Kandil helikopterinde siz de olacak mıydınız?

"Şeytanlık yapmayı biliyorsan taşlanınca da şikâyet etmeyeceksin." derler ya… İP Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nu ve onun parti yöneticilerini, milletvekillerini gündemin ana konuları hakkında konuşurken görünce aklıma sürekli bu söz geliyor.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin DEM’e ve teröristbaşı Öcalan’a “Gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın”  “Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.”  şeklindeki çağrıları başladığı günden bu yana, İP kurnazlık yaparak “Önderimiz Apo” diyen HDP/Yeşil Sol ile yaptığı ittifakları, PKK’lılarla aynı hedefler için geçmişte buluştuklarını gizleyerek, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin gayet açık ve net olan açıklamalarını istismar etmeye çalışıyor. Akıllarınca kendilerini uyanık sanıyorlar. Ne demişler: Tilkiden kurnazı yok ama çarşı pazar tilki postuyla dolu. 

İP Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu “Önderimiz Apo” diyen partilerle olan geçmiş sicillerini silmek ve partilerinin eriyişinin önüne geçmek için kendince kürsü şovları yapıyor. Geçtiğimiz haftalarda kürsüden ip atmıştı. Bu haftaki grup konuşmasında da “Buradan bir kere daha sesleniyorum: Sen gidip İmralı’da grup toplantısı yapabilirsin. Bu saatten sonra yakışır da! Ama binlerce şehidin katili bizlerin cesedini çiğnemeden bu mecliste giremez. Vallahi giremez, billahi giremez!” şeklinde açıklamalarda bulunmuş… En büyük çelişkisi de “AKP ve DEM aynı şeydir. Aynı zihin yapısına sahiplerdir, aynı güç saplantısına sahiplerdir. AKP ve DEM birbirlerinin aynadaki suretleridir.” sözlerinde barınıyordu.

“Oturduğu Ahır Sekisi Çağırdığı İstanbul Türküsü” dedikleri de bu hal olsa gerek…

Yahu Müsavat Bey, 2019 yerel seçimlerinde Kandil ve HDP birlikteliğinin tüm unsurlarıyla desteklediği ittifakın içinde olan siz değil miydiniz?

İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Hatay, Bursa, Çanakkale, Aydın, Muğla gibi illerde HDP ile birlikte aday çıkarmayıp CHP’nin Belediye Başkan adaylarını desteklemediniz mi?

PKK’lı Selahattin Demirtaş terör örgütü PKK’nın yayın organına “AKP ve MHP’yi tarihin çöp sepetine göndermek için batıda CHP ve İYİ Parti’ye rağmen onların adaylarını destekleyeceğiz ve iktidarınızı sallayacağız”  röportajı vermedi mi?

Seçimi kazanan CHP Belediye Başkanları ve Kemal Kılıçdaroğlu “Önderimiz Apo” diyen HDP’ye ve PKK’lı Selahattin Demirtaş’a teşekkür etmedi mi?

İbrahim Özden Kaboğlu CHP’de Anayasa Komisyonu Başkanı iken “2017’nin sonlarına doğru CHP’nin öncülüğünde 4 parti (CHP, HDP, İP, SP) arasında aylar süren bir çalışma yaptık.” açıklaması yaparken, hiç “Önderimiz Apo” diyenler sizi rahatsız etmiyordu değil mi?

Yahu siz, 4600 YPG’li teröristtin öldürüldüğü Zeytin Dalı Operasyonuna ortağınız CHP ve HDP’ye yaranmak için onlardan bile önce parti sözcünüz "İYİ Parti, beka sorunu yaratabilecek Afrin savaş senaryolarına tamamen karşıdır." diyerek karşı çıkmıştınız. Sizden sonra da önderiniz Kemal Kılıçdaroğlu ve ortağınız HDP şiddetle, nefretle “Afrin’e girilmesine karşıyız” açıklamaları yapmıştı.

Türk ordusu Afrin’de PKK’lı teröristlerin cesetlerini çiğneye çiğneye ilerlerken, siz parti olarak PKK’lı teröristleri korumaya çalışıyordunuz.

Önderiniz Kemal Kılıçdaroğlu, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG için “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” derken, CHP’nin Genel Başkan Yardımcıları ve milletvekili ˮBiz kardeşsek, sınırımızda başkası olacağına PYD(PKK) olsun. Bizce hiçbir sakıncası yokˮ derken siz CHP ile ittifak ortağı olmayı sürdürdünüz. CHP, sınır ötesi terörle mücadele operasyonlarına HDP ile birlikte karşı çıkarken siz 6’lı masada ittifak ortağı idiniz. Müsavat bey hatta gözünüz ortaklıktan öyle dönmüştü ki, o günlerde bir basın mensubunun, “Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Tezkereye 'hayır' deyip sonra Kandil'i bombalama vaadinde bulunmasının çelişkili olduğu söyleniyor.' demesi üzerine “Kapsamlı bir çelişki de görmüyorum. Kandil başka bir yer, Suriye'nin kuzeyi başka bir yer” şeklinde tuhaf bir cevap vermiştiniz. O günlerde hiç “Cesedimi çiğnemeden Türk devletinin terörle mücadelesini engelleyemezsiniz” demiyordunuz. Aksine terörle mücadeleyi engellemek için garabet cümleleri bizzat siz ve partiniz kuruyordu.

Şimdi HDP’nin devamı olan DEM’e “Gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın” denildiği için kürsülerde şovlar düzenliyorsun, “AKP ve DEM aynı şeydir” diyorsun ama emperyalizmin ürettiği “Kürt sorunu” kavramı için “HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz. Eğer bu sorun çözülecekse meşru bir organla çözebiliriz…” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’na “HDP yasal, meşrudur. Kemal Kılıçdaroğlu’nun çözüm süreci için Meclisi işaret etmesini destekliyorum” mealinde açıklama yapan da sendin Müsavat Bey!

Bu ne yaman çelişki böyle?

2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de “Bir oy Yeşil Sol’a, bir oy Kemal’e” sloganıyla oy toplayan “Önderimiz Apo” diyen HDP’nin devamı Yeşil Sol ile yine ittifak kurup Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemediniz mi? Dünyanın neresinde PKK’lı sözde üst düzey yöneticisi varsa hepsi “Oyunuzu Kemal Kılıçdaroğlu’na vereceksiniz” açıklaması yapmadı mı? Kandil’de sizin ittifakınıza destek vermeyen bir tane PKK elebaşı kalmış mıdır acaba?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yeşil Sol tarafından doldurulmuş Van mitinginde “Dişe diş kana kan. Seninleyiz Öcalan” sloganları atıldığında tepkiniz ne olmuştu? İttifaktan mı ayrıldınız?

Seçim günü seçim sandıklarında Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmiş oy pusulası yanında teröristbaşı Öcalan, PKK’lı Demirtaş fotoğrafları konularak “ Size güveniyorum. Mutlaka kazanacağız”  paylaşımları yapılmadı mı?

Kameralar önünde muhabir size “PKK/Kandil/Yeşil Sol birleşenleri Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldı. Bu gelişmeye ne diyorsunuz?” dediğinde niçin “Dağılın beyler” diye kaçmıştınız? Demek ki “Önderimiz Apo” diyenlerle ortada bir ittifak vardı ki, buna cevap veremediniz.

Niçin o günlerde “Cesedimi çiğnemeden” edebiyatı yapmıyordunuz Müsavat bey?

“Önderimiz Apo” diyenlerle devamlı ittifak ve işbirliği yaparken aklınıza gelmeyen “Cesedimizi çiğnemeden” edebiyatını şimdi terörle mücadele eden tarafın “DEM-Teröristbaşı Öcalan” yüzleşmesini en yüksek noktadan kurgulamasına “Cesedimizi çiğnemeden” edebiyatı yapıyorsunuz.

Müsavat bey tekrar tekrar söylüyorum edebiyat yaptığınız taraf terörle mücadele eden taraftır. Sizin bugüne kadar içinde bulunduğunuz tarafta terörle mücadeleyi engelleyerek “Önderimiz Apo” diyenlere şirinlik yapmaya çalışan taraftı.

DEM, Yeşil Sol’dan dönüştürülerek kurulalı 1 yıl oldu. Bu bir yıl içinde teröristbaşı için TBMM kurulunda, TBMM DEM Grup toplantısında defalarca özgürlük istedi. Türkiye’nin birçok ilinde-ilçesinde özgürlük yürüyüşleri yaptı. Bir gün olsun bedenini önlerine serip “Cesedimi çiğnemeden” edebiyatı yaptınız mı?

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin MHP Grup toplantısında “DEM Grubu’nda 57 Öcalan gölgesinin ayakta olduğunu niye görmüyorsunuz? Neden itiraf edemiyorsunuz?” sorusunun bir muhatabı da sizdiniz…

Müsavat bey, son bir sorumu sorarak yazımı noktalamak istiyorum. Partinizin eski İP Genel Başkan Yardımcısı ve milletvekili Ümit Özdağ sizin partinizin Kandil’e bakışını Meral Akşener ile yaşadığı diyaloğu ‘Ümit Bey bir helikoptere atlayıp Kandil’e gitsem, Duran Kalkan’a ve Cemil Bayık’a sorsam, ulan siz ne istiyorsunuz anlatın bakalım'. İlk duyduğumda kulaklarıma inanamadım. Şaka yaptığını düşündüm ve 'Meral Hanım böyle bir şey olmaz. Böyle bir şey yaparsanız sizi hemen elinizi kolunuzu bağlarlar ilk mağaraya atarlar' dedim ve aynı soruyu bir başka toplantıda tekrar sordu. Dışarıda bir daha söylememesi gerektiğini söyledim.” Şeklinde anlatarak deşifre etmişti. Meral Akşener’in helikopter ile Kandil’e gideceği gün siz, Genel Başkan Yardımcın Mehmet Aslan ve Adana milletvekilin Ayyüce Türkeş de helikopter içinde yolculuğa eşlik edecek miydi? 

“Önderimiz Apo” diyen partilerle işbirliği ve ittifak yapanlar, terörle mücadele operasyonları önüne barikat kuranlar, DEM’in TBMM’deki ihanetlerine susanlar, Kandil’e helikopter ile gitmeyi düşünenler MHP’ye akıl veriyor. Ne günlere kaldık Yarabbim…