Engel olma hayat ol!
İnsanları sınıflamak ve sıralamak ve buna göre bir dünya düzeni kurgulamak insanoğlunun var olduğu günden uygulayageldiği sosyal bir sistem.
İnsan olarak hepimiz; değiştirebileceğimiz özelliklerimiz olduğu kadar, değiştiremeyeceğimiz özelliklere de sahibiz.
Varoluş felsefesinden uzaklaşmış, duygu ve düşüncesini eğitmemiş, empati yoksunu insanlık; insanları yetenekli-yeteneksiz, kadın-erkek, siyah-beyaz olan olmayan gibi daha genel; bir kıtadan, dinden, mezhepten, meşrepten, görüşten, cemaatten, aileden olan olmayan gibi daha özel sınıflamalar yaparak ayrıştırıyor. Bu da yetmiyor, insanları başarılı ya da başarısız olarak sıralıyor. Başarılı sayılanlar ödüllendiriliyor, başarısız sayılanlar bir şekilde cezalandırılıyor. Tüm bunlar olurken kişisel farklılıklar gözü kararmış bir şekilde göz ardı ediliyor. Bu da yetmiyor, insanlar engelli ve engelsiz olarak ayrıştırılıyor.
Genelde insanın aklına farklılıklar üzerinde bir arada nasıl yaşanır sorusu gelmiyor. Belki geliyor ama işine gelmiyor.
Yarın 3 Aralık. Bu gün tüm dünyada ‘Uluslararası Engelliler Günü’ olarak kutlanmakta. İlk olarak 1992 yılında BM Genel Kurulu tarafından ilan edilen gün, engelli insanların sorunlarının anlaşılmasında farkındalık oluşturmayı ve engelli kişilerin onuru, hakkı ve refahı için harekete geçirmeyi amaçlıyor.
Aslında bu gün insanlığa engelli olmayanlara engelli olmamanın sorumluluklarını hatırlatıyor. İnsanları engelli ya da engelsiz olarak ayırmayın, sınıflamayın, sıralamayın. İnsanlığı tüm özellikleriyle birbirini tamamlayan bir sistem olarak görün. Bu sistemde her bir parçanın değerli olduğunu anlayın ve üzerinize düşen sorumlulukları iyilik olarak değil de olmazsa olmaz göreviniz olduğunu bilin ve yerine getirin, diyor!
Bu bağlamda bakıldığında, engelli insanların yaşadıkları sorunlar sadece kendilerinin değil; ailelerinin, çevrenin, toplumun, kısacası tüm insanlığın ortak sorunudur. Bu sorunlara çözüm üretmek, engelli kardeşlerimizin toplumla bütünleşmelerini, huzur ve refahının artmasını sağlamak için insanlık önce fikren ve vicdanen sonra her anlamda seferber olmalıdır. İnsan olduğunu tekraren hatırlamalıdır.
Engellilik, bir kusur değil, engellerin kaldırılması ile birlikte yaşanması gereken doğal durumdur. Engellileri hayatın her alanına ve sürecine dahil etmek, ihtiyaçlarını en etkin ve hızlı bir şekilde gidermek, ailelerine destek olmak herkesin insan olma görevidir.
Engelli insan; fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeyde kayıplarından dolayı topluma diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını kısıtlayan tutum ve çevre koşullarından etkilenen insan olarak görülmektedir.
Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Nüfus Beklentileri 2024 Raporu'na göre, dünya nüfusu 2024 yılı ortası itibarıyla 8 milyar 200 milyon kişiye ulaştı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre ise, dünya genelindeki engelli sayısının dünya nüfusunun %15’ine eşdeğer olduğu ve dünyada engelli insan sayının 1 milyarı geçtiği varsayılmakta, %80’inin gelişmekte olan ülkelerde yaşadığı kabul edilmekte.
Türkiye’de engelli nüfusa ilişkin veri ihtiyacını gidermek için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde kamu kurum ve kuruşlarındaki “engelli sağlık kurulu raporlarını” esas alan "Ulusal Engelli Veri Sistemi" oluşturuldu. 2023’de yayımlanan rapora göre, veri sisteminde kayıtlı ve hayatta olan engelli sayısı; 1.414.643’ü erkek, 1.097.307’si kadın olmak üzere 2.511.950 olarak belirlendi. Bunlardan ağır engeli olan kişi sayısı 775.012 olduğu tespit edildi. Veri sisteminde kayıtlı ve hayatta olan engellilerin engel gruplarına göre dağılımlarına bakıldığında ise, 215 bin 76 kişi görme, 179 bin 867 kişi işitme, 33 bin 686 kişi dil ve konuşma, 311 bin 131 kişi ortopedik, 385 bin 313 kişi zihinsel, 170 bin 927 kişi ruhsal ve duygusal, 911 bin 259 kişi süreğen hastalık, 44 bin 248 kişi diğer başka bir engeli olduğu belirlendi.
Bu sayılar ve oranlar bir anlamda çok şey ifade ediyor. Ayırmadan, ayrıştırmadan hep birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz.
Bu kapsamda Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi’nde engelli bireylerin toplumsal yaşama katılımını artırmak, farkındalık yaratmak ve onlara duyulan derin saygıyı ifade etmek için Bilge Lider ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin teşrifleriyle onurlandırdığı Kadın, Aile, Çocuk ve Engelli Politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul’un başkanlığında “Dünya Engelliler Günü” programı düzenlendi. Türkiye’nin dört bir yanından yoğun ilgi gösterilen programda, engelli vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükseltmeye yönelik adımların atılmasının önemi vurgulandı, toplumsal farkındalık oluşturulmasına katkı sağlandı.
Evet, netice itibariyle engelli birey vardır. Ancak onun yolundaki engeli göremeyen, kaldıramayan, zihnindeki duvarları yıkmayanlar daha çok vardır. Bunun için diyoruz ki: Engel olma! Umut ol! Hayat ol!