Ziya Gökalp ve MHP
23 Mart 1876’da Diyarbakır’da dünyaya gelen Ziya Gökalp, Türk düşün hayatına sosyoloji, tarih, antropoloji, felsefe, halkbilimi ve siyaset gibi alanlarda öncü katkılar sağlayan bir fikir ve bilim adamıdır. Sosyolojinin kurucusudur. Kültür ve medeniyet tarihi biliminin öncülerindendir.
“Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin Namık Kemal, fikirlerimin Ziya Gökalp’tır” diyen Mustafa Kemal Atatürk, aslında bir bakıma bu gerçeği ifade etmektedir.
Kısa hayatında onlarca eser bırakan Gökalp’ın özellikle üç eseri ön plana çıkmaktadır. “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak” adlı kitabıyla İslam’ı Türklüğün önemli değeri olarak ortaya koymuş ve bu üçünün birbirine engel değil, birbirini besleyen hususlar olduğunu vurgulamıştır. “Türkçülüğün Esasları” adlı eserinde, Türkçülüğün tarihini, medeniyetini ve dilde, dinde, ahlakta, hukukta, felsefede ve siyasette Türkçülüğü anlatmıştır. Türklerin dini, bilimi, felsefesi, devlet ve aile yapısını ise “Türk Medeniyeti Tarihi” adlı kitabında ortaya koymuştur.
Ziya Gökalp, 24 Ekim 1924 tarihinde İstanbul’da vefat etti. 2024 yılı vefatının 100. yılıdır. 48 yıllık kısa ömründe ortaya koyduğu fikirleri, Türk milletine Kızılelma yolunda rehberlik etmeye devam etmektedir.
Bu nedenle, Ziya Gökalp'in daha geniş kitlelere anlatılması, fikirlerinin iyi anlaşılması, fikri mirasının Türk Milliyetçiliğinin siyasi burcu Milliyetçi Hareket Partisi'nde geleceğe taşınması amacıyla geçtiğimiz cumartesi günü Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı ve Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin himayelerinde Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı (TASAV) tarafından, Ziya Gökalp'in hayatı, eserleri, ilmi ve fikri mirasını konu alan "Vefatının 100. Yılında Ziya Gökalp Sempozyumu” gerçekleştirildi.
Sempozyum TASAV Başkanı ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın İsmail Faruk Aksu’nun açılış konuşmalarıyla başladı. Ardından MHP Genel Başkanı ve Lideri Sayın Devlet Bahçeli hitap etti. Katılımcıların Gün Sazak Konferans Salonu fuaye alanında Ziya Gökalp Sergisini ziyaretlerinin ardından sempozyum oturumlarına geçildi. Sempozyuma her yaş grubundan yoğun katılımın olduğu görüldü. Özellikle panellerde Ülkü Ocaklarına mensup gençlerin ilgileri takdire şayandı.
TASAV Başkanı Sayın İsmail Faruk Aksu açılış konuşmasında, “Fikir meşalesini taşımakla iftihar ettiğimiz Ziya Gökalp’i bilimsel bir etkinlikle anmaktan” duyduğu memnuniyeti ifade etti. Katılımlarıyla sempozyumu onurlandıran TASAV’ın kurucusu, onursal başkanı, Türk Dünyasının Bilge Lideri ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye sunum yapan ve yazılarıyla katkı sağlayan akademisyenlere ve dinleyici katılımcılara teşekkür etti.
Ardından Sayın Devlet Bahçeli, Ziya Gökalp’in fikir ve davranışlarıyla Türk milletine ışık tutan yönlerini ortaya koyduğu yaklaşık kırk beş dakikalık bir konuşma gerçekleştirdi. Sayın Bahçeli, “Bana göre Merhum Gökalp layıkıyla anlaşılmış ve anlatılmış birisi değildir. Ziya Gökalp’i doğru tanımak; hayatını, eserlerini, ilmini ve fikri mirasını detaylarıyla bilmek özellikle Türk milliyetçilerinin, vatan ve millet sevgisiyle dolup taşan milli yüreklerin, kanaatimce temel önceliği olmalıdır.” sözleriyle sempozyumun önemini vurguladı.
Açılış konuşmalarının ardından sempozyum panellerine geçildi. