Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nin ikinci turu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zaferiyle sonuçlandı. CHP lideri ve cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na büyük bir fark atan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tarihi bir zafere imza attı.
Uluslararası basın ise Türkiye'deki seçim sürecini yakından takip etti. Dünyanın doğusundan batısına pek çok ülke Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zaferini kaleme aldı.
Seçim sürecinin başladığı ilk günden beri yanar döner bir strateji belirleyen ve 14 Mayıs'a kadar skandal ifadelere yer veren; ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zaferinin kaçınılmaz olduğunu gördükten sonra ağız değiştiren İngiliz dergisi The Economist'ten ise yine bir geri vites geldi.
Sabah'ta yer alan habere göre; Dergide "Erdoğan'ın Türkiye'deki cumhurbaşkanlığı zaferi, zaten ne kadar güce sahip olduğunu gösteriyor" denildi.
Ancak pazartesi günü ise Economist, bunun tam tersi söylemlerde bulunmuştu. Tarihi zaferden sonra The Economist "Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin cumhurbaşkanı olarak yeniden seçildi" isimli haberinde halkın iradesini yok saymıştı.
Haberde, sanki demokratik seçime giden halk değilmiş gibi "Türkiye, demokrasisini onarmak için on yıldaki en iyi şansını kaybetti" denilmişti.
Türkiye seçim sürecine girdiğinden beri art arda skandal paylaşımlar ve provokasyonlar yapan İngiliz gazetesi The Economist'ten 14 Mayıs sonrası efsane bir geri vites gelmişti.
Dergi, Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye oy kullanırken rakibinin çok önünde gol attı" başlıklı bir haber yayımlamıştı. Haberde, "Oranlar hem anketörlerin hem de Kılıçdaroğlu'nun beklediğinin çok altında kaldı" sözlerine yer vermişti.
Türkiye'deki seçmenin durumuna da değinen dergi, "Türkler demokrasiden vazgeçmedi. Seçimlere yüksek sayıda bir katılım gösterdi. Yüzde 88'in üzerinde bir katılım oldukça yüksek bir seçim oranı" demişti.
14 Mayıs öncesinde ise The Economist, oldukça kirli bir propaganda yürütüyordu. Seçim sürecine girildiğinden beri Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti hükümetini karalayıcı skandal propagandalara imza atan The Economist, tüm sosyal medya hesaplarını propaganda aracına çevirdi.
The Economist, Mayıs ayı kapağında '2023'ün en önemli seçimleri' başlığı ile okurlarının karşısına çıkarken 'Erdoğan gitmeli' ifadelerini kullanmıştı. Kapakta, "Oy verin, demokrasiyi kurtarın, Erdoğan gitmeli" ifadeleri yer almıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yenilgi ile karşı karşıya olduğunu iddialarında bulunurken Kemal Kılıçdaroğlu için "Türkiye'nin bir sonraki cumhurbaşkanı olarak sıcak bir şekilde destekliyoruz." ifadelerini kullanmıştı.
Türk seçmeni yönlendirmeye çalışan Economist, Kılıçdaroğlu'nun kazanmasını arzuladıklarını beyan ederek "Muhalefet zaferi Batı için çok büyük jeopolitik değere sahip olur" ifadeleri ile açık açık itiraf etmişti.
Öte yandan dünya, günlerdir Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zaferini konuşuyor. The Washington Post'ta yer alan bir haberde Erdoğan'ın seçimleri kazandığından bahsedildi. Haberin devamında ise bunun yalnızca ülke çapında değil, küresel bazda bir galibiyet olduğunu dikkat çekildi.
BBC ise Erdoğan destekçilerinin Türkiye'de büyük bir coşkuyla seçim zaferini kutladığını dile getirdi.
İngiltere merkezli Middle East Eye ise Erdoğan'ın güçlü liderliğine dikkat çekerken siyasetin fay hattını bu liderliğin belirlediğini ifade etti.
Reuters da Erdoğan'ın seçim sınavını kazanarak 20 yıllık iktidarını uzattığını ifade eden gazeteler arasındaydı. Bunun yanı sıra haberde NATO içinde de Erdoğan'ın yenilmezlik imajı olduğuna dikkat çekildi.
Yunanistan gazetesi Kathimerini de ise Erdoğan'ın zaferinin Batı ile olan ilişkiler nasıl geliştireceği irdelendi. Haberde, ilişkilerin olumlu yönde gideceğinin düşünüldüğüne dikkat çekildi.