Atatürkçü CHP’liler bu CHP’ye nasıl oy verecek?

 Gazi Mustafa Kemal, “Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim” diyen bir liderdi. Bugünkü CHP’nin içinden bu sözü söyleyecek veya sahip çıkacak bir tek kişi bulabilir misiniz?

Yerel seçimlerin nasıl bir siyasi tablo ortaya çıkaracağı, elbette Türk milletinin kararına bağlıdır, ama seçim incesinde kimin nerede durduğu artık hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak şekilde netleşmiştir. Gizli kapaklı kirli ilişkiler ifşa olmuş, gerçek niyetler ortalığa saçılmıştır.

VATAN-MİLLET DÜŞMANLARI ZİLLETLE BERABER

Bu seçimler Cumhur ile zilletin siyasi karşılaşması olacaktır. Cumhur ülkenin varlığını, birliğini, bekasını esas almakta ve buna göre bir siyaset yürütmektedir. CHP-HDP-İP-ÖDP’nin oluşturduğu zilletin ne ülkenin varlığını korumak, ne milletin istikbalini düşünmek gibi bir kaygısı yoktur.Bütün hesabı bir kriz ve kaos çıkarmak ve oluşacak olağanüstülükten bir iktidar çıkarabilmek üzerine kurulmuştur. Bunu başarabilmek için de her türlü kumpasa onay veriyor, bu ülke ve milletle meselesi olan herkesle ortak oluyorlar. Ne acıdır ki, içeride ve dışarıdaki bütün vatan-millet düşmanları zilletle beraberdir ve başarısı için çabalamaktadır. HDP’nin Eş Genel Başkanı’nın ‘Kürdistan’da biz kazanacağız, Batı’da AK Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz’ sözü açık bir ihanet itirafıdır ve zilletin ne yaptığının, ne amaçladığının, nereden gelip nereye gittiğinin ispatıdır.

İP’İN SON SEÇİMİ

Bütün bu gerçekler orta yerde dururken, Cumhur ittifakını oluşturan siyasi partilerin tabanlarında açık aramak asla iyi niyetle izah edilemez. Aklı başında hiç kimse, zilletin bu hazin durumu karşısında farklı bir düşünce içinde olamaz ve farklı bir tavır sergileyemez. Zaten bugüne kadar öyle bir şey de duyulmuş, görülmüş değildir. Ancak aynı şeyi zilletti oluşturanlar için söyleyemeyiz. İP’in olmayan tabanını konuşmaya bile gerek yoktur. 24 Haziran seçimlerinde çeşitli sebeplerle İP’e oy vermiş vatandaşlarımızın tamamına yakınının gerçeği gördüğü ve bir daha aynı hataya düşmeyeceği kanaatindeyiz. Nitekim, İP’in siyasi ömrünün 31 Mart’la sınırlı olduğu öngörümüz aynen geçerlidir. Hatta, bu gidişle yerel seçimleri bile görememeleri ihtimali belirmiştir.

HDP TERÖR PARTİSİDİR

Zilletin merkezini oluşturan HDP, bir terör partisidir. Bölücü ve yıkıcı unsurların buluştuğu yerdir. Bunu söyleyince, “o halde niye gereği yapılmıyor, niye siyaset yapmalarına izin veriliyor? 6 milyon oy almış bir parti” gibi akla ziyan sözlerle savunmalar yapılıyor. HDP’nin Eşbaşkanları, birçok milletvekili ve belediye başkanı tutukludur ve yargılanmaktadır. Partinin kapatılması için dava açılmıştır. 6 milyon oyu hangi şartlarda nasıl aldıkları unutulmamalıdır. Terör tehdidi bitip, normalleşme sağlandıkça HDP’ye verilen oy oranlarının düştüğü görülmüştür. Huzurun tamamen sağlanmasına bağlı olarak, bu bölücü partinin taban bulamayacağı muhakkaktır.

ATATÜRK NE DEDİ, CHP NE YAPIYOR?

Asıl büyük sorun CHP’dir. CHP gibi bir partinin terör unsurları ile ittifak kurması, bölücülüğün ümidi haline gelmesi, bir beka sorununa dönüşmesi çok acı bir durumdur. Bu vahim gerçeği hatırlatınca, “Atatürk’ün partisiyiz” gibi bir savunma yapıyorlar. Bugünkü CHP’ye Atatürk’ün partisi, Cumhuriyetin kurucu iradesi demek imkansızdır. CHP Atatürk’ün vefatından sonra Atatürk’le yollarını ayırmaya başlamıştır, Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte de bütün bağlarını koparmış ve tamamen başka bir yöne gitmiştir. Gazi Mustafa Kemal, “Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim” diyen bir liderdi. Bugünkü CHP’nin içinden bu sözü söyleyecek veya sahip çıkacak bir tek kişi bulabilir misiniz? Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları varlıklarını Türk milletine adadılar.  Mücadelelerini Türk milleti için ve Türk milletiyle beraber yaptılar. “Bizim yolumuzu çizen, içinde yaşadığımız yurt, bağrından çıktığımız Türk milleti ve bir de milletler tarihinin binbir facia ve ıstırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız neticelerdir.” dediler. Bugünkü CHP’de bu ilkeye uygun tek bir cümle kurana rastlamak, bu yolda olduğunu iddia eden birine rastlamak mümkün müdür?

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

Mustafa Kemal, “Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur. Taş kırılır, tunç erir; ama Türklük ebedidir. Benim hayatta yegane fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir. Bu memleket tarihte Türktü, halde Türktür, ebediyen Türk olarak yaşayacaktır. Türk, öğün, çalış, güven. Bir Türk dünyaya bedeldir. Ne mutlu Türküm diyene” demiş ve bu ilkleri hayatının merkezine yerleştirmiş bir büyük Türk milliyetçisiydi. Bu ilkelerin bırakın savunulmasını, izini bile bugünkü CHP görebilir misiniz?

NASIL OY VERECEKLER?

HDP’nin Eşbaşkanı varlık sebebine uygun olarak, kelimenin tam anlamıyla ihanet olan bir beyanda bulundu. Türk yurdundan “Kürdistan” diye bahsetti. Bu söze itiraz eden bir CHP yetkilisi duyan, gören oldu mu? Tam tersine HDP ile birlikte ittifak kurup, aynı yolu yürüyorlar. Şanlıurfa’da resmi olarak HDP ile aynı adayı destekleyeceklerini açıkladılar. Bu CHP, nasıl Atatürk’ün partisi olabilir? Ve asıl cevap arayan soru şudur: CHP’nin Atatürk’ün partisi, devletin kurucu unsuru olduğunu düşünerek şimdiye kadar bu partiye oy verenler, bu tabloyu gördükten sonra bu partiye nasıl oy verecekler? CHP’ye verilen her oyun HDP’ye yarayacağını gören, ama ülkesiyle, milletiyle, devletiyle, bayrağıyla bir sorunu olmadığı gibi bu değerlere sonuna kadar sahip çıkan CHP’liler, bu duruma ne diyorlar?

Cumhur ittifakının tabanda tutup tutmadığını tartışanlar bu boş işlerle uğraşmayı bıraksınlar, asıl CHP’lilerin bu CHP’ye oy verip vermeyeceğini araştırsınlar.