31 Ekim 2024
weather
14°
Twitter
Facebook
Instagram

Nogay Türkleri edebiyatçıları -3

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Onun inisyatifi doğrultusunda Tiyekte (Tsarevo) Nogayların şifahi eserlerinin toplanması ve araştırılması ile ilgili çalışmalar sürdürülmüştür. 1920 yıllarında Canibekov'un faaliyetleri Kuzey Kafkasya ile ilgiliydi. Burada Canibekov Kuzey Kafkasya Yurt Bilgisi Enstitüsü ile sıkı temaslar kurmuştur. Enstitü müdürü D. M. Pavlov'un takdimiyle Nogay bölgelerine yönelik etnografik seyahatlare çıkmış, Nogay tarihi, etnografyası, folklorü, dil ve edebiyatı ile ilgili çok sayıda materyaller toplamış. Onun akademik çalışmaları sayesinde tarihteki Nogay şairlerin-şarkıcıların isimleri bizlere kadar ulaşmıştır, mesela Astrahan Nogaylarından Kızık-bay, Alkaydar, Hosru Tıyaklı, Fahruddin Abuşahman ulı v.b. Onun topladığı malzemeler leksik (lüğavi) bakımdan da çok büyük önem taşır. 1926 yılında Canibekov Bakü'de düzenlenen I Bütünsovyetler Türkoloji Kurultayına katılmıştır ve Nogayca-rusça sözlük hazırlamıştır.

1930 yıllarında Canibekov'un faaliyetleri doruk noktasına gelmiştir. Dağıstan Kitap Yayınevi redaktörlüğüne başlamıştır. Yine o yıllarda onun tarafından Nogay yazısının grafik esası hazırlanmış ve Nogay alfabesi oluşturulmuştur. 1931 yılında Canibekov Moskova'da gerçekleşen II Bütün Rusya Okul Eserleri Hazırlayanlar Konferansı'na katılmıştır. 1932 yılında hazırlanan "Nogay Edebiyat Dilinin Orfografik Kuralları Mecmuası" Nogay imlasının esaslarını oluşturmuş, ayrıca onun terminolojik sözlükleri de Nogay edebi dilini temelini oluşturmuştur.

1928 yılında Canibekov Moskova'da "Karaydar ve Kızılgül" adlı bir Nogay lirik destanını hazırlamıştır. 1928 yılında Kazan'da bulunan tatar "Bizim yol" dergisinde Nogay folklorü ile ilgili malzemeler neşretmiştir. 1935 yılında ise Mohaçkalede "köy şiiri" adında şarkılar mecmuası hazılamıştır. 1940 yılında da Pyatigorsk'ta Canibekov'un "Halk Şarkıları ve Masalları" adında derlemesi basılmıştır. 1949 yılında da "Nogayların Şarkıları" adlı derlemesi Stavropol'de basılmıştır. (1905 - 1935) arası otuz senelik çalışmalarının neticesi olarak "Sözlerin Hazinesi veya Nogay Folklorü" adında elyazma dört ciltlik eseri kaleme almıştır. Bu eserde Nogay edebiyatın eserleri, şarkılı folklorü, masalları ve güzel sanatlarıyla ilgili ürünleri toplanmıştır. "Hazine..."de ilk olarak Nogay şairlerinin Nogay dilindeki janrı ve onların ihtilal öncesi ve sonrası kronolojisi verilmiştir. Onların arasında Şal Kiyiz, Dosmambet Azavlı, Asan Kaygılı, Kaz-Tuvgan Suyunşi-Ulı, Fahruddin, Baymurza Abdulhalik Abdurreşid- Ulı, Manap-Ulı, Aji-Molla Numan- Ulı v.b. vardır. Bu kıymetli çalışma, Rusya Bilimler Akademisi'ne bağlı olan Dağıstan Bilim Merkezi, Tarih, Arkeoloji ve Etnografya Enstitüsü Elyazma Fonu'nda muhafaza edilmektedir.

1990 yılında Canibekov adına Nogayların örf ve adetleri, dilin yeniden canlandırılması ve incelenmesine yönelik bir konferans düzenlenmiştir. Daha sonra bu tür konferanslar her sene Canibekov'un doğum gününe denk getirilerek devam ettirilmiştir. Canibekov'un altı çocuğu vardı. En büyüğü Enver uzun bir dönem devlet işlerinde, bölge gazete redaktörlüğü ve Karaçay-Çerkes dil ve etnografya enstitü müdürlüğü görevinde bulunmuştur. Munir adlı oğlu tarihçi, Gayaz ise filolog olarak yetişmişlerdir. Büyük kızı Roza tarihten doktorasını yapmıştır. Uzun bir dönem Karaçay-Çerkes Sosyal Araştırmalar Enstitüsü'nü yönetmiştir. Sofya adlı kızı ise babası gibi Nogay folklorünün toplanması ve yayınlanması hususunda büyük bir çaba sarfetmiştir. 1956 yılında basılan "Rusça- Nogayca" ve 1963 yılında basılan "Nogayca-Rusça" sözlüklerinin dünyaya gelmesinde büyük bir çalışma yapmıştır. En küçük kızı Klara ise Moskova'da Bütünrusya İlmi Araştırma, Milli Diller Enstitüsü'nde uzun bir dönem çalışmalarını sürdürmüştür.

Bütün bunları göz önünde bulundurarak, şunu belirtebiliriz ki, Canibekov'un yapmış olduğu çalışmalar kaybolmamış, bilakis onun hazırladığı okul kitapları, sözlükler ve sanat eserleri halkın hatırında onu ölümsüz yapmıştır. Gerçek anlamda, bügün dilimizin yaşamasında onun çalışmalarının çok büyük bir rolü olduğunu itiraf etmek gerekir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *