Medeni ABD Şaşırtmadı!
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 24 Temmuz tarihinde ABD Kongresi’nde hitap etti. ABD Başkanı Joe Biden'a Filistin’i işgalinde kendilerine verdiği destek ile iç ve dış kamuoyuna ABD desteğinin yanında olduğunu gösterdiği için teşekkür etti!
Siyonist Netanyahu'nun yalan, dolan ve algı oluşturmaya yönelik bir saat süren konuşmasının sık sık alkışlarla kesildiği gözlemlendi. Bu görüntüler de apaçık gösteriyor ki, Gazze’deki katliamlar ABD’nin eseri.
Netanyahu konuşmasında “Bu kadar çok insanın ne söylediğini hatırlıyor musunuz? İsrail Refah'a girerse binlerce, hatta belki on binlerce sivil ölecek. Geçen hafta Refah'a gittim. Hamas'ın geri kalan terörist taburlarıyla çatışmayı bitiren birliklerimizi ziyaret ettim. Oradaki komutana ‘Refah’ta kaç teröristi etkisiz hale getirdiniz?’ diye sordum. Bana kesin bir sayı verdi: "1203". Kendisine ‘Kaç sivil öldürüldü?’ diye sordum. Şöyle dedi: ‘Başbakan neredeyse hiç yok. Nedenini bilmek istiyor musunuz? İsrail sivilleri tehlikeden uzak tuttu. İnsanların asla yapamayacağımızı söylediği bir şeydi ama biz bunu yaptık. İsrail, 40 binden fazla yardım kamyonunun Gazze'ye girmesini sağladı. Gazze'de yeterince yiyecek alamayan Filistinliler varsa, bunun nedeni İsrail'in bunu engellemesi değil, Hamas'ın bunları çalmasıdır. Duyduğunuz tüm yalanlara rağmen Gazze, şehir savaşları tarihinde savaşmayan sivillerin savaşanların kayıplarına göre en düşük olduğu yerdir." hezeyanlarını kullandı. Konuşması sırasında Kongre binası dışında gösteri düzenleyen protestocuları "İran'ın kullanışlı aptalları" olarak nitelendirdi.
Netanyahu'nun bir saati bulan konuşmasında Filistin ile İsrail arasında ABD'nin önerilerinin görüşüldüğü dolaylı ateşkes müzakerelerine ilişkin tek bir ifade kullanılmadı. Bu sessizliğin katliamların devam edeceği anlamı taşıdığı söylenebilir.
Filistin’de yaşanan gerçekler Netenyahu’nun hezeyanlarının çok ötesinde. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana on binlerce ton bomba yağdırdığı Filistin’deki saldırılarında çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu en az 40 bin sivil şehit edildi. 2 milyon Gazzeli yerlerinden edildi. Birleşmiş Milletler Gazze'de yaklaşık yarım milyon kişinin "felaket düzeyinde" açlıkla karşı karşıya olduğunu, UNICEF, Gazze'de her 10 çocuktan 9'unun ciddi gıda kıtlığıyla mücadele ettiğini, İnsan Hakları İzleme Örgütü İsrail’in Gazze'ye giren yardımları engellemeye devam ettiğini açıkladı.
Uluslararası kurum, kuruluş ve örgütlerin açıklamaları tüm belge ve bilgilerle ortadayken, Filistin'de işgal, katliam ve etnik temizlik tüm dünyanın gözü önünde devam ederken Netanyahu’nun ABD kongresinde yaptığı konuşma; yalan söyleme ve gerçekleri saptırma kişilik bozukluğu olan birinin, hastalıklı bir ruh hali ile hayal mahsulü görüşlerinden öte bir anlamı olmayan utanç vesikası olarak tarihe geçti. Eli kanlı bir savaş suçlusunun hezeyanlarını ABD Kongresinde alkış ve tezahüratlar eşliğinde dinleyen demokrasi ve insan hakları savunuculuğunu kimseye bırakmayan temsilcilerin tutumu insanlık tarihine ibretlik kara bir leke olarak kazınmıştır.
“Bizim düşmanımız sizin düşmanınız, bizim zaferimiz sizin zaferiniz” gibi hezeyan içerikli sloganik ifadeler kullanan eli kanlı bir savaş suçlusu faşistin, bebek katili, ruh hastası bir terör elebaşının konuşacağı yer, ülkelerin parlamento kürsüleri değil, uluslararası mahkemelerin sanık sandalyeleri olmalıdır.
İnsanlığı kahreden, eli silahlı ve kanlı, vahşi davranışlar sergileyen sömürgeci, emperyalist ve kapitalist devletlerin mazlum milletleri ezmek için kullandığı saldırganlığı medeniyet olarak algılayanlara İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy şu mısralarla tasvir ediyor;
“Keder de söz mü ya? Alkışlıyordu cellâdı,
Utanmadan koca yirminci asrın evlâdı!”
***
“Medeniyet!” size çoktan beridir diş biliyor;
Evvela parçalamak, sonra da yutmak diliyor.”
***
“Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.”
***
“Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar”
Evet, Batı dün de böyleydi, bugün de böyle, korkarım yarın da böyle olacak. İkiyüzlülüğü, insanlığı hiçe sayan narsist, kapitalist, emperyalist ve haçlı zihniyeti üzülerek görüyoruz ki değişmeyecek!
