22 Kasım 2024
weather
14°
Twitter
Facebook
Instagram

Yüzyılın başında büyük bir şehir inşa eden tek ülke

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Her yıl 6 Temmuz’da Başkent Günü’nü coşkuyla kutlayan Kazakistan’da, koronavirüs ve karantina önlemlerinin getirilmesi nedeniyle bu sene Başkent Günü kutlamaları zor bir epidemiyolojik durumda gerçekleştirildi.

Kazakistan Cumhurbaşkanı›nın katılımıyla, Kazakistan Cumhuriyeti ulusal bayrağının 4 Temmuz›da Nur- Sultan›da yükseltme töreni yapılmasının ardından bayram tatili arifesinde Ulusal Dombra (Milli müzik aleti) Günü›ne adanmış büyük ölçekli bir kültürel etkinlik devam etti. 5 Temmuz›da Nur- Sultan›da «Astana-Opera» binasının meydanında yaklaşık 400 önde gelen dombra oyuncunun ünlü ve popüler melodileri, telekonferans yoluyla ülkenin tüm bölgeleri ile eş zamanla yayınlandı.

Başkent Günü, Kazakistan için önemli ulusal bir etkinliktir. Başkentin yeri ve isim değişikliği de Kazakların başkente verdiği değerin göstergesi olarak kabul edilmelidir. 1997 yılında kuzeyindeki Akmola kentinin adını değiştirip Astana koydular. Ülkenin başkenti daha önce Almatı’dı. Daha sonra Kazaklar, Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in doğum gününe jest olarak Kazakistan Başkent Günü ilan ederek, hem kurucu Cumhurbaşkanlarını, hem de Başkent Günü’nü kutlamış oldular. Bununla da yetinmeyip 2019’da Astana’nın ismini değiştirmeye karar verdiler. O tarihten itibaren artık Astana ismi Nur-Sultan olarak değiştirildi. Yani Cumhurbaşkanı’nın doğum gününde kutlanan Başkent Günü artık Cumhurbaşkanı’nın ismiyle anıldı.

Aslında Kazakistan’ın başkent değişikliğini veya taşınmasını takdir etmek gerekir. Ulusal bir başarılı politika açısından başkentin taşınması ister milli güvenlik konusunda, ister ulusal birlik konusunda gerçekleşen başarılı bir adımdır. Eski başkentin nüfus yoğunluğuna baktığımızda kurucu ve ana öğe olan Kazakların sayısı daha düşük olduğundan ileriye yönelik tehlikelerin bazısının bir çeşit önüne geçmesine sebep oldu. Bununla tehlike geçmiş sayıldı mı? Tam olarak hayır. Milli bilinç ve tarihi bağlara sıkı şekilde bağlanmakla beraber topluma zıt olmayan gelişimlere açık olmak ve gelişmek, aynı zamanda eğitim, ekonomi ve sosyal alanlarda da kalkınmayı sağlamak lazım. Güç dengelerinin bölgede etkili olmaları için aralarında giden kapalı çatışmanın kurbanına çevirmemek adına Kazaklara ve bölgedeki diğer Türk toplumlarına yük düşmektedir. Suyu bulandırmaya çalışan bazı devletlerin oyununa gelmemek için uyanık olmamız lazım. Tarihe baktığımızda bunun örneklerinin şahidi olmaktayız. Dışarıda oturup ortalığı karıştırarak kardeşi kardeşe kırdıran fitne ocaklarının faaliyetleri karşısında hazırlıklı olmakta fayda vardır. Çünkü bu fitnecilerin emelleri sayesinde en çok zarar gören ne yazık ki Türkler oldu.

Bu bağlamda baktığımızda birinci Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in, «Biz yüzyılın başında yeni, büyük bir şehir inşa eden dünyadaki tek ülkeyiz.» sözlerine katılarak başkent değişikliğinin doğru adım olduğunun fikrindeyiz. Kazak başarısının sembol haline dönüşmesine sebep olan Başkent Günü kuttu bolsın.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *