22 Aralık 2024
weather
6°
Twitter
Facebook
Instagram

Sanal Şiddet Türü Siber Zorbalık

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Sanal Şiddet Türü Siber Zorbalık

Günümüzde bilgi ve iletişim teknolojileri sağladığı birçok kolaylık nedeniyle yaygın bir şekilde kullanılmakta. Özellikle dijital telefonların yaygınlaşması ve internete erişim imkânı sunması hayatımızda birçok kolaylık sağladı. Ancak dijital çağın getirdiği birçok fırsatın yanı sıra, maalesef siber zorbalık gibi olumsuz etkiler de beraberinde geldi. Sanal ortamlarda kurulan iletişim ile birlikte eskiden fiziksel olan şiddet ve zorbalık bu ortamlara tasınmış oldu.

 Siber zorbalık, çocuklardan yetişkinlere kadar her yaştan kişinin dijital teknolojiler aracılığı ile karşılaştığı olumsuz bir deneyimdir. Siber zorbalık cep telefonunun yaygın kullanıldığı günümüzde sosyal medyada, oyun ve mesajlaşma platformlarında görülebilmekte.  Hedef seçilen kişileri korkutmaya, kızdırmaya ya da utandırmaya yönelik tekrarlanan davranışlarla ortaya çıkmakta. Siber zorbalık geleneksel zorbalıktan daha kolay gerçekleşiyor. Bunun nedeni ise zorbalığı yapan kişinin mağdur kişi ile buluşmasına ve aynı ortamda kalmasına gerek olmaması. İnternet erişimi olan herkes siber zorbalığın faili veya mağduru olabilir. Sosyal medyada bir kişi hakkında yalanlar yaymak ya da utandırıcı fotoğraflar yayınlamak, mesajlaşma platformlarından incitici mesajlar ya da tehditler yollamak, başka birinin kimliğiyle başkalarına kötü mesajlar göndermek, talep edilen şeyin yapılmaması durumunda ise polise, aileye, okula ya da öğretmene şikâyet etmekle tehdit etmek en sık rastlanan siber zorbalık davranışlarıdır.

Siber zorbalıkla ilgili yapılan akademik çalışmalar, siber zorbalık davranışlarının daha çok okul çağı çocuk ve gençlerde görüldüğünü ortaya koymaktadır. Bu bağlamda zorba ve mağdur oranının tüm çocuklar arasında dörtte bir olduğu ve her geçen gün arttığı görülmektedir. Türkiye’de ve diğer ülkelerdeki çalışmalar kıyaslandığında benzer sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

Siber zorbalığın çocuklar üzerinde duygusal, kaygı ve stres, depresyon, intihar düşüncesi, düşük benlik saygısı gibi psikolojik belirtiler; uyku sorunları, nefes almada güçlük, baş ağrısı, çarpıntı, cilt problemleri, az ya da çok yemek ve yorgunluk gibi bedensel belirtiler; sosyal ortamlardan uzaklaşma ve yalnız kalma eğilimi gibi sosyal etkiler; akademik başarılarının düşmesi ve okuldan uzaklaşma gibi akademik belirtiler görülmektedir.

Bu belirtilere ilişkin olarak aileler ve öğretmenler çocuklarda normalin dışında ani davranış değişiklikleri gördüğünde siber zorbalığa maruz kalmış olma ihtimalini düşünerek önlemler almalıdırlar. Örneğin; çocuğun internet kullanımından sonra üzgün görünmesi, yaşıtlarıyla sosyal aktivitelerinin azalması, öğrenmeye ve okula gitmeye isteksizlik ya da okuldan kaçma, telefonuna gelen mesajların okunmadan silinmesi, internet kullanırken sinirli ve çökkün görünmesi, uykuda bozulmalar, aşırı iştah artışı ya da azalması gibi.

Siber zorbalık olaylarının oluşmaması ve önlenmesi için akran, aile, öğretmenler, okul psikolojik danışmanı, okul yönetimi temel paydaş olarak siber zorbalığın ne olduğu, hangi ortamlarda meydana geldiği, hangi davranışların siber zorbalık olduğu gibi hususların farkında olması ve bunlarla nasıl başa çıkabileceğini bilmesi çok önemlidir. Böylece çocuğa siber zorbalık olayları olmadan ya da meydana geldiğinde neler yapılabileceği konusunda yardımcı olunabilir.

Siber zorbalığa maruz kalan çocuk neler yapabilir. Konuyu ailesine, okul psikolojik danışmanına ve okul yönetimine iletebilir, mesaj gönderen kişiyi engelleme, özel bilgileri ve fotoğrafları paylaşmama, risk oluşturan platformlardan uzak durmak gibi önlemler alabilir, ailesi tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunulabilir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *