Ekrem-Kemal anlaşır, Özgür paketlenir, Mansur gider!
CHP-DEM ortaklı seçilen Esenyurt Belediyesine bir kayyum atandı. CHP adeta çarpıldı. O günden beri CHP’nin bölüneceği, parçalanacağı konuşuluyor. O günden sonra yapılan CHP’nin tüm toplantılarında adeta parti içi bir savaş yaşanıyor. Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu ve Mansur Yavaş isimleri etrafında geçen tartışmalara bakın, CHP’nin siyasi karakterini oluşturan bu yapısıyla ve zekâ düzeyiyle içinde bulunduğu kasvetli durumdan çıkması mümkün gözükmüyor.
CHP içinde Atatürk ruhunu arayanlar yeniden hareketlendi.
CHP’yi ihanet çukuruna düşmesinin mimarı Kemal Kılıçdaroğlu’nun en büyük hayali ise malumunuz tekrar CHP’nin Genel Başkanı olmak…
Ekrem İmamoğlu’nun ise Cumhurbaşkanı olabilmek adına basmadığı tuş, girmediği kılık yok.
Mansur Yavaş, iki arada bir derede ne yapacağını bilemez halde… ABB’yi yönetemediği gibi, bir de etrafındakiler onu Cumhurbaşkanı adayı olmak için zorluyor. Ekrem İmamoğlu’nun ona CHP’yi dar edeceğini bildikleri için milliyetçi maskesi takıyorlar. Bu maske çok sırıtınca demokrat adam rolünü oynatıyorlar. Esenyurt Belediye Başkanına İstanbul’daki mitinge gelip sahip çıkmayınca CHP içinde büyük tepki aldı. Bu tepkiyi de “Adaylık yolunda CHP’deki yerim/gücüm genişlesin” diyen Ekrem İmamoğlu’nun organize ettiği çok belli. Mansur Yavaş “Ne şiş yansın, ne kebap” anlayışıyla durumu idare ediyor gibi gözüküyor ama onun gidişatı da emin olun CHP’den istifa etmek olacaktır. ABB’nin düzenlediği konserlerin hesap kitabında bile eli ayağı birbirine dolaşan Mansur Yavaş’ın önümüzdeki günlerde CHP’nin yükünü kaldırması mümkün değil. Mansur Yavaş CHP’den istifa edeceğine dair tartışmalara yönelik "Partimden istifa edeceğime yönelik yaydırılmaya çalışılan dedikoduları görüyorum ancak ciddiye almıyorum. Bu dedikoduların ne maksatla çıkarıldığını biliyorum.” açıklamasını yaptı.
Mansur Yavaş’ın bu sözlerinin hiçbir hükmü ve inandırıcılığı yok. Çünkü MHP’de siyaset yaparken de çeşitli tartışmalara adı karıştığında “Bazı başka partilerdeki makamlar yüzünden hiçbir zaman ben davasını, partisini satacak adam değilim” ve “Cumhuriyet Halk Partisi’nden aday olmam yolunda epey baskı oldu. İnsanların gözünde Mansur Yavaş belediye başkanı olmayı çok istiyor. Bunun içinde her şeyi göze alıyor. Parti değiştiriyor imajı ortaya çıkacak. Ben bunu istemiyorum” şeklinde açıklamalar yapmış, sonra da MHP’den ayrılınca belediye başkanı olabilmek için CHP’ye katılmıştı. Bugün DEM Cumhurbaşkanlığının garantisi versin, CHP’den istifa eder oraya katılır.
Mansur Yavaş, özellikle para ve makamı seven bir kişiliktir. Onun için garantili çalışır.
Mesela bu Mansur Yavaş MHP’de siyaset yaptığı günlerde MHP ile AKP’nin arası adeta kanlı bıçaklı iken MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye yazdığı mektupta teröristbaşı Fethullah Gülen’in “Mezardakileri kaldırıp 'Evet' oyu kullandırmak lazım” dediği referanduma MHP’nin niye destek vermediğini “Millet iradesinin önemli bir bölümüne elitist bir yaklaşımla adeta tepeden bakan, referandumda evet oyu kullanmış yüzde 58'lik bir kitleyi neredeyse yok sayan, bütün programını hayır oyu kullananlar üzerine yapan ve bunu açıkça ilan eden bir anlayışla sonuç almamız mümkün gözükmemektedir.” şeklinde eleştirmiş ve tüm Ülkücüleri “Haziran ayından itibaren ülkede yeni bir parlamento teşekkül edecektir. Bizzat iktidar partisi tarafından restorasyon dönemi olacağı ilan edilen bu dönemde, ülkücülerin bulunmaması, bu süreçte etkili olamaması elbette kabul edilebilir bir durum değildir.” cümleleriyle AKP iktidarına desteğe çağırmıştı.
O yüzden CHP yönetimi ve kamuoyu onun “CHP’den istifa edeceğime dair dedikodular…” açıklamalarına pek itibar etmemeli, son yapacağı anlık davranışlara odaklanmalıdır. Emin olun Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu’nun perde arkasından kendi hakkında başlatacağı propagandalara dayanamayarak zaten CHP’den istifa edecektir.
CHP içinde en zor durumda olanlardan birisi de CHP’nin gelip-geçici genel başkanı Özgür Özel’dir.
Özgür Özel’in CHP’deki hali “Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı” atasözüyle açıklanabilir. Ne yaparsa yapsın beceremiyor. DEM nereye sürüklerse gidiyor olmuyor. Atatürk, Cumhuriyet nutukları atıyor olmuyor. CHP artık hiçbir şeye benzemiyor. Türkiye’deki ekonomik kriz sebebiyle oluşan tepkiden dolayı yerel seçimlerde ortaya çıkan sonuçlara bakarak sadece ve sadece aldanıyor CHP… Türkiye’de ekonomik kriz olmasa idi, bu ülkede CHP’nin yüzüne bakan olur muydu?
Millet, CHP’deki Özgür Özel, Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki güç, konum, ön alma, koltuk kavgasına çok mu meraklı? Tek kavgası bu olanların Türkiye’ye vereceği bir şey olur mu? Zaten Ankara ve İstanbul’un hali de ortada işte…
Vaziyet gösteriyor ki, Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu CHP’yi kontrol altına alma ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı adına anlaşacaklar. Özgür Özel’e yol verecekler. Mansur Yavaş da CHP’den istifa edecek. İşte CHP’de beklenen muhteşem son bu…
CHP, DEM’in kuyruğunu tutarak ilerledikçe durumu radikal sol partilere dönüşmektedir. Polisle çatışan CHP’li, DEM’li yöneticiler, bunların mitinglerine katılan radikal sol partiler, bu manzarayı yaratmıştır.
DEM Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan Mardin’de "Seyit Rıza ne yaptıysa, Şeyh Saitler ne yaptıysa, Mazlumlar, Denizler, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı, Türkiye halkları da onların yaptığını yapacaktır." diyerek Türk devletini vatan hainlerinin ve PKK’lı teröristlerin ismi üzerinden tehdit ediyor, CHP’nin gelip-geçici genel başkanı da orada tepki göstermeden konuşmak için DEM otobüsü üzerine çıkıyor.
Özgür Özel kaç gündür DEM’lilerle düşüp kalkmadan dolayı dili nasıl etkilendiyse, terör örgütüne onların jargonuyla “Pekeke” demiştir.
CHP’nin, Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığındaki gittiği yol yol değildi. Özgür Özel ile CHP daha başka bir garabet halini almıştır. Atatürk’ün mirasını yaşatmak isteyen CHP’liler (varsa tabi) bu rezil manzara hiç mi kanınıza, karakterinize dokunmuyor?