Ermenistan'a üç uçak yardım gönderelim...
Çin’in Kovid-19 salgını ile mücadele bağlamında Ermenistan’a gönderdiği yardım paketlerindeki yazı, Türkiye tarafından hiddetle karşılandı. Ağrı Dağı’na atıfta bulunan ifadeler Dışişleri Bakanlığımızı harekete geçirmiş, Çin’in Ankara Büyükelçisinden izahat istenmiştir. Malum olmuştur ki, Erivan’a giden yardım paketlerinin üzerindeki yazıları Ermeni tarafı uydurmuş, yani yine kendilerine has bir hadsizlik yaparak, giden yardımların üzerindeki yazıları değiştirmişler. Bu ucuz sahtekârlıklar yetmezmiş gibi bunun üzerine bir de Türkiye’den yardım istemişlerdir. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü tarafından açıklanan bu yardım olayı kamuoyunda çok tartışıldı. Sonrasında ise Ermenistan biz böyle bir yardım istemedik diyerek açıklamalarda bulundu. Elbette ki biz kime inanacağımızı iyi biliriz: Çeşitli yollarla sürekli sahtekârlığa imza atan, yalan dolan politikası güden Ermenistan resmilerine mi; yoksa köklü devlet geleneği olan Türkiye tarafına mı?
Büyük devlet olmak kolay değil. Yardım edeceksin, destek vereceksin. Bekleyenleri gözü yolda bırakmayacaksın. Türkiye tarafının dünyadaki mazlumlara verdiği destek ve yardımlar gurur sayfalarımızdır. Afrika’da, Asya’da, Balkanlarda, Kafkaslarda yardıma muhtaç olana koşan bir devlettir Türkiye. Ama senin varlığından rahatsız olanlara, sana düşman kesilenlere yardım etmek…
Yıl 1993, bağımsızlığına yeni kavuşmuş Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü saldırı altında. Avrupa ve Amerika'da yaşayan Ermenilerin ve Rusya'nın desteğiyle ardı ardına illeri, kentleri, kasabaları işgal edildi. Bu saldırı sonucu 20 binden fazla insanımız şehit düşmüş, 50 binden fazla kişi engelli ve sakat olmuş, 40 binden fazla kişiden hâlâ haber alınamıyor. Ayrıca Hocalı gibi bir vahşeti unutmak mümkün değil.
1993 yılı. Türkiye, Ermenistan’a buğday ve elektrik yardımı etti, milyon dolarlarca para yardımı gönderdi. Geçmiş geçmişte kaldı, bundan dolayı hiçbir Azerbaycan Türkü, Türkiye’ye kinlenmedi. Geçici dargınlıklar ve kızmalar oldu. O kadarı da olsun artık. Hâlâ daha Türk düşmanları bunu her fırsatta önümüze koyarak fitne tohumları serpmektedir. Fakat iki toplum arasındaki tarihi, manevi bağlar çok şükür güçlü olduğundan, buradan fitneye pay çıkmamıştır ve çıkmayacaktır. Azerbaycan Türkleri bir hükümetin hatasını asla Türkiye Cumhuriyeti’ne mal etmemiştir. İktidarlar değişse de halk diplomasisi zorlukları atlatmıştır. Özal döneminin hataları asla Türk milletini bağlayamazdı. Peki bu yardımların üzerinden Ermenistan’ın Türkiye’ye tutumu veya ön yargılı politikası değişti mi? Asla!
Ayrıca Ermenistan’a yardım konusunda ‘Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir’ hadisi şerifini hatırlayan bir zümre de var ki onlara şunu söylemek isterim: Her komşunu samimi bilme, çocuklarını katleden, kız ve gelinlerine tecavüz eden, evinde gözü olan komşun tok yatarsa, kahvaltıya senin evinde uyanır. Yani diyeceğim şudur ki güzel Müslüman kardeşim, bu hadisi şerif komşuların içindir, kaldır başını bak, çevrende ne kadar aç insan ve dünyada ne kadar aç yatan Müslüman, aç komşuların var. Bir de onu gör. Peygamberimiz “Sadakaya yakınlarınızdan başlayın” demiştir, “Kişi, kavmini sevmekle suçlanamaz” demiştir, bunları da hatırla.
Türkiye devleti ne yapacağını iyi bilen bir devlettir. Zaten Ermenistan da bu yardım talebini istemediğini söyledi. Hani diyelim ki tekrar gündeme getirdiler, Türkiye de madem uluslararası arenada saygınlık ve karizmasını korumak açısından yardım gönderecekse o halde üç uçak göndersin. Talat, Enver ve Cemal isimli uçaklar Erivan’a iniş yapsın.