Dönüm noktası

Her ne kadar fitne, ihanet ve yıkım taifesi yine azgınlıkları ile öne çıkıp gündem oluşturmaya uğraşsalar da, Türkiye bu zor ve sıkıntılı süreçte çok büyük işler başarıyor. Bütün dünyayı kasıp kavuran ve insanlığın en büyük ve ivedi sorunu haline gelen koronavirüs salgını ile mücadele başta olmak üzere, bekamıza yönelik tehditlerin bertaraf edilmesinde harika şeyler yapılıyor.

ÇİFTE BAYRAM

Sayın Sağlık Bakanımızın son günlerde yaptığı açıklamalardan, koronavirüs salgını ile verilen mücadelede çok önemli bir dönüm noktasına geldiğimiz anlaşılıyor. İyileşen hasta sayısı, yeni vaka sayısını geçmiştir ve bundan sonraki dönemde bu makasın olumlu yönde daha da açılacağı görülmektedir. Hayatını kaybeden hasta sayımızda da bir gerileme mevcuttur. Bu veriler, salgının kontrol altına alındığının en önemli ve en belirgin işaretleridir. Tedbirlerimiz sonuç vermiş, hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımızın gayreti ve fedakârlığı karşılık bulmuştur. Elbette henüz her şey bitmemiştir ve en küçük bir gevşememe olmaması gerektiğini başta Sağlık Bakanımız olmak üzere bütün uzmanlar ısrarla altını çizerek söylemektedirler. Çok iyi durumda, çok olumlu bir yoldayız. Çifte bayram yapma ihtimalimiz oldukça yükselmiştir.

65 YAŞ ÜSTÜ VATANDAŞLARIMIZ

Doğal olarak herkes ne zaman normalleşeceğimizi soruyor ve bu konuda bir müjde bekliyor. Hiç şüphesiz bütün gayret, bütün tedbirler bu müjdeyi bir an önce verebilmek içindir. Ancak, her şeyin bir anda olup bitmesi mümkün değildir. Kademeli bir geçişin olacağı şimdiden bellidir. Kaldı ki, şu anda en mağdur durumda olanlar, uzun süredir evde tuttuğumuz 65 yaş üstü insanlarımızdır. Bu kesimi rahatlatacak, kısmi de olsa bir rahatlama sağlayacak bazı gelişmeler için hazırlık yapıldığı medyaya yansımıştır. Ahkâm kesmeye, akıl vermeye gerek yok. Bilim Kurullarımız ehil insanlardan oluşuyor. Gereğini yapacak, formülünü bulacaklardır. Buna göre de bir karar alınıp uygulanacaktır. Muhtemelen sonrasında da 20 yaş altı vatandaşlarımız için benzer bir formül geliştirilecektir. Hastalığın seyrine göre tedbirler sıkılaştırabilir ya da gevşetilebilir. Bütün mesele sürecin doğru değerlendirilmesi ve yürütülmesidir.

EN BAŞARILI ÜLKELERDENİZ

Salgının seyri ve sonuçları Avrupa ülkelerin büyük bölümü ve ABD’de çok yakıcı olmuştur. Daha ne olacağı da tam olarak belli değil.

Türkiye gerek aldığı tedbirler, gerek mücadele yöntemi, gerek elde ettiği başarı ve gerekse işin insani boyutu ile dünyanın en başarılı ülkeleri arasındadır. Bu belayı en az hasarla ve en kısa sürede atlatan ülkelerden birisi olacağımızı artık bütün dünya görüyor ve kabul ediyor. Virüsün bir salgın haline geldiğinin anlaşıldığı ilk andan itibaren çok etkili tedbirler alındı. Bütün kurum ve kuruluşlarımız tam bir iş birliği halinde üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmekte bir an bile tereddüt göstermediler. Sağlık altyapımızın yeterli olması, sağlık ordumuzun birikimi, fedakârlığı da bunlara eklendi. Diğer taraftan tıbbi malzeme konusunda başkalarından himmet beklemek yerine, hemen kendi işimizi kendimiz gördük. Bu da bize çok büyük avantaj sağlarken, itibarımızı da yükseltti. Birçok ülke kendi vatandaşlarına yetemezken, Türkiye dünyanın her yerine yardıma koştu. 57 ülkeye yardımda bulunmuşuz. Bazıları rahatsız olsa, çamur atarak, karalayarak gerçekleri gizlemeye uğraşsa da, Türkiye her yönü ile hepimizi gururlandıran bir performans ortaya koymuştur ve bu devam etmektedir.

HEP BİR ADIM SONRASI

Can derdi her şeyden önemli olduğu için işin sağlık kısmına odaklandık. Ancak gelişmelere bağlı olarak başka alanlarda da sorunlar çıktı. Salgının ekonomiye olumsuz yansımaları sadece bizim değil, bütün dünya ülkelerinin sorunu haline gelmiştir. Burada da ilk andan itibaren çok tedbirli hareket ettiğimiz ve hep bir adım sonrasını hesapladığımız için diğerlerine göre daha iyi durumdayız. İhtiyaca göre yeni tedbirler alınmaktadır ve normalleşmeye bağlı olarak toparlanmanın çok çabuk olacağı, hatta diğer ülkelerle rekabette bazı avantajlarımızın bulunacağı şimdiden bellidir.

KAHRAMANLARIMIZI SELAMLIYORUM

Daha şimdiden dünyanın bundan sonraki gidişatı, öncelikler, yeni dünya düzeni konuşulmaya, tartışılmaya başlanmıştır. Kesin olan, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı ve dünya tarihinin koronavirüs öncesi ve sonrası olarak yeniden yazılacağıdır. Biz kaldığımız yerden devam ediyoruz. Kendi işimize bakıyor, kendi varlığımızın, birliğimizin ve geleceğimizin gereğini yapıyoruz. Hemen bu noktada Kovid-19 salgınına rağmen kahpelikten ve kalleşlikten hiç geri kalmayan teröristlere karşı verilen üstün mücadelenin altını çizmek istiyorum. Bu mücadeleyi veren ve hainlere göz açtırmayan kahramanlarımızı saygı ile selamlıyorum. Aynı şekilde koronavirüsü yok etmek için büyük bir fedakârlık gösteren ve dünya çapında bir başarı elde eden bütün sağlık çalışanlarımıza da şükranlarımızı sunuyorum.