ABD, CIA ve BND’nin hedefindeki MHP
ABD ve avaneleri milletler mücadelesinde boş durmuyor.
Bir yandan dışımızdaki kaypak zeminli Yunanistan ve Suriye’de askeri üsler kurup, terörü desteklemeyi sürdürürken diğer yandan da “milli direncimizi kırmak için suikastlardan tutunda itibar zedelemeye kadar varan her türlü faaliyeti” yürütüyor.
Uzun Bacaklı akıllı olduğunu sanıyor!
***
ABD, Almanya, Fransa ve Hollanda’nın tekmili birden MHP ve Ülkü Ocakları’na karşı resmen harekete geçmesinin elbette derin manaları var.
ABD Temsilciler Meclisi’nin Yunan asıllı milletvekili Dina Titus’un, “Ülkü Ocakları’nı” hedefe koyan önergesi aslında bir “direnç kırma” operasyonudur.
Elbette bu önerge Dina Titus Hanımın “menopausis” olmasından kaynaklanmıyor.
Türkiye’nin kalbine yönelik örtülü bir “CİA Operasyonu”dur bu…
***
YUMUŞAK GÜÇ
Çağımız post-modern atılımlarla dolu.
Silah icat edildi mertlik bozuldu, mertçe yapılan savaşlar da yerini namertliğe bıraktı.
Vekâlet Savaşları, Hibrit Taarruzlar, Kamu Diplomasisi ve ülkelerin “milli direnç merkezlerini” hedef alan yeni saldırı türleri de savaş literatürüne girdi.
Ülkerlerin varlığını pekiştiren ve ayakta tutan önemli kurumları vardır. Bunlar ikiye ayrılır. Biri Ordu, Silah Gücü ve Ekonomik etkinlikler gibi SERT GÜÇ diye adlandırılan yapıları, diğeri de YUMUŞAK GÜÇ diye isimlendirilen sosyo-kültürel, manevi, fikri ve moral değerlerin yaşatıldığı kurumları…
Bu noktada Türkiye’nin Sınır Ötesi Zaferleri, Bölgesel Gücünü ispatlandığı Libya Harekâtı, Karabağ Utkusu, Terör odaklarını ezmesi, Balkanlarda ve Türkistan Coğrafyasındaki kuvveti ile birlikte yerli silah endüstrisindeki başarıları SERT GÜCÜ’nün yenilmezliğini ortaya koymuş bir hayli de caydırıcı olmuştu.
Öyleyse ne yapacaklardı?
Öncelikle Türkiye’nin bir hayli sağlam ve gitgide de kuvvetlenen “yumuşak gücünü” yani milli şuur, milli refleks, milli muhalefet, milli direniş, milli fikir ve milli kültür merkezi konumundaki kuruluşunu hedef alacaklardı.
Öyle de yaptılar. MHP’ni ve Ülkü Ocaklarını hedeflerine koydular…
Böylelikle 2016 yılından sonra Türkiye’ye çağ atlatan Cumhur İttifakı’nı parçalayacaklar ve İttifakın motor-kuvveti konumundaki MHP’nin içeride ve dışarıda itibarını sarsıp etkisini azaltma cihetine gideceklerdi.
Hesap budur.
ONLAR BİR TARAF BİZ BİR TARAF
Alman istihbarat örgütü BND’ye bağlı medya vasıtalarının MHP üzerine yaptığı yayınları zaten uzun zamandır biliyoruz. Burada BND’nin CIA tarafından kurulduğunu ve hala birçok operasyonu birlikte yaptıklarının da altını çizelim.
Hal böyleyken CIA ve BND tarafından fonlanan etki ajanları da boş durmuyor…
MHP’ne ve MHP’nin Cumhur İttifakı içindeki konumuna yönelik yazı, yorum ve paylaşımlarda bulunan muhalif tiplere bir bakınız, hepsinin de geçmişin sabıkasını, günün ihanetini ve yarının karanlıklarını tertip eden etki ajanları olduğunu görürsünüz.
Köşelerinde, kanalarında ve sosyal maddelerinde CIA’nın istediği cihette yazı yazanlar, yorum yapanlar ve üleşim derdine tutunanlar da hep bunladır!
***
Uzun Bacaklı Yanki’in ve avanelerinin Türkiye’ye yönelik örtülü operasyonunun hedefinde MHP’nin olması gayet normaldir.
Zira “MHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin KİLİT TAŞI.”
Çünkü MHP, Türkiye’nin iç cephesinin merkez karargâhıdır!
Çünkü MHP, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran iradeyi ile fikri yaşayan ve yaşatan kurumun adıdır!
Çünkü MHP, Avrupa ortalarından Yakutistan’a kadar Turan Coğrafyası’nın tamamında yaşayan mazlum insanımızın gönlüne birlik yağmurları yağdıran “YADA TAŞI”dır!
Çünkü MHP, “İstiklal ve Hürriyet Benim Karakterimdir” diyen Atatürk’tür, Kuvva-i Milliye’dir!
Çünkü MHP, şanla dolu geçmişimiz ile kutlu yarınlarımız arasındaki sarsılmaz köprüdür!
***
İşte bütün bu sebeplerle MHP’nin muhterem Lideri Devlet Bahçeli Başta olmak üzere, MHP ve tüm kurumları her daim hedeftedir. Son sözümüzü de Liderimize bırakalım; “Açık açık söylüyorum sizden korkan sizin gibi namert olsun, sizden kaçınan, sizden çekinen sizin gibi çürüyüp gitsin. Davamızdan, hak bildiğimiz yoldan dönersek de gök girsin kızıl çıksın!”