Milliyetçi Hareket’in dünden bugüne Türkiye’yi kaosa, kargaşaya, kardeş kavgasına sürüklemeye çalışanların karşısında her zaman milli birlikten, toplumsal huzurdan yana olduğunu anımsatan Bülbül, nesillerin ahlaklı, şuurlu ve bilgili fertler olarak yetişmesini en hayati mesele olarak gördüğünü kaydetti.
Sahip olduğu düşünceleri hayata geçirme yolunda büyük bir sabırla ve tutarlılıkla, her türlü engelleme, saldırı ve haksız muameleye göğüs geren Milliyetçi Hareket’in, bugün de aynı şekilde haksız ve ahlaksız iftiralara muhatap olduğuna işaret eden Bülbül, ‘’Bu kişi ve kuruluşlar, MHP’yi Türk siyasetinde olmaması gereken bir parti olarak görmüş, dün Başbuğ Türkeş’i, bugün de Lider Devlet Bahçeli’yi kendileri için en büyük tehdit olarak değerlendirmişlerdir.’’ dedi.
MHP Grup Başkanvekili Bülbül, şu açıklamalarda bulundu;
‘’Milliyetçi Hareket, dünden bugüne ülkemizi kaosa, kargaşaya, kardeş kavgasına sürüklemeye çalışanların karşısında her zaman milli birlikten, toplumsal huzurdan yana olmuş; Nesillerimizin ahlaklı, şuurlu ve bilgili fertler olarak yetişmesini en hayati mesele olarak görmüştür.
Sahip olduğu düşünceleri hayata geçirme yolunda büyük bir sabırla ve tutarlılıkla, her türlü engelleme, saldırı ve haksız muameleye göğüs geren Milliyetçi Hareket, bugün de aynı şekilde haksız ve ahlaksız iftiralara muhatap olmaktadır.
Dikkat edilirse; İftiraları ile MHP'yi karalamaya çalışan kişi ve kuruluşların ortak noktası, Türk'e ve Türkiye'ye tuzak kurmaya çalışan, ülkemizin tarihi hak ve menfaatlerini yok sayanların tetikçiliğini yapmaları veya bu yapılarla uyumlu eylemler ortaya koymalarıdır.
Bu kişi ve kuruluşlar, MHP’yi Türk siyasetinde olmaması gereken bir parti olarak görmüş, dün Başbuğ Türkeş’i, bugün de Lider Devlet Bahçeli’yi kendileri için en büyük tehdit olarak değerlendirmişlerdir.
Bu saldırıları yapan odaklar gündemi saptırmakta, kendi fitne ve ihanetlerinin üzerini örtmeye çalışmaktadırlar. Ülkücü Harekete yönelen iftiralar ve haksız saldırılar, mücadelemizin haklılığını da göstermektedir.
MHP meşru zeminde hukuka bağlı, demokratik mücadelesiyle yukarıda bahsettiğimiz yapıların maskelerini düşürmeye devam edecektir. Köpeklerin ağzı değdi diye de deniz kirlenmeyecektir.’’
