u003cbu003eAZALAN OKSİJEN SEVİYESİ 'ALARM ZİLLERİNİN ÇALMASINA YETMELİ'u003c/bu003eGeçen yıl yaşanan müsilaj patlamasının bunun uç bir örneği olduğunu belirten Doç. Dr. Yücel, Bu fazla besin yükünün yarattığı bir semptomdu. Bir komaya girdi Marmara Denizi. Şimdi çıkmış görünüyor o komadan ama hala tekrar o komaya sokacak koşullar devam ediyor. Nedir bu koşullar? Azot, fosfor hala çok fazla. Oksijen eski kötü koşullarını koruyor. Dolayısıyla sistem, oksijeni net olarak tüketen bir sistem olarak karşımızda duruyor. dedi.Oksijen azlığının Marmara için çok büyük bir problem olduğunu vurgulayan Yücel, Çeşitli kurumlardaki ve kendi üniversitemdeki çeşitli araştırmacılar, dünyanın birçok yerinde benzer sistemle çalışmış durumda. Marmara Denizi onlardan bile daha oksijensiz. İlk 25-30 metreden sonra bir balığın giremediği bir deniz, dünyada neredeyse yok. Karadeniz oksijensiz olmasıyla ünlüdür, orada bile bu kritik derinlik 80-100 metredir. Marmara'da 25-35 metreye dayanmış durumda. Dolayısıyla artık yüzeydeki balıkçılığı ya da çeşitli ekonomik aktiviteyi destekleyecek o su hacmi, oraya sıkışmış durumda. Bu özelliği ile dünyada tek ve bu bile zaten alarm zillerinin çalmasına yetmeli. Müsilaj, biraz da bu sorunun çözümünü hızlandırabilir. Çünkü müsilaj için açıklanan eylem planı, az önce bahsettiğim fazla azot, fosfor yüklerini kesme yönünde. Ana amacı bunları en az yüzde 40-50 kesmek. diye konuştu.
Müsilaj Eylem Planı'nın bilimsel bulguları kullanan bir eylem planı olduğunu düşündüklerini dile getiren Mustafa Yücel, özellikle yük azaltım tedbirleri ilk aşamada devreye alındığında, denizin yavaş yavaş toparlandığının görüleceğini söyledi.Müsilajın görülme ihtimalinin olduğunu ve gelecek yıllarda da hep olacağını ifade eden Yücel, şunları kaydetti:Müsilajı oluşturan ana koşullar nedir? Fazla besin yükü, yani azot, fosfor yükü. Başka koşullar nedir? Azalmış bir biyoçeşitlilik, denizin zaten canlılık açısından fakir olması. Zaman zaman yüzey sularının durgunlaşabilmesi ve aniden ısınabilmesi. Bütün bu faktörler Marmara Denizi'ni müsilaj için uygun kılıyor. Bu açıdan bakıldığında evet müsilaj haftaya da başlayabilir, bir ay sonra da başlayabilir. Özellikle önümüzdeki haftalar kritik. Şu an denizin en soğuk olduğu evredeyiz. Önümüzdeki haftalarda ısındığını, belki durgunlaştığını göreceğiz. Bu da tabii ki müsilaj riskini beraberinde getirecek. Geçen yıl bu aylarda müsilaj her yeri kaplamıştı, şu an böyle bir durum kesinlikle yok. Aldığımız örneklerde, küçük ölçekte de olsa izine rastlamadık.Kaynak: Sabah