21 Ekim 2024
weather
12°
Twitter
Facebook
Instagram

Masada olmak zorundayız

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

         Ülkemizin bir ihanet sarmalıyla karşı karşıya kaldığı ve beka sorunu yaşadığı, herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Ancak birliğimizle, bütünlüğümüzle, milletimizin şaşmaz iradesi ile bundan çıkış yolunu da bulduk. Türkiye, yeni hükümet sistemi ile birlikte kabuğunu kırmaya, silkinip ayağa kalkmaya, etrafındaki ihanet çemberini kırmaya ve daha da önemlisi bölgesinde ve dünyada öne çıkmaya başlamıştır. Bu süreçte MHP’nin çok özel bir görev üstlendiğini, ülkenin selameti için büyük fedakârlıklara katlandığını, akıl ve vicdan sahibi herkes kabul edecektir. Cumhur İttifakı, bu ülkenin varlığının teminatıdır.

İRADEMİZ YERİNDE

          Birileri Türkiye ile uğraşıyor, içeriden ve dışarıdan akıl almaz saldırılar yapılıyor diye oturup karaları bağlayacak değiliz. Bazıları için bu ülkeden kaçıp gitmek dahil, başka çıkış yolları olabilir. Ancak bizim bu ülkeden başka ne gidecek, ne de yaşayacak bir yerimiz var. Dedelerimiz kanlarıyla bu toprakları vatan yaptı, gerekirse biz de her türlü bedeli ödeyerek vatan kalmasını sağlamakta kararlıyız. Bu kararlılık aynı zamanda bir sorumluluk da getiriyor. Özel hesapları, siyasi beklentileri bir kenara bırakıyor, “önce ülkem” diyoruz. Gözümüzün içine baka baka ihanet ediyor, arkadan vuruyorlar. ABD’nin kalleşliklerine Avrupa da dahil olmuştur. Kelimenin tam anlamıyla 100 yıl öncesinin kirli ve kanlı planlarıyla karşı karşıyayız. O zaman da kuşattılar, içeriden çökerttiler ve paylaştılar. El birliğiyle ve topyekûn mücadeleyle bu kuşatmayı yardık, ayağa kalktık ve yeni bir devlet kurduk. Şimdi de yaptığımız budur.  Bu defa işimiz çok daha kolaydır, çünkü devletimiz ayaktadır. Meclisimiz açıktır. İrademiz yerindedir.

HER ŞEYE İTİRAZ EDİYORLAR

           FETÖ ihaneti ve terör kahpeliği karşısında bu milletin nasıl kenetlendiğini büyük bir gururla gördük. Terör şehitlerine milletimizin nasıl sahip çıktığını, cenaze törenlerinde gözümüz yaşararak izliyoruz. Bütün beklentimiz ve dileğimiz bu kenetlenmenin, bu şahlanışın siyasete de yansımasıdır. Bu noktada CHP’nin akıl almaz yanlışları, Kemal Kılıçdaroğlu’nun akıllara durgunluk veren değerlendirmeleri içimizi sızlatmaktadır. CHP ve yancılarının Türkiye adına olumlu sayılabilecek tek bir sözlerini duymak, tek bir icraatlarını görmek imkânsızdır. Her şeyi kötülüyor, her yapılana itiraz ediyor ve karalıyorlar. Şimdi bu zillet cephesine yenileri de ekleniyor. Kerameti kendinden menkul olanların kurdukları partinin yeni sorunlar çıkarmak, yeni cepheler açmak, yeni bölünmeler sağlamak dışında hiçbir sonucu olmayacağı, bugünden bellidir. Böyle bir siyasetin, böyle bir gidişatın anlaşılır, kabul edilir hiçbir tarafı olmadığı gibi, tarih önünde büyük vebal üstlenmektedirler.

DOLAR NEDEN YÜKSELİYOR?

          Devletimiz bir FETÖ yıkımından geçti ve bu yıkım hızla onarılıyor. Bir taraftan bu onarım yapılırken, diğer taraftan da kalan unsurların temizlenmesine devam ediliyor. Sıranın siyasi ayağa da gelmesi temennimiz ve beklentimizdir. Terörle mücadelede tarihi başarılar elde ediliyor. Sınırlarımızı teminat altına almakla kalmadık, güvenli bölgeler de oluşturduk. Bu durumun bizi nasıl avantajlı duruma getirdiğini bütün dünya görüyor, ama güya muhalefet yaptıklarını zannedenler, bir türlü fark edemiyor. Elbette, her şeyin yoluna girdiğini söyleyemeyiz. Ekonomiden sosyal sorunlara, dış politikadan eğitime kadar birçok alanda yapılması gereken çok şey var.  Suriyeli mülteciler sorununa yenilerinin eklenmesi ihtimali ortaya çıkmıştır. Doların neden yeniden hareketlendiğinin doğru ve sağlıklı bir izahı yapılamamıştır.

KENDİ GÖBEĞİMİZİ KESMELİYİZ

        ABD ile ilişkilerimiz çok sıkıntılıdır ve ne tür sonuçlar doğuracağı belirsizdir. Yaptırım tehditlerini daha da ileri götürmeleri muhtemeldir. Bizim de karşı ataklarımız mutlaka olacaktır. İncirlik ve Kürecik Üsleri masadaki kozlarımızdır. Rusya ile ilişkilerimizde de her şeyin yolunda olduğunu söylemek imkânsızdır. Libya ile yaptığımız anlaşmadan rahatsız olduklarını gizlemedikleri gibi, İdlib’de de talep ve beklentilerimizin çok ötesinde bir tavır almış durumdalar. Suriye’deki belirsizlik devam ediyor ve bu durum en fazla bizi etkiliyor. Varlığımızın temini için hiç kimseden himmet bekleyemeyiz. Gelinen aşamada, kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız. Özellikle savunma sanayiinde atılan adımlar hayati önemdedir. CHP ve yancılarının bu noktada da milli bir duruş ortaya koyamadıkları, Türkiye ile meselesi olanlarla aynı tarafta olduklarını büyük bir üzüntü ile izliyoruz.

BUNUN ORTASI YOK

         Asla unutmamamız gereken gerçek şudur: Dünya ve özellikle de bölgemiz yeniden şekilleniyor. Türkiye bu sürecin dışında kalamaz. Ya belirleyici tarafta yer alacağız, ya da belirleyenlere teslim olacağız. Ya masada yer alacağız, ya da masada verilen kararlara rıza göstereceğiz. Ortası yoktur, masada olmak zorundayız.  Bu ülkenin bölünmez bütünlüğünden yana olan hiç kimse, “bana ne” diyemez, geri çekilemez, sorumluluktan kaçamaz. Her türlü hesabı bir kenara bırakmak gerekiyor. CHP’nin hâlâ anlayamadığı, anlasa da kabul edemediği nokta burasıdır.

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *