20 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Karabağ Zaferi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

27 Eylül’de Azerbaycan topraklarına saldırma gafletini bir kez daha sergileyen Erivan yönetimi, ağır bir mağlubiyet alarak işgal ettiği topraklardan def edildi. Azerbaycan’da yaklaşık 30 yıldır süren Ermeni tasallutu sona erdi. Şuşa’nın alınmasından sonra tüm Karabağ’ın kurtarılacağı bekleniyordu ve bu beklenti sadece iki gün sonra gerçekleşti. Artık “Karabağ Azerbaycandır” söylemi sadece Türklerin dile getirdiği bir “slogan” olmayacak; tüm dünya Türk dünyasından koparılmak istenen Karabağ’ın Azerbaycan olduğunu bilmek, söylemek ve buna rıza göstermek durumunda kalacak.

Yeteneklerini ve gücünü bilmeyen, geleceğini sandığı dış desteğe güvenip büyük hesap hatalarıyla Azerbaycan’a saldıran Paşinyan yönetimi, Salı gecesi imzaladığı ağır şartlar içeren anlaşma ile kayıtsız ve şartsız teslim oldu. Azerbaycan, sahada yumruğunu indirip aldığı toprakları korumakla da kalmayacak. Masaya sahadan aldığı güçle oturan Bakü; Laçin, Kelbecer ve Ağdam bölgelerini de savaşmadan kurtarmış olacak. Bu açıdan bakıldığında, sahadaki üstünlüğün masada da korunduğunu söylemek mümkün.

Karabağ’ın azad edilmesi, Minsk Grubu ve diğer uluslararası kuruluşların 30 yıldır yapamadığını Azerbaycan ordusunun 40 günde yapabildiğini gösterdi. Bölgede artık Avrupa’nın sözünü dinleyen de, aklına danışan da olmayacak. Bundan böyle Karabağ’da hakimiyetin Azerbaycan’da olduğu kimse tarafından sorgulanamayacak.

Bu önemli gelişmenin şüphesiz ki Türkiye ve yakın çevresinde önemli yansımaları olacak. Öncelikle, bu başarının ardında Türkiye’nin büyük payı olduğu ve Ermenistan’ın Türkiye ile uğraşmasının akıl kârı olmadığı herkes tarafından kabul edilecek. Örneğin önümüzdeki süreçte, Türkiye’nin dâhil olduğu çekişmelerde Türkiye’nin desteklediği tarafın kazanacağına dair öngörüler daha güçlü olacak.

Türkiye’nin dost bellediği ülkelerin arkasında durmasının söylemden ibaret olmadığı, Türkiye’nin kazanıncaya kadar işin peşini bırakmayacağı ve en nihayetinde kazanan taraf olacağı konusunda kimse kolay kolay şüphe duyamayacak. Bunun idrak edilmesiyle, mesela Doğu Akdeniz’de Türkiye’siz hesap yapan gafiller bir kez daha düşünmek, Türkiye’nin kararlılık ve kabiliyetlerini daha fazla dikkate almak zorunda kalacak. Dolayısıyla Karabağ’da dalgalanan Türk Bayrağı, Türk’e ve Türkiye’ye kafa tutan diğer ülkelere de ihmal edilemez bir mesaj olarak görülmeli.

Karabağ zaferi, Türkiye ile Kafkasya Türkleri arasındaki fizikî kopukluğu da ortadan kaldırmak için önemli bir fırsat. Nahçıvan ile Batı Azerbaycan arasında kurulacak ulaşım koridoru sayesinde Ermenistan Türk dünyasını coğrafî olarak bölme işlevini de yitirmiş oldu. Nahçıvan-Azerbaycan arasında malların ve insanların serbestçe dolaşabilecek olması Nahçıvan’ın Azerbaycan’a fiziken de katılması anlamına geliyor.

Bu durum, Türk Dünyasını birbirine yaklaştırmak, Türk cumhuriyetleri arasında etkileşimi, işbirliğini ve eşgüdümü artırmak adına da önemli bir motivasyon sağlayacak. 

Anlaşmanın duyurulması üzerine Erivan’da yaşanan kargaşa, Paşinyan yönetiminin bundan sonra zor günler göreceğinin de habercisi. Batı’nın desteği, Soros’un aklıyla iş yapıp Ermenistan’ı Avrupa ülkelerinin nüfuzu altına kaydırmaya çalışan Paşinyan, iktidarını devam ettirebilecek mi belli değil. Eğer Paşinyan devam etmek istiyorsa Batı’dan medet ummanın işe yaramayacağını da böylelikle anlamış olsa gerek. Üstelik Laçin koridorunun Ruslar tarafından kontrol edilecek olması, Erivan’ın Moskova’ya daha bağımlı hale gelmesiyle sonuçlanacak. Paşinyan’ın giriştiği maceranın Ermenistan için hüsranla bittiği çok açık.

Türkiye ise bölgede başat ve belirleyici güç olduğunu ortaya koymakla kalmadı, Batı’nın burada bir hükmünün olmadığını da göstermiş oldu.

Türkiye’nin hemen dibindeki gelişmelere kayıtsız kalmayacağı, istediği sonucu alabilecek kudrette ve kararlılıkta olduğu da böylelikle bir kez daha ilan edildi. Karabağ Zaferi, sadece sınırları değil, güç dengelerini de değiştirdi. Kazanan elbette Türk dünyası oldu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *