Hem yüzsüz hem pişkin hem de hainler

Anayasa’nın ilk dört maddesi bölücüler, etnik ırkçılar, emperyalist taşeronları ve etnik köken oy avcıları tarafından sürekli hedeftedir. Biri bıraksa diğeri Anayasa’nın ilk dört maddesini hedef alıyor.

Anayasa’nın şu ilk dört maddenin içeriğine bakınca zaten kimin niçin düşmanlık yaptığını çok net anlarız.

Anayasanın 1. maddesi nedir?

I. Devletin şekli

MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

Anayasanın 2. maddesi nedir?

II. Cumhuriyetin nitelikleri

MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

Anayasanın 3. maddesi nedir?

III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti

MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.

Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

Millî marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.

Anayasanın 4. maddesi nedir?

IV. Değiştirilemeyecek hükümler

MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

***

Bu maddelerin değiştirilmesini isteyen her kim olursa bilin ki Türk milleti ve devletinin bölünmez bütünlüğünü hedef alıyor. Türkiye’de en tehlikeli düşüncelerin başında; etnik kökenleri tatmin ve tahrik etmek için Türk milletinin bayrağını, İstiklal Marşını, dilini, başkentini, sınırlarını, rejimini tartışmaya açalım demek etnik fitneyi ateşlemek gelmekte… Ne yapacağız? Millet olmanın birliğini, beraberliğini, ortak paydasını ortadan kaldırıp, tüm etnik köken ayrılıkçılarını mutlu etmek için her isteyene ayrı bayrak, marş, resmi dil, başkent, önder hakkı mı vereceğiz?

Sık sık yapılan bu tartışmaları HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu bir televizyon programında söylediği sözlerle gündeme getirmiş, yine yeniden fitneyi ateşlemiştir.

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu çıktığı TV 100’deki bir programda şu cümleleri kurdu.

“Bugün bütün partiler, mevcut partilerin tamamı, 100 küsur parti var, hepsi ‘saltanatı getirelim’ deseler biz, ‘Hayır, bu memleket Cumhuriyetle idare edilmelidir.’ diye Cumhuriyeti sonuna kadar savunuruz. Yani bizim Cumhuriyete karşı olduğumuz şeklindeki iddialar palavra. Cumhuriyeti sonuna kadar savunuruz. Yani bizim Cumhuriyete karşı olduğumuz şeklindeki iddialar palavra.”

“İstiklal Marşı'na karşı olduğumuzu söylüyorlar. İstiklal Marşı'na karşı olduğumuzu ne zaman, nerede söyledik?”

“İşte buradan söylüyorum, bizim bayrak karşıtlığı gibi bir şeyimiz yok ve diyoruz ki o bayrak 85 milyonun tamamının bayrağı. Başkentin Ankara'da olmasına da itirazımız yok.”

Fakat her ne kadar bu cümleleri kurmuş olsa da özellikle Anayasa’nın 4. Maddesinin değiştirilmesini isteyerek bu cümlelerini boşluğa düşürdü çünkü 4. Madde zaten ilk 3 maddeyi korumanın zırhıdır. Bir haftadır gündem bu… Özellikle CHP’li hafızasızlar açıklama üstüne açıklama yapıyor çünkü onların en büyük stratejisi terör örgütü PKK ile olan ilişkilerini HÜDAPAR üzerinden örtmek olduğundan ısrarla HÜDAPAR köpürtmesini yapıyorlar.

Terör örgütü PKK/YPG/DEM’e karşı duruşunu takdir ettiğimiz HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun ifade ettiği “Biz anayasanın 4’üncü maddesi olmasın diyoruz. Kameraya bakarak söyleyeyim bir daha. Anayasanın 4’üncü maddesi olmasın diyoruz. Anayasada değiştirilemez maddeler olmaması demek, bütün o değiştirilemez dediğiniz maddelerin hepsini değiştirelim anlamında değildir. Anayasanın 4’üncü maddesine karşıyız, tamam mı? Anladınız mı? 4’üncü madde olmasın. 4’üncü madde gelecek nesillerin iradesine ipotek koymaktır. Bir daha söylüyorum, altını çizerek söylüyorum. İlk 4 madde değil, 4’üncü madde, tamam mı?” şeklindeki düşüncesi ve mantığı kabul etmek mümkün değildir. Burada zaten ciddi mantık hatası yapıyor. 4’üncü madde, ilk 3 maddenin “Hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.” ifadesini barındırır. Mantık hatası ise şu ki; zaten 4’üncü madde “Anayasa’nın hiçbir maddesi değiştirilemez” demiyor. 4’üncü maddenin zırh görevi ilk üç madde içindir. Geçmiş zamanlarda da görüldüğü üzere diğer maddeler için defalarca referandum yapılıp Anayasa Değişikliği yapıldı. HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ya bunun farkında değil ya da bu cümlelerle kurnazlık yaptığını sanıyor.

Onun niyeti, amacı ne olursa olsun; mantığı, düşüncesi etnik fitneyi diri tutar ve görüldüğü gibi CHP’nin kendi ihanetlerini örtbas etmek için malzeme olur.

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun 4. Madde hakkındaki düşünceleri hiçbir şartta kabul edilemez de bu konuda sanki CHP’lilerin bir duruşu, tutumu varmış gibi halleri oldukça trajik komik düşüyor. Hepsi hunili deli gibi davranıyor. Gerçi onlara delilik yaftası vurursak, yaptıkları ikiyüzlülüğü, pişkinliği, ihanetleri masumlaştırmış oluruz. Biliyorsunuz aklı olmayanın dini olmaz ve yeri cennettir. Bu CHP’ye cennetlik tarifi yapacak değiliz. Belli ki deli rolü oynayarak olayların seyrini değiştirmeye çalışıyorlar.

CHP’nin genel başkanı, yardımcıları, medyasındaki yazarlar, yorumcular, sanatçılar; başlarında huni var gibi ortada dolanmaktadır.

 HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Anayasa açıklaması üzerinden siyasi rant devşirmek için neler söylüyorlar neler… Tam bu duruma göre Anadolu bir tabir var da… Neyse… 

Dün sabah, Halk TV’de Seda Selek yönetiminde, Mehmet Tezkan ve İbrahim Kahveci katılımıyla gerçekleşen “Neden-Sonuç” isimli programı izliyorum. Aman Allah’ım! Anayasa’nın ilk dört maddesi konusunda sanki çok büyük duyarlılıkları var gibi, HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun açıklamaları üzerinden Cumhur ittifakına, MHP’ye neler söylüyorlar neler… Alaycı bir üslup, desteksiz sallamalar, kör bir yandaşlık programın içeriğine her zamanki gibi hakimdi.

Madem Anayasa’nın ilk dört maddesi noktasında çok hassas yorumcularsınız, o halde HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Anayasa’nın 4. Maddesi konusundaki mantıksız ve ölçüsüz açıklamalarını eleştiriyorsanız, o programda şunları da demelisiniz:

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nu eleştiriyoruz ama terör örgütü PKK’nın kapatılan televizyonu IMC’ye çıkan dönemin CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu da Anayasa değişikliği konusunda konuşurken “Anayasa’nın ilk 3 maddesi dahil mi?” sorusuna, "Tabii ki, evet" cevabını vermişti.

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nu eleştiriyoruz ama partimiz CHP’nin 6’lı masa ortağı olan ve CHP’nin seçimlerde 15 milletvekili kontenjanı verdiği DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da "Uygun zemin olduğunda Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi konuşulabilir.” demişti.

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nu eleştiriyoruz ama 6’lı masanın bir ortağı olan, CHP’nin seçimlerde 9 milletvekili kontenjanı verdiği Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu “Anayasa’nın İlk 3 maddesi tartışılabilir" demişti.

