Yürüyerek gelen üç puan
Şampiyonlar Ligi’nde Manchester United ile 50 bin kişinin önünde nefes nefese oynadıktan sonra, bin 960 kapasiteli Pendik Stadı’nda Pendikspor’un karşısına çıktı Galatasaray. Teknik direktör Okan Buruk, adrenalini zirvede olan bir maçtan, daha sakin, sessiz bir ortama geniş rotasyonla sahaya sürdü takımını.
Her iki takımın ilk lig maçında ev sahibi oyun temposunun yükselmesine izin vermeden, savunmada bekleyip hızlı toplarla şans kovaladı. Oyuna konsantre olmakta zorlanan sarı kırmızılılar, bir iki derin pas girişiminin dışında ilk yarım saati boş geçirdi. Kaleyi bulan ilk şut 35’inci dakikada forma bulmakta zorlanan Tete’den geldi. Brezilyalının boştaki iki arkadaşı varken kaleye vurması da motivasyon yoksunluğunun göstergesi gibiydi. Zaha’nın yokluğunda özlediği sol tarafta oyuna başlayan Kerem’in alışkanlıktan sürekli içeri kat etmesi hem Ziyech’in hem de Oliveira’nın yolunu tıkadı. Kenardan mı uyarıldı bilinmez, Kerem’in olması gereken sol çizgiye yanaşıp oradan toplar atması ceza alanında etkiyi arttırdı. Ancak süre yetmedi. İkinci yarıya hırsı arttırabilecek Barış ve Mertens ile başlayan Buruk, savunma kurgusunu zayıflatma pahasına forvet etkisini arttırmayı hedefledi. Öndeki hareketlilik artsa da pozisyonlar savunma kalabalığında kayboldu. Mertens’in şutu, seken topu Bakambu’nun tamamlaması sarı kırmızılıları skor olarak öne taşıdı. Ziyech’in Fas Milli Takım formasıyla attığı golün benzerini, benzer mesafeden atıp skoru perçinlemesi, Galatasaray’a zor maçtan üç puan getirdi.