Bakü’nün kurtuluşu
Bakü’de kan akıyordu. 1918’in mart ayının sonundan başlayan, Ermeni çetelerince yapılan soykırım, Azerbaycan’ın başka bölgelerinde de yaşanmaktaydı. Bakü Sovyeti’nin desteğiyle Taşnak Ermeni çeteleri Şamahı, Guba, Haçmaz, Salyan, Karabağ, Nahcivan ve diğer Azerbaycan topraklarında Türk kanı akıtıyorlardı. Mart sonlarında başlayan soykırım 3 Nisan’a kadar devam etti. Birkaç gün devam eden Bolşevik Taşnak çetelerinin zulmü sonucunda 12 bin Azerbaycan Türkü katledildi, on binlerce insandan haber alınamaz oldu. Bakü Sovyeti’nin başında duran Kızıl Şef Şaumyan adlı bir Ermeni şöyle yazıyor: "Bakü Sovyeti’nin yalnız adı Sovyetlerin listesindedir, aslında ordu Ermeni milli şurasına bağlı idi."
Azerbaycan’da soykırım yaşanırken Osmanlı Devleti buna seyirci kalamazdı. Enver Paşa, Kafkaslardaki halkı teşkilatlanması ve onlardan oluşan İslam ordusu kurması için kardeşi Nuri Paşa’yı görevlendirdi. Zaman kaybedilemezdi, kardeş kanı akıyordu, Azerbaycan Türklerinin yardımına yetişilmesi için hızlıca harekete geçilmesi lazımdı. Enver Paşa’nın talimatıyla Nuri Paşa’nın komutanlığıyla Türk Kafkas İslam Ordusu 25 Mayıs 1918 tarihinde Gence’ye girdi. Gence halkı Türk ordusunu karşılamak için meydanlardaydı. Devlet daireleri, okullar, iş yerleri tatil edilmiş, halk Kafkas İslam Ordusu’nun geleceği yolun iki tarafına toplanmıştı. Bütün meydan, sevinç gözyaşlarına hakim olamıyordu. Azerbaycan Milli Şairi Ahmet Cevat Kafkas, İslam Ordusu'nun Gence’ye girişinin şerefine ‘Ey Asker’ şiirini kaleme aldı: “Dağa daşa sancağını öpdürüp, duman kimi bu dağları bürüyün! Denizlere selam resmi yapdırıp, göylerdeki bulut kimi yürüyün,
Yürü,Yürü yatan güneş izine,
Gülümseyir doğan güneş yüzüne…”
Gence kurtuldu, fakat Bakü’de hâlâ kan akmaktaydı. Nuri Paşa, 31 Mayıs tarihinde Enver Paşa’ya bir yazı gönderdi: “Bolşevikler, Dağıstan ve Kuzey Kafkasları tamamen ele geçirmek üzeredirler. Her yerde Ermenilerin tecavüzü artmaktadır. Bakü süratle zapt edilmezse, buralarda durum daha tehlikeli bir hal alacaktır…Ahali, Türk ordusunun gelmesini sabırsızlıkla beklemektedir.”.
Nuri Paşa, Gence’de yaklaşık bin kişiden oluşan Milli Kolordu teşkil etti. Ancak düzenli askeri birliklerin teşkili için yeterli para, silah ve mühimmat bulunmuyordu. Başkomutan Vekili Enver Paşa aldığı raporlardan durumun vehametini anlayarak 5. Kafkas Piyade Tümeni’ne, Kafkas İslam Ordusu saflarına katılması için emir verdi.
Bu durum Bolşevik-Taşnak çetelerini rahatsız etti. Şaumyan, Türk ordusunun Gence’de toparlanmasına engel olmak için askeri harekâta başlanması yönünde karar aldı. Gence üzerine yürümek için 30 taburdan oluşan ve yapısının yüzde altmışı Ermenilerden oluşan askeri birlik kuruldu.
Kafkas İslam Ordusu, uzun çarpışmalardan sonra Azerbaycan’nın bazı bölgelerini Ermeni soykırımından kurtaran şanlı ordu, 15 Eylül 1918 yılında Bakü’yü Ermeni işgalinden kurtardı. Azerbaycan’ın birçok yerinde Kafkas İslam Ordusunun askerlerinin mezarı bulunmakta. Halkın hâlâ o mezarları ziyaret ediyor olması, bir vefa borcunun timsalidir. Sovyetler zamanı bile o mezarların yerleri saklanmış, korunmuştur. Onların şerefine Bakü’de Şehitler Hiyabanı’nın yakınında abide dikilmiştir.
Bakü, 15 Eylül 1918 yılında Kafkas İslam Ordusunun sayesinde işgalden kurtulmuş, soykırım durdurulmuştur. Her yıl 15 Eylül Bakü’nün kurtuluş günü olarak kutlanmakta, hâlâ Kafkas İslam Ordusu, Nuri Paşa, Enver Paşa, Halil Paşa’nın şerefine türküler, şiiriler okunmakta. “Türk'üz yaşarız namusumuzla, intikam doludur sinemizde,
Aşarız Kafkas’ı ordumuzla,
Boyarız her yeri kanımızla.
Yaşa sen yaşa, Enver Paşa, mahvolsun düşmanın cümlesi baştan başa.”