20 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Seçim sonrasında ABD’yi kaos bekliyor

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

ABD Başkanlık seçimlerinin kesin sonuçları henüz belli değilken mevcut Başkan Donald Trump, seçimi kazandığını ilan etti. Oysa bu yazıyı yazdığım an itibarıyla Trump’ın iddiasının aksine Demokrat Partili aday Joe Biden’ın önde olduğu görülüyor. Biden hem toplam oy hem de seçiciler kurulunda kazandığı sandalye sayısı bakımından şu an için seçimi önde götürüyor. Dolayısıyla, seçimi kazandığını iddia eden Trump ile seçimde önde görünen Biden arasında önümüzdeki günlerde ciddi tartışmaların patlak vereceğini şimdiden söylemek mümkün.

Yaşanması muhtemel ihtilafın bir sebebi, seçim sisteminden kaynaklanıyor. ABD Başkanlık seçim sistemine göre, toplam oy ya da oy oranının yüksek olması seçimin galibini belirlemeye yetmiyor. Eyaletlerin nüfus yoğunlukları nispetinde değişen sayılarda “seçiciler kurulu” üyeliği bulunuyor. Kongrede 100 senatör ve 438 Temsilciler Meclisi üyesi olması hasebiyle toplamda 538 üyeden oluşan seçiciler kurulunda (electoral college) 270 üyeyi kazanan aday, Başkanlığı kazanana taraf olmaktadır. Üyelerin hangi aday tarafından kazanıldığı ise eyalet bazında kimin daha çok oy aldığı ile belirlenir.

Somutlaştırmak gerekirse, 55 kurul üyeliği olan Kaliforniya eyaletinde, seçimi bir farkla da olsa önde bitiren taraf 55 üyenin tamamını kazanmaktadır. Yani, kurul üyelerinin hangi adayı destekleyeceği, “birinci gelen hepsini alır” prensibiyle belirlenmektedir. Bunun bir sonucu olarak da en çok oyu alan aday ile Başkanlığı kazanan kişi her zaman aynı kişi olmamaktadır. Örneğin, 2016 seçimlerinde Trump yüzde 46 oy almış ve yüzde 48 oy alan Hillary Clinton’ın ardından yarışı ikinci sırada tamamlamıştı. Ancak Trump’ın az farkla kazandığı eyaletlerdeki kurul üyelerinin bütün olarak Trump’ın hanesine yazılmasıyla Trump toplam 304 kurul üyeliği kazanırken Clinton 227 üye kazanabilmişti. Bu sonuçla da 270 barajını aşan Trump toplamda daha az oy almasına rağmen Başkan seçilmişti.

Bu seçimlerde de böyle bir sonucun yaşanma ihtimali elbette var. Bu noktada, bazı eyaletlerin hangi aday tarafından kazanılacağı önem arz ediyor. İki başkan adayına da gidebileceği için “salıncak eyalet” olarak adlandırılan bazı eyaletlerin seçim sonucu netleşmeden Başkan’ın kim olacağını ilan etmek zor. Seçiciler kuruluna 10 üye gönderen Wisconsin eyaletinde sandıktan gelen ilk sonuçlara göre Trump önde gidiyordu ancak an itibarıyla Biden’ın çok az bir farkla öne geçtiği görülüyor. Biden’ın kazanacağı tahmin edilen diğer bir salıncak eyalet olan Florida’yı ise Trump’ın kazandığını söyleyebiliriz. Arizona, Pennsylvania, Kuzey Karolina ve Georgia eyaletlerinin hangi adayı seçtiği netleşmeden Başkan’ın kim olduğu da belirlenemeyecek.

Başkanlık seçiminin galibini ilan etmek bu sefer önceki seçimlerden daha zor ve gecikmeli olacak. Zira pandemi nedeniyle önemli bir kesimin sandığa gitmeyerek mektupla oy kullandığı için sayım sürecinin öncekilerden daha uzun sürmesi bekleniyor. Ayrıca, yapılan araştırmalar mektupla oy kullananların büyük çoğunluğunun Demokrat adayı desteklediği, dolayısıyla da mektuplar açıldıkça ilk sonuçların Biden lehine değişebileceği beklentisi hâkim. Wisconsin eyaletinde yaşanan süreç bunu doğrular nitelikte.

Seçim sonucunu ilan etmek için aceleci davranmamak gerektiği açıkken, Trump’ın daha milyonlarca oy sayılmayı beklerken kendini galip ilan etmesi, seçime hile karıştırıldığını ve bu yüzden seçimi en üst yargı organına götüreceğini belirtmesi, seçim tartışmalarının bitmeyeceğine işaret ediyor. Gelgitlerle dolu geçecek önümüzdeki günler, ABD için kaotik bir süreci tetikleyebilir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *