Everest'ten yüksek Nil'den uzun
İnsani yardımda dünyada ilk sırada olan Türkiye, Kovid-19 salgını sebebiyle zora düşen ülkelere tıbbi malzeme yardımı yapmaktan geri durmadı. AB üyesi ülkeler de dâhil birçok ülkeye Türkiye’den azımsanamayacak boyutta yardım gönderildi. Türkiye’nin salgınla mücadelede gayet iyi bir seviyede olması ve tıbbi süreçlerde gereken malzemeleri seri bir şekilde üretebilmesi neticesinde yardım elinin uzatılacağı ülkelerin artacağı anlaşılıyor.
Bu ülkelerden birinin de Ermenistan olacağını geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın açıklandı. Sözcü Kalın, “Ermenistan’dan bir ilaç talebi olmuştu, Cumhurbaşkanımız bunu onayladı” şeklindeki sözleri ile Erivan yönetiminin yardım çağrısı yaptığını ve bunun da karşılıksız bırakılmadığını duyurmuştu.
Türkiye’nin Ermenistan’a verdiği olumlu cevap aslında bununla da sınırlı değil. 8 Nisan’da Ermeni Patriği ile telefonda görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkesine dönmek isteyen Ermeniler için yardımcı olacaklarını iletmişti. Nitekim, Türkiye’de bulunan 73 Ermeni’nin kara yoluyla Gürcistan üzerinden 10 Nisan’da ülkesine ulaşmasında Türkiye’nin övgüye layık desteği olduğunu bizzat Ermeni Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ifade etmişti.
Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tanımayan, işgal ettiği Azerbaycan topraklarındaki mevcudiyetini onca uluslararası örgütün kınama kararlarına rağmen devam ettiren, asılsız soykırım yalanlarıyla Türkiye’ye her daim sorun yaratmaya çalışan Ermenistan’a insaniyet namına yardım eli uzatmak, Türkiye’nin büyüklüğünün bir nişanesidir. Ancak, Türkiye’nin iyi niyeti yine karşılık bulmadı ve Ermenistan nankörlük etmekten kendini alamadı.
İbrahim Kalın’ın açıklamalarına cevap veren Ermeni Dışişleri Bakanlığı, “Ermenistan’a dönmek isteyen 73 vatandaşımız ülkesine geri döndü. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı resmi olarak bu konuda Türkiye ve Gürcistan resmi makamlarıyla iş birliğinde bulundu. Türkiye ile iş birliği sadece bu konu üzerinde gerçekleşti ve bu çerçeve dışında herhangi bir destek ricasında bulunmadık” dedi. Bu cevabı ciddiye alırsanız, Cumhurbaşkanlığı Sözcümüz yalan/yanlış beyanda bulunmaktadır. Ne var ki, Ermenistan’ın Çin’den yardım dileniyor olduğunu ve böylesine bir konuda Cumhurbaşkanlığımızın yalan yanlış bilgi vermeyeceğini bilenler, hangi tarafın gerçekleri gizlemiş olduğunu da bilirler.
Ermenistan, salgınla mücadelede Çin’den gelen yardıma muhtaç. Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, 30 Mart’ta Çin Cumhurbaşkanına gönderdiği mektupla Çin’in desteği için şükranlarını sunuyordu. Cevabi mektubunda Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ise Ermenistan’a destek olmaya devam edeceklerini belirtiyordu.
Geçtiğimiz günlerde, Çin’den Ermenistan’a ulaşan yardım paketleri gündeme düştü. Çünkü kolilerin üzerinde “Dostluğumuz Ararat’tan (Ağrı Dağı) yüksek, Yangtze Nehri’nden uzun olsun” ibareleri yer alıyordu. Dışişleri Bakanlığına çağrılarak izahat istenen Çin’in Ankara Büyükelçisi, “Ağrı Dağı’na atıf yapan ifadelerin sonradan eklendiğini” belirtti. Belli ki Ermenistan’da birileri Çin’den gelen desteği Türkiye karşıtı bir siyasi malzeme hâline getirmek istemiş.
Çin’den gelen insani yardımı bile Türkiye’ye karşı bir siyasi silaha çevirmeye kalkışmak nasıl bir garabettir? Ermenistan Ankara’dan yardım talep ettiği halde, hâlâ ne cüretle ve nasıl bir ikiyüzlülükle “Ararat” üzerinden Türkiye’ye sataşmaktadır? Ağrı Dağı’nın Türkiye’de olduğu, bir taşının bile Ermenistan’a geçmeyeceği gün gibi ortadayken, Ermenistan’ın “Ararat”a gönderme yapması, en hafif tabirle husumet değil de nedir?
Ermenistan ile Çin’in arasındaki dostluk Ağrı’dan yüksek midir, Yangtze Nehri’nden uzun mudur bilinmez ama Ermeni ırkçılarının Türkiye düşmanlığının Everest’ten yüksek ve Nil’den uzun olduğu kesin.