Şu an ellerinde sayısını veremeyecekleri kadar tohum olduğunu ve Türkiye'de yetişen her meyve ve sebzenin ata tohumunun bulunduğunu öne süren Beyazıt Ekiz, "Tek rakibimiz dünyanın dört bir yanından tohumların bulunduğu özel bir depo olan Norveç'teki Kıyamet Ambarı" ifadelerini kullandı. Bugüne kadar 150 ülkeden alınan rapor ve yapılan araştırmalara göre 1970'li yıllardan itibaren hibrit tohum kullanımının artmasıyla birlikte tohum çeşitliğinin yüzde 70'inin yok olduğunun altını çizen Beyazıt Ekiz, 1960'dan bu yana ise küçük üreticilerin ata tohumu ekip biçerek 1.9 milyonluk ürün çeşidi geliştirdiklerine dikkat çekti.
"Biyolojik çeşitlilik ve zenginlik, küresel iklim krizinde adeta bizim silahımız olacak. Bu sebeple ata tohumu çok önemli" diyen Ekiz, büyükşehirlerde de ata tohumu yetiştiriciliğinin yapılabileceğine dikkat çekti. En kalabalık üyelerinin büyükşehirlerde olduğunu söyleyen Ekiz, "Balkonunda bahçesinde yapan kişiler var. Hobi bahçelerinde tankerli suyla üretim yapan üyelerimiz var. Onlara da gerekli bilgi aktarımını yapıyoruz. Ağırlıklı olarak grubumuzdaki üyelerimiz çiftçlerden çok küçük üretim yapan bu işi hobi olarak gören insanlar" diyerek herkesin ata tohumu ekebileceğine vurgu yaptı.
Ankara'da yaşayan Nermin Ersöz de tarlası olmayıp küçük bir bahçede ata tohumu ekenlerden biri. Binalarının arka bahçesinde ata tohumlarından kereviz, fesleğen, domates, biber ve salatalık yetiştiren Ersöz, saksılarda da birçok sebzeyi yetiştirdiğini söyledi.