Hak ve batılın savaşı
Siyonist İsrail’in Filistin’i işgaline karşı direnişine liderlik eden, Filistin davasının önde gelen liderlerinden Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Siyonist İsrail’in Gazze’deki soykırımında ailece canıyla ve malıyla mücadele vermiş biriydi. Öyle ki, 7 Ekim 2023 tarihinden beri devam eden son soykırımda üç çocuğu, dört torunu ve kız kardeşi başta olmak üzere yakın aile bireylerini kaybetmişti.
Heniyye, şehadeti öncesi İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yemin törenine katılmak için Tahran'da bulunuyordu. 31 Temmuz'da gece saatlerinde İran'ın başkenti Tahran'da kaldığı konutta güdümlü füze ile gerçekleştirildiği bildirilen alçak bir suikast sonucu şehit edildi. Heniyye'nin cenazesi 2 Ağustos'ta Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen törenin ardından Lusail kentinde bulunan mezarlığa defnedildi.
Birleşmiş Milletler'e (BM) üye 193 ülkeden 145'inin Filistin'i devlet olarak tanıdığı bir dünyada, bir devletin siyasi liderinin başka devlette suikastla katledilmesi hem uluslararası hukukun hem de İran'ın egemenliğinin açık bir ihlalidir.
Hal böyleyken, Gazze'de, dünyanın gözleri önünde kundaktaki bebekleri, çocukları, kadın-erkek masum insanları katleden, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri bombalayan soykırımcı, Siyonist İsrail’in başbakanı Netanyahu suikast sonrası hastalıklı ruh haliyle dünyanın gözüne bakarak, ‘İsrail’in düşmanlarına ağır bir darbe indirdiklerini’ belirtti.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezekşiyan da yemin töreninde görüştüğü Heniyye'nin öldürülmesinin ardından "İran'ın toprak bütünlüğünü, itibarını, onurunu koruyacağını ve terörist işgalcileri bu korkak eylemden dolayı pişman edeceklerini" söyledi.
Siyonist İsrail yönetiminin Gazze'de işlediği soykırım ve insanlık suçlarından sonra savaşı bölgeye yayma girişimleri ile karşı karşıya olduğumuz son suikast girişiminin ardından halkı Müslüman olan devletler suikastı kınamakla kaldı. Amerika ve kıta Avrupa liderlerinin açıklamaları üç maymunu oynar gibiydi ve katil İsrail yönetimini cesaretlendirici nitelikte oldu. Dünyanın geri kalan ülkelerinin açıklamaları ise etki oluşturacak durumda değildi.
En kararlı tepki her zaman olduğu gibi Türkiye’den, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den geldi. Türkiye dün olduğu gibi bugün de özgürlük ve bağımsızlık davasında Filistin’in yanında olduğunu açıkladı. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, özgür, egemen ve bağımsız Filistin Devleti tüm dünyaca tanınıncaya kadar Türkiye’nin her türlü desteğinin devam edeceği kararı bir şekilde bildirildi.
Görüyoruz ki, Siyonistlerin yönettiği terörist İsrail devleti durmayacak. Şimdi de Lübnan'da aynısını yapmaya başladı. Sonra sıra Suriye'ye gelecek. Daha sonra asıl hedef Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti olacaktır. Çünkü siyonistler ve emperyalist İsrail Türkiye'yi parçalamadıkça Arz-ı Mevud hastalıklı hayallerine ulaşamayacaklardır. Bu nedenle Türkiye her zamankinden daha güçlü olmalı ve birliğini, kardeşliğini korumalıdır.
Bu son suikastta gösterdi ki, hak ve batılın, haç ile hilalin savaşı kıyamete kadar sürecek. Biz inanıyoruz ki hak ve hilal, batıl ve haça karşı her zaman kazanacaktır. Çünkü hak, Allah’ın yoludur. Doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt eden etik/ahlaki ilkelerimizdir. İnsana hayat veren, insanı insan yapan, dünyayı yaşanılır kılan güzelliklerdir. Bâtıl ise, Allah’a ortak koşmaktır. Doğruluktan sapmak, dünyeviliğin esaretine girerek, kötülüğün yolunda gitmektir.
Hakkın yolunda olanlar, mazlumun, mağdurun ümidi sağlıklı kişilikler olurken; bâtılda birleşenler, çoğunlukla zulmün ve zalimin sesi, fitne, fesat, yalan, iftira ve bozgunculuk peşinde koşanlar olurlar.
Hakkın yolunda olanlar dünyada barış, huzur ve adaleti temin için çabalarken; batılın yolunda olanlar, kan ve gözyaşı ile beslenir, insan haklarını, hukuku ve adaleti yok sayar, zihinleri ve gönülleri kararmış egoist ruh hastalarıdır.
Türk milleti olarak şartlar ne olursa olsun hakkın yanında, bâtılın karşısında oldu. Hak ve hilal sevdalısı İstiklâl Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un şu dizeleri ne kadar da anlamlıdır:
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam, aldırma da geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Filistin’inin haklı davasında Türkiye her türlü desteğinin devam edeceğini kararlı bir şekilde açıkladığında, sağduyulu vatandaşlarımız tam destek verirken, siyonist seviciler, batılın ve haçın yanında taraf olanlar, aklını kiraya verenler organize bir şekilde şehit Heniyye üzerinden kara propaganda yaptılar ve yapmaya da devam etmekteler. Ne yazık ki, bunu da Türkiye’nin geleceği için yaptıklarını söyleyebilmekteler. Hiç şaşırtmadılar!
Korkmayın, açıkça söyleyin;
"Biz siyonist İsrail'in tarafındayız" deyin.
“Biz sömürgeci, emperyalist Batı’nın kölesiyiz” deyin.
"Biz zalim seviyoruz" deyin.
“Biz hak ve hilale karşı batıl ve haçın yanındayız” deyin.
İnsan olun insan…