Ülkü Ocakları, Türkiye’nin ve Türk dünyasının teminatıdır
Fransa'dan sonra Alman Meclisinde ve ABD Temsilciler Meclisinde de Ülkü Ocakları hedef alınıyor. Gerekçe olarak “ABD’nin ve müttefiklerinin çıkarlarına uyum sağlamadığı” vurgulanmış. Yani “Çıkarlarıma uyum sağlamazsan seni terör örgütü ilan ederim!” diyorlar… AB ülkelerinin ve ABD’nin bu ağız birliğinde tehdit var, zorbalık var, baskı var, ambargo var, var da var…
Zamansal ve mekânsal olarak geniş bir pencereden baktığımızda işgal var, yağma var, özgürlüklerin gaspı var, demokrasiyi hiçe sayma var, katliam var yine var da var… Türkiye’yi Orta Doğu’ya çevirme, işgal etme, sömürme ve tüketme politikaları Ülkü Ocakları engeline çarpmış sanırım. Derin bir hayal kırıklığı var belli ama savaşa yine alçaklık üslubu ile devam ediyorlar. Bir itibarsızlaştırma çalışması yürütülüyor. Tabii şu an müttefikimiz gibi gözükse de Ülkü Ocaklarını hedefe koyan ve diplomatik her kriz ardından haber bültenlerinde Ülkü Ocaklarını karalayan bir de Rusya var.
ABD Temsilciler Meclisinin, Amerikan Savunma Bakanlığı bütçesine eklenmesi talebiyle Türkiye ve Azerbaycan hakkında sunduğu 8 yönergeden 3’ü asıl mesajı veriyor. Biri, Ülkü Ocaklarına karşı yöneltilen aşağılık bir yafta. Diğeri, savunma sanayimiz ve Bayraktar İHA’ları üzerine “tehdit oluşturduğu” algısı içeren bir önerge… Ve üçüncüsü ise Karabağ Savaşı baz alınarak Azerbaycan’ın askeri kurumlarına yapılan askeri yardımların kesilmesi önergesi… Tabii Amerika sadece teröristlere askeri yardımlarda bulunduğu için, Azerbaycan’a yardım yapmak Amerika’nın mezhebini aşıyor. Bu yönergelerde vurgulanan şey, Ülkü Ocaklarının çıkarlara aykırı tavrı ve beraberinde, Türkiye’nin izlediği iç ve dış siyasi yol…
**Herkes için ayandır; Cumhur İttifakı sonrası, iktidarın kararlı ve milli duruşu iç ve dış siyasette kendini olgun bir şekilde belli ediyor. Bu durumda Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları yeniden ve daha vurgulu telkinlerle hedefe koyuluyor. **
Alınacak mesaj açık ve net: *Ülkü Ocakları, Türkiye’nin ve Türk dünyasının teminatıdır.* Ülkü Ocakları, bu emperyalist zihniyetin Türkiye ve Türk dünyası coğrafyası üzerine kurduğu hedeflere ulaşması konusunda büyük bir engel teşkil ediyor.
***Aksi hâlde kulağa mantıklı geliyor mu..? Ülkeleri “insani müdahale” yalanı ile işgal eden ve “insanlık dışı bir müdahale” gerçekleştiren ABD’nin, Ülkü Ocakları için terörist(?) çıkışı… Yahut ABD gibi tarihini faşistçe yazan, kendi milletlerini katleden, gözünü kan bürümüş iktidarlarla dolu bir siyasi tarihe sahip olan Almanya, Fransa ve Rusya’nın kendini bilmezce karşı tarafı terörizmle suçlayışı…
Küresel terörizmin başrolü, ABD ve AB ülkeleri… Terör örgütlerinin kurucu gücü ve fonlayıcısı, ABD ve AB ülkeleri… Kıbrıs’ta EOKA Rum terör örgütü Türklere katliam yaparken bu devletlerin sesleri çıkmadı hatta her yıl EOKA Rum terör örgütünün kuruluş yıl dönümünü kutluyorlar… ASALA Ermeni terör örgütü, Türk diplomatları katlederken ve terörist faaliyetler sürdürürken de sesleri çıkmadı… PKK terör örgütüne de sesleri çıkmıyor. Teröristlerin her türlü ihtiyaçları bu devletler tarafından karşılanıyor. FETÖ desek, zaten elebaşını ABD besliyor…
Türkiye’den terör faaliyetleri sebebi ile kaçan her terörist Amerika’ya sığınıyor. Bu ne demek..? Terörün ve teröristin dostu, destekçisi, yardım ve yataklık yapanı hatta hatta yetiştireni Amerika’dır. Ama komik bir aymazlıkla karşı tarafı terörist ilan ediyorlar.
Avrupa Parlamentosunda söz alan parlamenterler tarafından, Türkiye için söylenmiş olan şu sözlerde aymazlık ayyuka çıkıyor: “Saygı duyulması gereken birçok yasaya saygı duymayan bir ülke”, “İnsan hakları konusunda çok kaygılıyız.” … Devletlerin siyasi ve sosyolojik varlığına saygı duymayan, toprağın altını tüketen, üstündekini ezip geçen, “böl-parçala-yönet” ilkesi ile küresel alanda terör estiren emperyalist AB ülkeleri, saygıdan ve insan haklarından bahsediyor…
Tarih bilen, siyasete hâkim olan, bugünü yorumlayan ve yarını görebilen her aklıselim insan, ABD’nin ve AB ülkelerinin bu tavrını “emperyalist can çekişmeler” olarak yorumlar. Elbette ki her yerde olduğu gibi ülkemizde de tarihten, siyasetten, bugünden bi haber olup yarını umursamayan ama kendini her alanda yetkin gören zevatlar var. Bu zevatlar, “özgürlükçü” maskeleri ile gerek yayın organlarını gerekse köşe koltuklarını işgal ederek emperyalist bu ülkelerin dalkavukluğunu yapar.
Onları, arif olanların meclisinin dışında ele alarak bir kukla gösterisi gibi seyredip ibret almak kâfidir.