27 Ocak 2025
weather
10°
Twitter
Facebook
Instagram

Trump dönemi başlıyor

YAYINLAMA:
Trump dönemi başlıyor

Kasım ayında ABD’de gerçekleşen seçimlerde başkanlığı ikinci kez kazanan Donald Trump, 20 Ocak günü koltuğu resmen devraldı.

Seçim kampanyası boyunda savaşları bitirme ve yeni savaş çıkarmama üzerine ifadeleri sıklıkla dile getiren Trump’ın nasıl bir yol izleyeceği konusunda çeşitli iddialar sürekli gündeme gelirken özellikle de Ukrayna-Rusya savaşının seyri açısından bundan sonraki sürecin nasıl şekillenebileceği yönünde ilk açıklamalar gelmeye başladı.

Yabancı ülkelere yapılan yardımları askıya alan Trump, yaptığı açıklamasında Putin ile görüşmeye hazır olduğunu dile getirirken ABD’nin Ukrayna’ya 200 milyar dolar yardımda bulunduğunu Avrupa Birliği’nin de şimdiye kadar yaptığı yardımlardan fazlasını yapması gerektiğini ifade etti. Avrupa Birliği Dış ilişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas Trump’ın açıklamalarına destek vererek, AB’nin savaşın başlangıcından itibaren Ukrayna’ya 134 milyar avro sağladığını bunun 50 milyar avroluk kısmının silahlara ayrıldığını yapılan yardımların artırılması gerektiğini ifade etti.

Diğer yandan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de Dünya Ekonomik Forumu’nda (DAVOS) Avrupa’nın kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmesi gerektiğini, Rusya’nın yeni saldırılarını önlemek için en az 200 bin Avrupalı barış gücü askeri gerektiğini ifade etti.

Trump, dün yaptığı sosyal medya paylaşımında ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yönelik barış anlaşması yapmadığı takdirde Rusya’nın ağır ekonomik yaptırımlara maruz kalacağı mesajını verdi.

ABD’nin yeni başkanı Trump, hem Avrupa’yı hem de Rusya’yı aynı anda dengeleyebilmek adına görünen aşamada iki taraf için de yeni tedbirler geliştirme yoluna girebileceği ifade edilebilmektedir. Zira Zelenski’nin Avrupa’nın kendi ayakları üzerinde durması gerektiğine yönelik açıklamasından da Trump’ın yardımları keseceğini belirtmesiyle hem Avrupa hem de Ukrayna için ABD desteğinin son bulabileceği ihtimalinin ciddi boyutlarda ele alındığını göstermektedir.

Tabii buradaki husus sadece Avrupa ile kısıtlı değildir. Ortadoğu’da bir yandan İsrail ABD’den aldığı destekle saldırganlığını farklı boyutlara taşırken diğer yandan da Suriye’de yönetimin el değiştirmesiyle beraber yeni bir dönemin başlamıştır. ABD’nin DEAŞ’la mücadele bahanesiyle yoğun bir şekilde destek verdiği, eğit-donat politikası izlediği terör örgütü PKK/YPG Suriye’de köşeye sıkışmış durumdadır.

Hem bölgenin hem de Türkiye’nin milli güvenliğini doğrudan tehdit eden bu örgütlere ABD tarafından sağlanan desteğin de bir an evvel sona ermesi Türkiye ile ilişkilerin seyri açısından ehemmiyet arz edecektir. Zira Türkiye, silah bırakmadıkları takdirde bu örgütleri silahları ile beraber gömmeye kararlıdır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *