Ha gayret olacak!
FIFA ve UEFA yalnız Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde yaşanan sınırsız harcama, geri dönüşsüz borçlanmanın yaratacağı karanlığı sezerek, kurallar koydu zamanında.
Uçmadan, saçmalamadan, kazanç yöntemleri gösterdi, gelir kapılarını açtı. Transfer yapmaya izin verdi, ‘Satarsan alırsın, paran varsa imzalarsın’ koşulunu ilk sıraya koyarak. Para kazanacak organizasyonlar düzenledi. Şampiyonlar Ligi gibi, Avrupa Ligi, Kıtalararası Şampiyona, Asya, Afrika şampiyonaları gibi...
Yani dedi ki, UEFA ve FIFA; “Kazanmak istiyorsan, kurallara uygun kadro kur, kurallara uygun para harca, sonra gel, harcadığının fazlasını organizasyonlarımın içinde kazan.” Bizim kulüplerin aklında, bu cümlenin son sözü kaldı, “kazan…” Kulüpler özellikle büyükler, ‘kazanmak için’ en büyük paraları, en büyük yıldızlara ödemeyi hak gördüler.
İhtiyaçlarının olup, olmadığına bakmadan, rakiplerinin istediği oyuncuya talip olup, fiyat arttırdılar, kulüplerin sivrilen oyuncularını alıp, yedekte çürüttüler. Bu kadar sorumsuz davranabilen büyüklere, bir de eski şampiyonluk parası, televizyon gelirlerinden ‘aslan’ payı, hakemlerin desteği ile kazanılan birçok maç da dahil, puan parası verildi. Bu kadar artı desteğin sahipleri, desteksiz harcamayı sürdürdüler. Büyüklerin bu kontrolsüzlüğü, diğerlerinin bazı ‘iş bilir’ yöneticileri yüzünden artan borçlarıyla birleşince, Türk futbol kaosa gömüldü.
Bankalar Birliği’nin son kurtuluş hamlesi olarak devreye girmesi, Finansal Fair Play kıstaslarının üzerine, Federasyonun yeni lisans talimatı acı bir fren yaptırdı. Devasa bonservisli transferler hayalden çıktı. Bonservisi elinde eski-yeni fark etmez ekonomik oyunculara yönelmek zorunda kalındı.
Ağır maliyetli oyuncular üçe-beşe bakmadan gönderildi. İsteyeni olan oyuncular,alttan bir yenisini yaşatmak için yollandı. Ve belki de, Süper Lig tarihinde ilk kez, alım-satım bilançosunda artı haneye geçildi. Ekonomi kulüplere, takımları bozmadan takım kurma yöntemini de öğretti.
Aynı ekonomik kaygıları yaşayan, aynı takımlardan, aynı rakamlara, aynı futbolcuları transfer etmeye başlayan takımlar, güç olarak da birbirlerine yaklaştılar. Artık her takımın diğerini yenebileceği Süper Ligde yeni şampiyonların ortaya çıkması için çok az süre kaldı. Yeter ki, al-sat ortamında sağlanan adalet, diğer konularda da sağlansın…