Yani, keşke bıraksa mıydı?
Birçok takımın yeni transferlerine forma verdiği haftada Beşiktaş Teknik Direktörü Abdullah Avcı da, iki yeni oyuncusunu sahaya sürdü. Mohamed Elneny ve Abdoulay Diaby’e forma veren deneyimli çalıştırıcı, ilk üç haftada beklediği performansı alamadığı Tyler Boyd’u yanına alarak maça başladı.
Kenarda, Siyah-Beyazlılar’ın uzun süredir dönüşünü beklediği Atiba Hutchinson da vardı. Avcı’nın kurduğu kadro, ligin yenisi karşısında, temposu yüksek ve çabuk oynama becerisine sahip futbolculardan oluşuyordu. İş, kağıt üzerindeki planın sahaya nasıl yansıyacağını gözlemlemeye, görmeye kalmıştı. Yalnız, Gazişehir için ‘ligin yenisi’ deyip geçmemek gerekiyordu.
Romen çalıştırıcı Ninel Şumudica’nın öğrencileri ilk üç maçta Beşiktaş kadar kazanıp, aynı puanla 4’ncü haftaya gelmişti. Evdeki hesaba uygun başladı Beşiktaş, sol kanattan Caner Erkin ve Goerges Nkoudou ile baskı kurdu. Ev sahibi, yaklaşık beş dakika süren yoğun baskıyla boğulmaktan, topu şuursuzca kalesinden uzaklaştırarak kurtuldu. Baskıdan çıkıp ilk rakip alana indiği pozisyonda da hiç beklemediği bir hediye ile karşılaştı. Beşiktaş savunmasının en güvenilen ismi Domagoj Vida, ıska geçti. Topu önünde bulan Olarenwaju Kayode ceza alanına girdi.
Vida’nın golü önlemek için yaptığı hamle Siyah-Beyazlıları hem 10 kişi bıraktı hem de kazanılan penaltı ile geriye düşürdü. Şok golden sonra evsahibinin oyunu genişleterek yaptığı sağlı sollu ataklar Beşiktaş için büyük sorun yarattı. Bu baskıya direnen Loris Karius başarılı kurtarışlarla takımını ayakta tuttu. Siyah-Beyazlılar’ın, ilk şoku atlatıp topu rakip alana taşıdığı anlarda, Gazişehir’in hızlı ayakları kapılan her topta Beşiktaş kalesinde tehlike yarattı. Bu ataklarda direkten dönen iki top ev sahibi için şanssızlık, konuk için hem şans hem de umudun devamı niteliğindeydi.
İkinci yarıya oyuncu değilse de taktiksel bir değişiklikle başladı Beşiktaş. Avcı, Dorukhan Toköz’ü savunmaya, ilk yarıyı geride bitiren Mohammed Elneny de orta alana kaydırdı. Bu değişiklik Beşiktaş’ın topa daha akıllıca sahip çıkarak rakip alandaki etkisi arttırdı. Ev sahibi geriye yaslanarak sabırla hem bir ani atak hem de Beşiktaş’ın direncinin kırılacağı anı bekledi. Beklediğini de aldı.
Üç farklı geriye düşen 9 kişi kalan Beşiktaş’ın, oyuna girdikten saniyeler sonra Umut Nayır’la, hemen iki dakika sonra Atiba Hutchinson’la iki gol bulması, son dakikalarda oyunun şeklini tümüyle değiştirdi. Gerilimin her geçen an arttığı bir oyun içinde can havliyle saldıran Beşiktaş hiç değilse bir puan için saldırdı. Dünyanın neresinde olursa olsun, bir takım maça 10 kişi ve 1-0 yenik başlarsa o maçtan geri dönüşte zorlanır. Hele ki, son on dakikaya 3 farklı yenik girerse…
Beşiktaş yine de kalecisi Loris Karius’un kurtarışları, direklerinden dönen topların şansıyla son ana kadar geri dönüşü kovaladı. Olmadı… Maçta düşünmek zordur belki de, akıllara bu tür pozisyonlar için şu soru geliyor: Domagoj Vida keşke o topu bıraksa mıydı?