Lider yok kopuş var!
“ Bir çiçekle bahar gelmez” derler, Beşiktaş için öyle oldu. Malmö rüzgârı, Başakşehir’de erken söndü. Aslında sahaya çıkıldığında zirveyle farkın 11 puan olması takıma stres yüklemişti. Zaten kör dövüşünü andıran ilk yarıda son 2 aydaki Beşiktaş ezberini izledik. Bolca uzun paslar, çokça top kayıpları. Mesela “Sıkışırsan vur” taktiğiyle 20 pasın 15’i rakibe gitti. 5 de şut şansı tanındı.
Paulista savunmayı gayet güzel öne çıkartıyor ama öndekiler prese uygun değil ve bu olmayınca toplar “şak” diye dönüyor. Ki hücum hattının hepsi alan savunmasında hapsoldu. En çok da Semih. Bağlantı görevi yapamadı, yalnızları oynadı, Opoku karşısında kayboldu. Bu anlayışla takımın en arzulu adamı Rafa Silva’yla kaleyi bir kez bulabildiler.
Çağdaş Atan öyle kelepçe vurmuştu ki, Beşiktaş öne çıksa da oyun ve skor değişmedi. Gio, Semih’in çıkartıp Rashica’yı kanada atıp Rafa ve Joao Mario ile 4-4-2’ye döndü, Mustafa’yı sona bıraktı. Bu hamleler genç Semih’i küstürmekten öte geçmedi. Kapalı savunmayı açacak bir isyankâr, bir çilingir gerekiyordu. Sahada lider yoktu. Necip ruhunu aradı maç!
Takım yorgun desen, Başakşehir daha yorgundu. Ve Beşiktaş canavar savunmasıyla kaybetmedi ama Immobile’siz 2 önemli puan daha bıraktı. İstanbul’da 3 haftada 8 puan bırakıp Milli arasına da “zirveden erken kopma” kriziyle girdi!