22 Aralık 2024
weather
6°
Twitter
Facebook
Instagram

Olimpiyatlar, Türk Devletleri ve TRT

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Olimpiyatlar, Türk Devletleri ve TRT

Olimpiyatlar, Yaz ve Kış Olimpiyat Oyunları olmak üzere iki ayrı kategoride, 2 yıl farkla dört yılda bir düzenlenen dünyanın en kapsamlı uluslararası spor etkinliğidir.

Son Yaz Olimpiyat Oyunları Fransa’da 26 Temmuz ile 11 Ağustos tarihleri arasında düzenlendi ve 206 ülkeden 10 bin 714 sporcu 32 branş ve 48 ayrı spor dalında madalya mücadelesi verdi.

Olimpiyat Oyunlarına Türk Devletler Teşkilatına üye ülkelerden Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ile gözlemci ülkelerden Türkmenistan, Macaristan ve Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (Türkiye millî takımı içerinde) de birçok branşta çok sayıda sporcu ile katıldı. 

Karşılaşmaları Türkiye’de TRT birçok kanalda canlı olarak yayınlandı. Vaktim olduğunca karşılaşmaları seyretmeye çalıştım. Türk Devletlerinden yarışmaya katılan sporcuların mücadelelerine dikkat kesildim. Gösterdikleri başarılardan dolayı sevindik, gururlandık, onur duyduk.

               TRT’nin yılların verdiği tecrübe ile Olimpiyat Oyunları’nı genel olarak iyi bir yayınla seyircilerle buluşturduğunu söyleyebilirim. Ancak yayını sunan spor kanallarında ve daha sonraki haber bültenlerinde Türk Yüzyılı, Türk Devletleri Teşkilatı, yedi devlet tek millet gibi kavramlardan bihaber yayın gerçekleştirdiğini de gözlemledik.

               Cumhurbaşkanlığı ile Ak Parti ve MHP başta olmak üzere Cumhur İttifakı siyasi partileri, T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı gibi kurumlar başta olmak üzere sorumlu kurum ve kuruluşlar Türk Yüzyılı vizyonun gerçekleşmesi için gece gündüz çalışırken, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT)’na üye ve gözlemci Türk Devletleri ülkeleri tek millet şuuruyla ortak tarih, kültür, kimlik ve Türk dili üzerine kapsamlı toplantı üzerine toplantılar yaparken, TRT’nin spor kanallarının ve diğer haber kanallarının Olimpiyat Oyunlarını anlatırken bu konuda farkındalık oluşturamamasını büyük bir eksiklik olarak düşünüyorum.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk Devletleri arasında, “Özellikle birlik ve beraberliğimizin güçlenmesi için dil birliğinin önemi ortadadır.” ifadelerini TDT’de yapılacak çalışmalar için bir yol gösterici niteliğinde olduğu kadar tüm Türk devlet bürokrasisi için de uygulaması gereken bir görev olarak değerlendiriyorum.

Türk Devletleri arasında ortak bir Türk Yüzyılı vizyonuna giden yol, ortak dil ve kavramların oluşturulması ve kullanılmasından geçer. Çünkü insanın duygu ve düşüncelerinin ifade vasıtası olan dil ancak kavramlarla hayat kazanır. Kavramlar, kültür birikiminin ortaya konulmasını sağlayan, onu koruyan ve gelecek nesillere aktaran en önemli iletişim unsurudur. 

Olimpiyat oyunlarında TRT spor sunucularının Türk Devletlerine mensup Türk sporcuları Azeri, Kazak, Kırgız, Özbek gibi bize ait olmayan kavramlarla isimlendirmeleri kabul edilebilir bir durum değildir. Bir kasıt olduğunu düşünmüyorum. Eski alışkanlıklardan olabilir ya da Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde hâlâ bu kavramlar var denilebilir. Ancak bu yanlışlardan ivedilikle dönülmelidir.   

Örneğin; “Kazak” (Казак) ya da Batı dillerinde bu kelimeye karşılık gelen “Cossack” kavramının Rusçada genel olarak, evsiz (hatta bazen sürgün edilmiş), işçi, çiftlik işçisi, özgür adam, maceracı, serseri anlamında kullanıldığını kolayca dile getirebiliriz.

Tarihçi-yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de bir konferansta Azerbaycanlılar için "Azeri" kelimesinin kullanılmasının doğru olmadığını vurgulayarak, "Azeri kelimesi Türkiye'de cehaletten söyleniyor. Bu sonradan ortaya atılan kelimedir. Buranın halkı Türk'tür" açıklaması da bize ait olmayan kavramlarla bizlerin nasıl ayrıştırıldığına başka bir örnek olarak verilebilir.

Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli’nin “Türk Türk'tür ve başka hiçbir tanımlamaya veya bölünmeye sığmaz. Bilinmelidir ki; Ötüken stratejik aklı köreltilemez, kutsal hedefleri göz ardı edilemez.” ifadeleri anlatmaya çalıştığımız ülküyü apaçık ortaya koymaktadır.

 Özellikle Milli Eğitim Bakanlığının okullarda, T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının tüm medya kuruluşlarında ve Türk Dil Kurumunun tüm sözlüklerde olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlarımızda Türk Yüzyılı Vizyonu ülküsüne uygun olarak Türk tarih, kültür ve kimliğine uygun dil ve kavramları içselleştirmelerini ve kullanmalarını önemsiyoruz.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *