18 Ekim 2024
weather
12°
Twitter
Facebook
Instagram

İnce zekalı, milletten alamadığını Trump’tan bekliyor

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İnce zekalı muhteremin milletten alamadığı Cumhurbaşkanlığını, Trump’tan beklemesi bizi şaşırtmaz, ama Türk milleti bunun hesabını 31 Mart’ta mutlaka sandıkta sorar.

Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun Trump’ın bir twiti ile görevden alınmak istenmesi, dünyanın nasıl bir bela ile karşı karşıya kaldığının acı bir örneğidir. Demokrasi gibi kavramların içinin ne kadar boş olduğunun, emperyalisteler için kendi çıkarlarından başka hiçbir şeyin önemli olmadığının vahim bir göstergesidir. Maduro seçimle işbaşına gelmiş bir başkan. Beklenir ki, bütün dünya bu zorbalık karşısında demokrasiden yana tavır alsın. Ama ne yazık ki, ABD ile birlikte dünyayı sömürmekte yarış eden küresel güçler ve bunların uydusu durumundaki devletler, zorbalığı onaylamış ve hatta destek vermişlerdir.

DÜNYA YENİ BİR DÖNEME GİRDİ

Maduro’nun başına gelenlerle birlikte dünya yeni döneme girmiştir. Trump’ın işbaşına gelmesiyle birlikte bütün insanlık değerler yerle bir olmuştur. Bu ruh hastası adamın keyfi nasıl istiyorsa, dünyanın gündemi ve gidişatı o yönde oluyor. Ne iklim değişikliğinin ve buna bağlı olarak dünyanın sürüklenmekte olduğu felaketin bu adam için bir önemi var, ne terör ve akan kan bir anlam ifade ediyor. Bu rezil durum her şeyden önce ABD’nin kendisi için bir felakettir ve kendi hazin akıbetini hızlandırmaktadır. İnsanlığın önünde iki seçenek vardır. Ya bu zorbalık geçersiz kılınacak ve bundan sonra bu tür rezilliklere göz yumulmayacağı bütün dünyanın ortak tepkisi olarak gösterilecektir. Veya Trump’ın aklına ve keyfine göre dünya yeniden şekillenecektir. Dünyanın geleceğinin Trump’ın aklına ve keyfine bırakılması, daha fazla kan, daha fazla gözyaşı, daha fazla belirsizlik ve daha fazla yıkım demektir. Bu kabul edilemez bir durumdur.

İNSANLIĞIN HUZURU PROJESİ

İnsanlık değerlerinin gözden geçirilmesinin ve yenilenmesinin zamanı gelmiştir. Kendi milletlerinin iradesiyle seçilmiş liderlere, “ben seni istemiyorum, yerine filanı tanıyorum” anlayışı ile varılacak yer kaos ve karmaşadır. Sayın Bahçeli’nin, “Demokrasi güzel kavram ama ana amaç artık 21’nci yüzyılın sonuna doğru yaklaşırken bir insanlığın huzuru projesi olmalı” önerisi, bir çıkış yoludur. Dünya devletleri bugünkü zalimliklerle varlıklarını sürdüremezler. Her yer kaynıyor, her kıta huzursuzluk yaşıyor. Eninde sonunda bütün dünya aynı noktaya gelecek ve insanlığın huzurunu aramak, her şeyin önüne geçecektir.

BİZE NE DİYEMEYİZ?

“Venezuela dünyanın öteki ucu, Maduro sosyalist bir yapının ürünü” diyerek, meseleye ilgisiz kalamayız. Günümüz şartlarında dünya küçük, mesafeler anlamsızdır. Trump’ın Maduro’yu tanımamakta netice alması ve istediğini elde etmesi durumunda, benzer gelişmelerin dünyanın başka yerlerinde de yaşanmasının yolu açılmış olacaktır. Bu ruh hastası adamın Türkiye’ye yönelik haddini çok aşan tehditlerinin üzerinden henüz çok kısa zaman geçmiştir. Yaklaşık iki hafta önce,"Kürtlere saldırırlarsa Türkiye'yi ekonomik olarak mahvedeceğiz" twiti attığı unutulmamalıdır. Böyle bir tehdit bir kepazelik olduğu gibi, içeriği çok daha ağır bir kalleşliktir. Türkiye’nin Kürtlere saldırdığı nerede görülmüştür? Katil teröristlerle Kürt kardeşlerimiz nasıl aynı kefeye konulabilir? Önce katil teröristleri temize çıkarıyor, sonra da onların üzerinden tehdit savuruyor. Bu durum, Trump denilen adamın kepazeliklerinin, saldırılarının nerelere kadar ulaşabileceğini, teröristleri dahi kanlı emelleri için nasıl kullanıp bahane ettiğini net olarak ortaya koymaktadır.

BAŞKALARINA DA YAPABİLİR

Çok daha vahim, çok daha tehlikeli bir ihtimali de gözden uzak tutmamak gerekiyor. Trump denilen akıl hastası Türkiye’ye yönelik tehditlerinden bir netice alamadı ve hiçbir zaman da alamayacak.Türk milleti bu tehditlere pabuç bırakmadığı gibi, her ne pahasına olursa olsun varlığına ve güvenliğine tehdit oluşturan PKK, PYD, FETÖ ve başka her kim varsa alayını temizlemeye kararlıdır ve bundan asla dönüş yoktur. Ancak, bu tehdit bize başka bir gerçeği daha göstermiştir. “Trump’ın Maduro’yu tanımamakta netice alması ve istediğini elde etmesi durumunda, benzer gelişmelerin dünyanın başka yerlerinde de yaşanmasının yolu açılmış olacaktır” derken, kendimizi bunun dışında tutamayız.

CHP NEDEN SUSUYOR?

Sayın Bahçeli’nin şu sorusu hiçbir zaman akıllardan çıkarılmamalıdır: Bu ruh hastası adam yarın çıkıp, “Türkiye’de Kemal Kemal Kılıçdaroğlu’nun ülke yönetimine geçmesinde Amerika ve Türkiye menfaatleri açısında fayda görüyoruz. Yönetim değişsin Kemal Kılıçdaroğlu başkan olsun” derse ne olacak? Bu soruya elbette herkes cevap bulmalıdır. En çok da Trump’ın rezil kararı karşısında sessiz kalan CHP yöneticileri düşünmeli ve bir şeyler söylemelidirler. CHP’nin Maduro konusunda şimdiye kadar suskun kalması çok anlamlıdır ve aslında genel gidişatlarına uygundur. Zira, “beka değil zeka sorunu var” diyenlerin, aslında neyin üzerini örttüklerinin farkındayız. Bekamıza sahip çıkmamızdan niye bu kadar rahatsız olduklarını çok iyi biliyoruz. İçerideki olağanüstülüklerden medet umanlar, beklediklerini bulamayınca, belli ki şimdi de dışarıdan gelecek olağanüstülüklere ümit bağlamış durumdalar. İnce zekalı muhteremin milletten alamadığı Cumhurbaşkanlığını, Trump’tan beklemesi bizi şaşırtmaz, ama Türk milleti bunun hesabını 31 Mart’ta mutlaka sandıkta sorar.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *