Ateşi bol olsun…

Türk milleti tarih boyunca nice badireler atlattı.

Nice belaların üstesinden gelmeyi başardı.

Var olmanın bir bedeli vardı.

Milletimizin kutlu varlığı defalarca hıyanetle kuşatıldı.

***

Fetihlerimizin intikamını, zaferlerimizin rövanşını almak isteyen Türk düşmanları hiç boş durmadı.

Kimi zaman doğrudan kimi zaman içimizden devşirdikleri ile harekete geçildi.

Günümüz Türkiye’sinin yüz yüze kaldığı en önemli sorunlardan FETÖ, Türk düşmanlarının içimizden devşirdiklerinden sadece biriydi.

Türk milletini hedef alan yıkım senaryosunun hizmet kisvesi altındaki maşasıydı.

*** 

Fırsat bulduğu her zeminde bir kanser hücresi gibi yayıldı.

TSK, emniyet, yargı, bürokrasi, medya, iş dünyası, üniversite, eğitim kurumları ve siyasete yuvalandı.

Her yeri ahtapot misali sardı.

Türkiye’nin yıkımı için yıllarca hazırlandı.

***

Türkiye’ye kurulan her türlü kumpasın altında onun imzası vardı.

Son pususunu 15 Temmuz’da attı.

Türk milletine silah doğrulttu, 251 vatan evladının canına kıydı.

Çok şükür hain hedefine ulaşamadı.

***

Ama durmadı.

Kendi gibi yabancı ülkelere sığınan elebaşılarla fitne kazanını kaynatmaya devam etti.

Kimi zaman uyuyan hücreleri harekete geçirdi, kimi zaman yalan ve iftiraları seriye bağladı.

Huzur ortamını bozmak için elinden geleni ardına koymadı, daima güvensizlik aşıladı, 15 Temmuz’un intikamını almak için sürekli fırsat kolladı.

***

Ona göre ondan yana olmayan hiç kimsenin nefes alma hakkı yoktu.

Ömrü kumpas kurmakla geçen vaiz görünümlü kardinalin dün son nefesini verdiği açıklandı.

Dinimize, milletimize, devletimize verdiği zararların ve tüm ihanetlerinin hesabını bu dünyada da sorulmasını isterdik ama olmadı.

Ne diyelim, ateşi bol olsun…