21 Kasım 2024
weather
13°
Twitter
Facebook
Instagram

ABD maşası FETÖ’ye Türk pençesi

YAYINLAMA:
ABD maşası FETÖ’ye Türk pençesi

“Kırklareli 6 Mayıs 1965

Aziz ve Muhterem Patrik Şinork Kalustyan,

Esasen bütün milletler ve insanlar kardeştirler. Çünkü hepimizin büyük anası Hazreti Havva, dedesi Hazreti Adem’dir.

Bütün insanlar fanidir. Binaenaleyh mağdur ömürleri müddetince hoş ve kardeşçe geçinmek lazımdır.

Bütün dinler, bilhassa semavi dinler insanlara daima iyilik hoşgörülük tavsiye etmektedir. Musevilik, Hıristiyanlık dinlerinin esasları birbirine çok benzemektedir. Semavi dinleri bize tebliğ eden Peygamber dediğimiz büyük insanların müşterek dedeleri Hz. İbrahim Aleyhisselam’dır. Binaenaleyh insanların din ve milliyet ayrılığından bahsederek birbirleri aleyhine düşmanca hareket etmeleri yersizdir. İnsanlara daima müsamaha ve iyilik emreden büyük insan büyük Peygamber Hz. İsa Aleyhisselam[‘ın] bir mümessili sıfatıyla bu makamda bulunmanız bana ve Müslüman alemine onur vermektedir. Çocukluk ve meslek hayatımda tanıdığım birçok Ermeni aile ve şahsiyet vardır. 1915 yılında Ermenilere yapılan büyük soykırımını lanetle yad etmeden geçemeyeceğim. Öldürülen, katledilen insanların içerisinde ne kadar büyük insanların bulunduğunu derin bir hassasiyetle okuyor, onları saygıyla anıyorum. Büyük Peygamberinizin Hz. İsa Aleyhisselam’ın çocuklarının, Müslüman geçinen cahil insanlar tarafından katledilmesini esefle kınıyorum.

Bu vesile ile zatı alinize sonsuz teşekkürlerimi sunar, bu toprakların değerli çocukları olan Ermeni yurttaşlarımızı, Rum vatandaşlarımızı azizi Türk kardeşleri, ile daima huzur ve saadet içinde yaşamalarını ulu Tanrıdan niyaz ederim.

Kırklareli vaizi Fethullah Gülen”

İnsanoğlunun varlığından beri dinin toplum üzerindeki etkisi yadsınamaz derecede büyük olmuştur. Bu önemi sebebiyle çeşitli örgütler tarafından farklı zamanlarda sürekli istismar edilmiş ve kullanılmaya çalışılmıştır.

               Bu mektubu yazan kişi; yaklaşık elli yıl önce dini bir yapılanma olarak ortaya çıkan ve 15 Temmuz 2016’da darbeye teşebbüs eden FETÖ terör örgütünün ele başı, emellerine ulaşabilmek için dini bir araç olarak kullanan ve birçok insanı bu şekilde kandıran Fethullah Gülen’den başkası değildir.

Peygamber Efendimiz’e Alak Suresi’nden ilk inen Ayet; “Yaratan Rabbinin adıyla oku!”dur. İlk vahyin “oku” ile başlaması; Rabbimizi, dinimizi, dinimizin gereklerini ancak bu şekilde öğrenebileceğimizin göstergesidir. Gerçek bilgiye ulaşabilecek olan “insan” elbette ki böyle insanların eline düşmeyecek ve bu safsatalara inanmayacaktır.

Örgüt ele başının daha 26 yaşında bir vaizken Patrik Şinork Kalustyan’a yazdığı bu mektup ileri zamanlarda Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile ilgili nasıl planları olduğunun ve örgütün nasıl kanser hücresi gibi toplumun her kesimine yayılacağının bir delili ya da ön gösterimi niteliğindedir.

 “Semavi dinleri bize tebliğ eden Peygamber dediğimiz büyük insanların müşterek dedeleri Hz. İbrahim Aleyhisselam’dır.” İfadesini kullanarak Peygamberler hakkında dahi üstenci bir yaklaşımda bulunan, kendi dinini belirtmeyip ileride oluşturacağı “İbrahimi Din”in temellerini atan bu şahıs, Türkler’in Ermenileri katlettiğini savunup  bununla da kalmayıp “Büyük Peygamberinizin Hz. İsa Aleyhisselam’ın çocuklarının, Müslüman geçinen cahil insanlar tarafından katledilmesini esefle kınıyorum.” Diyerek Müslümanlar arasında bir ayrıksılık oluşturup “Müslüman Geçinenler” ile “Gerçek Müslümanlar” kavramlarını ortaya atmıştır.  

Mektupta kullanılan üslup ve anlatış şekline bakılacak olursa; mektubu yazan kişi açıkça kendisini dinlerin hatta insanlığın dahi üstünde görmektedir. 26 yaşındaki birinin bu satırları yazamayacağı ortadayken, devlet dairesinde resmi bir görevi olan bu şahsın mektupta karşı tarafla tamamen şahsi olarak iletişime geçmesi de ayrıca kuşku uyandırıcı niteliktedir fakat vaizlik mesleğine dahi 30 puan alarak hak etmediği bir şekilde geldiği bilgisine sahipken bu durum çok da olağan dışı kaçmayacaktır. Nitekim kendinden sonraki müritlerini de yine aynı şekilde 20, 30 puanlarla göreve getirecek, yıllar sonra ise binbir emekle TÜRK GENÇLERİ olarak çalışarak girdiğimiz ÖSYM sorularını da çalıp örgüt üyelerine verecektir.

Hal böyleyken; zamanında “ayet ve sünnet” ile insanlara televizyon programlarından, kanallardan ayar verdiğini zanneden, tek kendilerini inananlar kategorisine alıp diğerlerini elinin tersiyle iten bu örgüt üyelerine gerçek ve sahih olan en yüce kaynak olan Kur’an-ı Kerim ile cevap vermek isteriz; 

“İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasip ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakınanlardır.” - Kasas sûresi (28), 83.

“Kimin üzerinde din kardeşinin ırzı, namusu veya malıyla ilgili bir zulüm varsa altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyamet günü gelmeden evvel o kimseyle helalleşsin!” (Buhârî, Mezâlim, 10; Rikâk, 48)

Bu örgüt 15 Temmuz Gecesi ABD’den aldığı emirle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bombalamış, Genelkurmay Başkanlığı’nı ve Gölbaşı Özel Harekatı ele geçirmeye çalışmış, 253 vatandaşımızı şehit etmiş, iki bin yedi yüzden fazla vatandaşımızı yaralamıştır. Kendi mesai arkadaşını vuran, kendi vatandaşına kurşun sıkan, ABD’ye mutlak bağlılık sergileyen örgüt üyeleri tıpkı Haşhaşiler’de olduğu gibi akıl tutulması yaşayarak sorgusuzca aldıkları emirleri uygulamıştır.

Evlilikle istenilen kuruma sızma, T(Taşra) Tipi Yapılanma, darbelere destek verme, Gezi Olayları’nda rol oynama, Ergenekon, Balyoz, Selam-Tevhid, Tahşiye, Askerî Casusluk davalarında sahte delil ve kurgu mahkemeler kuran, Farz namazlardan, oruç vaktine kadar tahrifte bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkmaya yönelik eylemlerin müsebbibi olan bu şahsa ve örgüt üyelerine; Türk Milleti sadece 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde değil, vatanın her karış toprağında; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Genelkurmay Başkanlığı’nda, Gölbaşı Özel Harekatta; Zekai AKSAKALLAR ve Ömer HALİSDEMİRLER tarafından cevap verilmiştir.

ABD’nin siyasi aparat olarak kullandığı CIA Ajanı Fethullah Gülen’le gerçek vatanseverleri birleştirme hayalinde olanlar 15 Temmuz’da uykusundan uyandırıldı! 

15 Temmuz, Türk Milleti’nin şartlar oluştuğu takdirde Kuvay-ı Milliye ruhunu tekrardan nasıl diriltebileceğinin göstergesiydi.

O gün okyanus ötesinden emir alanlar Türk Milleti’ne neden “Yüce Türk Milleti” dendiğini anladı.

Allah’ın verdiği dini kendi ellerinde maşa olarak kullanarak mümin kardeşlerinin arasına nifak sokan, savundukları dinin kitabında yasak ettiği emirleri kendileri ihlal ederek kardeşi kardeşe küstüren bir örgüte; bu ülkenin Alperenleri ve Bozkurtlarının bir arada olduğunun ve bu vatanın bölünmezliğinin göstergesiydi 15 Temmuz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, şehit kanları ve gaziler tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilelebet payidar kalacağının göstergesidir 15 Temmuz! 

Biliniz ki, Türklükle ilgili herhangi bir duruma alerji kapanlar her dönem var olacaktır ve bunlarla olan savaşımız bitmeyecektir. Bu yapılanmalara her zaman cevabımız ÖMER HALİSDEMİRİN YÜREĞİYLE VERİLECEKTİR.

Bilge Liderimiz Sayın Devlet BAHÇELİ;

"İhanet imanı geçemedi. İşgal emelleri milli iffeti yenemedi. Bir dolarlık ederi olan namussuzlar, Türk milletinin haşmet ve haysiyeti karşısında kaçacak ve saklanacak delik aradılar. Gene de yakayı kurtaramadılar, ezilmekten, cezalandırılmaktan kurtulamadılar. Şunu bir defa kararlılıkla söylemek isterim ki, FETÖ'yle mücadele sonuna kadar sürdürülmelidir. Bu konuda tavsama olamaz, ihmal olamaz, hoşgörü olamaz. Elbette mücadele hukuk ve adalet kümesinde yapılmalıdır."

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN;

“Ne olursa olsun FETÖ'nün son ferdi de etkisiz hale getirilene, cezasını çekene, ülkenin ve milletin kazan defterinden düşürülene kadar mücadelemiz sürecektir. Millete silah çekenin, milletin kanını dökenin, milletin bayrağına ve ezanına göz dikenin, milletin geleceğini karartmaya kalkanın affı da olmaz müsamahası da olmaz.”

Bu kapsamda MHP Genel Merkezde ışıkları kapatmayan, devletin bütünlüğü için elini taşın altına koyan, okyanus ötesini sürekli zihinlere kazıyan Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli ve Türkiye Cumhuriyeti’ni illegal yolla ele geçirmek isteyen FETÖ’ye karşı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın birlikte vermiş olduğu mücadele sonunda kurulan Cumhur İttifakı bir kez daha ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermiştir. 

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *