Keçi sütüyle yapılan yoğurt: Keçi yoğurdu, keçi sütünün içerisindeki yağ asitlerinin keçi sütünde az olmasından dolayı sindirimi daha kolay olur. İçerisinde bulunan protein yapıları da farklılık gösteriyor.
Prof. Dr. Korkut süte alerjisi olanların yoğurt ile olan ilişkisini de açıkladı. Çoğu süt alerjisinin ‘inek sütü'ne karşı olduğunu belirten Prof. Dr. Korkut, keçi sütünün içeriğinden dolayı inek sütüne nazaran alerjik yapısının daha az olduğuna da dikkat çekti.
"İnek sütünde folik asit ve B12 değeri keçi sütüne göre daha yüksektir. Bu sebeple keçi sütü tercih edenlerin folik asit ve B12 açısından desteklenmeleri gerekiyor. Keçi sütü diğer sütlere göre A vitamini açısından daha zengindir." - Prof. Dr. Esin Korkut
FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR
7 bin yıllık geçmişinde sayısız tartışma olan yoğurdun faydaları da saymakla bitmiyor. Yoğurdun başlıca etkilerini ve değişik hastalıklara sahip bünyelerdeki etkilerini de sıralayan Prof. Dr. Korkut şöyle konuştu:
“Yoğurt, kalsiyum ve diğer faydalı bileşenleri sayesinde kan kolesterol seviyesinde düşüşe yardımcı olur. Bu sayede toplum genelinde yaygın olan yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi rahatsızlıklara karşı koruyucu olabilir. Yoğurt, protein içeriği yüksek gıdalardan biridir. Bu açıdan vücudun kasları için destekleyici özelliği vardır. Protein içeriği yüksek olduğu için uzun süre tokluk hissi sağlar. Bu açıdan özellikle sağlıklı kilo yönetiminde sıklıkla tercih edilir. Yoğurt dinlendirir, sakinleştirir, İçerdiği B vitaminleriyle doğal bir antidepresandır. Cildin daha pürüzsüz, canlı, sağlıklı görünmesini sağlar.”
Prof. Dr. Korkut her yoğurt türünde farklı miktarlarda kalsiyum, B6 ve B12 vitaminleri, riboflavin, potasyum ve magnezyum bulunduğunu da söyledi. Bağırsak mikrobiyotasını düzenleyen protein, kalsiyum, vitaminler ve probiyotikler açısından da zengin olan yoğurt, en çok kalsiyum içeriğiyle öne çıkıyor. Prof. Dr. Korkut’a göre yoğurt bu özelliği sayesinde kemikler ve dişleri koruyor. Osteoporoz yani kemik erimesine karşı koruma sağlıyor. Bunun yanında kasların sağlıklı işleyişinde de önemli bir yere sahip.
YOĞURT NEDEN SÜTTEN DAHA FAZLA ÖNERİLİYOR?
Yoğurt sütten üretilmesine rağmen uzmanlar tarafından süt, yoğurt kadar çok önerilmiyor. Birçok kişiye çelişkili gelen bu önerinin açıklaması ise çocukluk döneminde yatıyor. Prof. Dr. Korkut, sütün içerisindeki şekerin sindirilmesi için gereken laktaz enziminin çocukluk döneminde aktifken yıllar içerisinde aktivitesini kaybedebileceğinin altını çizdi. 'Laktoz intoleransı' olarak bilinen bu durumda süt tüketildiğinde karın ağrısı, gaz, şişkinlik, hatta bazen bulantı kusma, ishale kadar gidebilen şikayetler görülebiliyor. Prof. Dr. Korkut yoğurdun geçtiği süreç ve sütten farkını da açıklayarak sözlerini şöyle noktaladı:
“Fermentasyon sürecinde yoğurt bakterileri laktozu laktik aside çevirip ortamdaki asidi yükseltiğinden yoğurt sütten daha az laktoz içerir. Bu nedenle laktoz intoleransı olan bir kişi yoğurdu sütten daha tolere edilebilir bulacaktır. Süt en çok da kalsiyum ihtiyacımızı gidermesi için önerilir, oysa yoğurt da peynir de kalsiyum içerir. Yoğurt ve peynir mayalanarak hazırlandığından önemli bir probiyotiktir. Probiyotik özelliğinden dolayı hassas bağırsak hastalığını hafifletmeye, sindirime yardımcı olmaya hatta bağışıklık sistemini güçlendirmeye katkı sunar."
Kaynak: Milliyet