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nu eleştiriyoruz ama daha önce ortağımız İYİ Parti’de siyaset yapan, şimdi rozet takarak CHP’de yönetici yaptığımız Bahadır Erdem de bir konuşmasında “Büyük bir kesim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kendini Türk lafının içinde bulamıyor, kendisini temsil etmediğini söylüyor. Böyle olunca ortak bir mutabakatla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına oturtmak zorunlu bir hale geliyor bu Anayasa’da.” demişti.

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nu eleştiriyoruz ama canla başla desteklediğimiz CHP, HDP, İP, SP yan yana gelerek Anayasa taslakları hazırlamış ve Anayasa’nın ilk dört maddesine dokunma düşüncelerini ortaya koymuşlardı.

Bunların hiçbirini yapmadılar. Yapamazlar…

HÜDAPAR’a, Cumhur ittifakına karşı komik bir şekilde esip gürleyen Özgür Özel tüm bu yaşananlar karşısında niçin Anayasa’nın ilk dört maddesine dair bir hassasiyet göstermemiştin?

Yerel seçimlerden sonra ortağınız DEM, Anayasa’nın ilk dört maddesini hedef alan eylemlere, söylemlere girişti. Niçin onlara karşı çıtınızı çıkaramadınız? Belediye makamlarında asılı Atatürk portrelerine hakaret ettiler, Türkçe’yi sildiler, İstiklal Marşını okumadılar. Siz bunlara tepki göstermediğiniz gibi, “PKK sizi tükürüğüyle boğar” diyen DEM’li Belediye Başkanı Abdullah Zeydan’a mazbata verilmiyor diye ortalıkta her türlü çirkefliği yapmadınız mı? 

PKK’ya yardım ve yataklıktan dolayı 19 yıl 6 ay hapis cezası almış, Anayasa’nın ilk dört maddesini hedef alan Hakkari Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış için kayyum atandı, hapis yatacak diye ağıtlar yakan sizler değil miydiniz?

Yani, Anayasa’nın ilk dört maddesinin korunması zerre umurunuzda değil, hatta ortadan kaldırmak için ortağınız DEM ile birlikte elinizden geleni siz yapıyorsunuz. O yüzden bu hikâyeleri geçeceksiniz. Cumhur ittifakı yaşadığı müddetçe, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin birlikteliği sürdükçe Anayasa’nın ilk dört maddesine Türkiye’de dokunacak hiçbir güç yoktur.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli defalarca “Bir kez daha söylüyorum: Türklüğü anayasadan çıkaracak bir kokuşmuş henüz anasından doğmamıştır.

Hadi doğdu varsayalım, o zaman geldiği gibi gitmesi de bizim için şerefli bir vatan vazifesidir.

Türkiye’yi bölünmeye götürecek bir anayasanın varlığı kâbus dolu bir hayaldir.

Hodri meydan, her kim aksi yönde hain bir mücadelenin içinde olacaksa, önce bizim bedenlerimizi çiğnemek ve toprağa gömmek durumundadır.

Anayasa’nın ilk üç maddesiyle koruyucu zırhı olan dördüncü maddesi kırmızıçizgimizdir.” (17 Kasım 2020) açıklamalarını yapmış ve Anayasa’nın ilk dört maddesini muhafaza duruşunu göstermiştir.

O yüzden, siz Cumhur ittifakı içinde değil de CHP’nin PKK DEM’liği ortaklığında Anayasa’nın ilk dört maddesi üzerinde oynanan oyunlara bakın… HÜDAPAR sizin büyük ihanetlerinizi kapatmak için çok küçük kalır. Anayasa’nın ilk dört maddesini hedef yapan terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı DEM ile iç içe geçmiş olanlar, Anayasa’nın ilk dört maddesi nutukları atıyorlar… Vallahi bunlar hem yüzsüz hem pişkin hem de hainler…