55 yıllık destansı yolculuk
Dün, Türkiye'nin siyasi tarihinde derin izler bırakmış olan Milliyetçi Hareket Partisi'nin 55. yıldönümünü geride bıraktık.
Geride bırakılan bu 55 yıl, Türk milliyetçiliğinin serdengeçtisi olan MHP'nin ulusal birlik ve bütünlüğümüz adına ortaya koyduğu destansı mücadelenin tarihidir.
Yarım asırdan fazla bir süredir, MHP; tarihimizin, inançlarımızın ve ahlaki değerlerimizin ışığında, maddi ve manevi değerler arasında bir denge kurmayı başarmıştır.
Rahmetli Alparslan Türkeş Bey, "İnsanları ve milletleri yükselten bir tek merdiven vardır. Bu merdivenin sağ kirişi maneviyat, sol kirişi de maddedir" diyerek, bu dengeyi en güzel şekilde ifade etmiş, MHP'nin kapitalizme ve komünizme alternatif, Türk milletinin varlığını ve gelişimini merkeze alan bir yol çizdiğini vurgulamıştır.
Türkeş Bey’in bu derin felsefesi, Ülkü Ocakları'nın kuruluşuna ve Türk milliyetçilerinin Türkiye'yi lider ülke yapma projesine ilham kaynağı olmuştur. Hoca Ahmet Yesevi Ocağı’nın berdevamı olan Ülkü Ocakları, milletimizin köklü geçmişi ile aydınlık geleceği arasında sağlam bir köprü vazifesi görmüştür.
Ülkücü-Milliyetçi Hareket’in Sovyet emperyalizmine karşı gösterdiği direnç, Türkiye’ye disiplinli kadrolar kazandıran şuurlu yapısı, Türkiye’nin birliğinin, bütünlüğünün, bekasının teminatı olmuştur.
55 yıl boyunca Türk vatanı için sergilenen fedakarlıklar, MHP'nin ve ülkücülerin onurlu duruşunun bir kanıtıdır. Özellikle 1980 öncesi dönemde, Türkiye'nin Sovyetleşme tehlikesine karşı kanlarıyla mücadele eden ve ardından 1980 darbesi sonrası zorlu sınavlardan geçen ülkücüler, devlet ve millet sevdalarından asla vazgeçmemişlerdir.
Ölüme mahkum edildikleri idam sehpasında dahi "Türk milliyetçiliği davası ölmez" diyerek, bu kutlu davanın ebediyetini haykırmışlardır.
Türkeş Bey’in Rahmeti Rahmana kavuştuğu 1997 yılında, Devlet Bey’in lider seçilişiyle başlayan yeni dönemde, MHP ve Ülkücü Hareket, Devlet Bey’in sağlam liderliği sayesinde dağılmaktan kurtulmuş ve yekvücut halinde kutlu yolculuğuna devam etmiştir.
Sayın Devlet Bahçeli'nin dürüstlüğü, ayrımcılığa karşı duruşu, maddi çıkar peşinde koşmaması, “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” yaklaşımı, onu siyaset sahnesinde ender bulunan liderlerden birisi yapmıştır.
Bu kutlu mücadelede, zaman zaman sistemin çarkıyla, zaman zaman ideolojik hasımlarının tuzaklarıyla mücadele eden MHP, Türk milliyetçiliği ideallerini hiçbir zaman lekelememiş, kirletmemiş, yere düşürmemiştir.
Bugün, 55. yılında MHP'nin ve onun büyük davasının kutlu olmasını dilerken, bu yolda emek vermiş, kan vermiş, gazilik ve şehitlik rütbesine yükselmiş herkese minnet ve saygılarımızı sunalım.
Türk milliyetçiliğinin bu onurlu davası, milletimizin yüksek ideallerine hizmet etmeye devam etsin.
Nice 55 seneler su gibi akıp geçsin.