Tehlikenin farkında mısınız?
Çok safmışım! 1 ay kadar önce Riva mutabakatı ve Dolmabahçe ruhuna dikkat çekip “Türk futbolun da güzel şeyler de oluyor” demiştim. Ya da benimkisi bir kinayeydi! O gün 2 derbiye dikkat çekmiştim. Dolmabahçe ruhu Galatasaray-Beşiktaş derbisiyle bozuldu. Umarım Riva mutabakatı da Trabzonspor-Fenerbahçe maçıyla çökmez.
Beyler! “Hakem makem” tamam da, alt tarafı top oynuyorsunuz, bu neyin şiddeti, neyin hesaplaşması, neyin kavgası. Basına saldırıp ‘Ama haklıyım’ demek neyin kafası. Dünya kan gölü, ülkemiz ateş çemberinde, içerde huzur lazım ama sizler renkleri düşman ediyorsunuz. Bizim millet olarak ne güzel değerlerimiz, ilkelerimiz var. A’dan Z’ye, kendini şiddetle ifade eden kurum, kulüp, birey, tüm aktörler sözümüz size. Holigan kültürüne son verin. Maalesef sağduyu gitti, “körduyu” geldi, yeter artık! Bu yaptıklarınız resmen Türk futboluna kötülük.
KUTUPLAŞMA ROLÜ
İki tezim var. Birincisi adalet hep tecelli eder. Yani kötülük varsa, tecelli de vardır. Adalet isteyenler aslında ayrıcalık ister. 40 yıldır böyle. Bir büyük takımın diğerinden hiç farkı yok. Zamana, döneme göre roller değişir o kadar. 66 sezonda hangi şampiyonun maçlarında hakem hatası olmamıştır!
İkincisi yine 40 yıldır “Hakemler Mart ayını göremez” denir, sezon biter her şey unutulur, aslında Mayıslar hakemlerindir. Hakemler kötüler evet, daha da kötüsü düzelmezler. Yumruk atarak, düdük astırarak hiç düzelmezler. Düzeltecek plana sadık kalırsanız ancak o zaman düzelirler. Var mısınız? Sabredebilir misiniz? Yok! Peki asıl tehlikenin farkında mısınız? Hakemler; TFF, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor arasında hem kutuplaşma, hem yakınlaşma rolü oynar hale geldi. Bu çok vahim bir durum. Adalete işte bu yüzden gölge düşer! Hakemler günah keçileri demiyorum, bazen vicdanları yaralayan kararlar veriyor olabilirler, asıl onlar günahkârlar. Ama o günaha itenlerin hiç mi suçu yok.
YİNE YERLİ Mİ?
Bu kaos ortamında, kaosa az ya da fazla katılarak şampiyonluk kavgası veren 3 hocaya bakalım. Süper Lig’de 2006-2007’den beri 17 sezondur yabancı hoca şampiyon olamıyor. Okan Buruk, 10. hafta sonunda 1 maç fazlasıyla Jose Mourinho ve Giovanni Van Bronckhorst’un 8 puan önünde. Gelenek sürerse Okan Buruk aynı zamanda üçleme yapacak. Ki, 1996-2000 arası Fatih Terim’in dörtlemesinden beri, milenyumda 25 yıldır bunu başaran yok. Eğer Mourinho başarırsa, Arthur Zico’dan bu yana süren 17 yıllık Türk geleneğini yıkıp 11 yıl sonra Fenerbahçe’yi şampiyon yapacak. Gio, son 4 şampiyonluğunu Türk hocalarla kazanan Beşiktaş’ı zirveye çıkartırsa 2003’teki Lucescu başarısından sonra bu ilk olacak.
YENİ NESİL HOCA
Süper Lig her zaman teknik direktör kıyımına sahne olmuştur. Benim dikkat çekmek istediğim nokta, geleceğin hocaları olarak görebileceğimiz isimlerin de bundan nasibini alması. Son 1.5 sezonda, 2010’larda futbol oynamış, yeni nesil olarak sayabileceğimiz; Burak Yılmaz, Emre Belözoğlu, Volkan Demirel, Servet Çetin, Ömer Erdoğan, Erdal Güneş, Alparslan Erdem, İbrahim Üzülmez, Ali Çamdalı, Arda Turan, Selçuk İnan, Çağdaş Atan, Fatih Tekke, Sinan Kaloğlu görev yaptı ve kariyer inşası sürecindeler. Dileğimiz aralarından yeni Fatih Terimler, Mustafa Denizliler, Şenol Güneşler çıkması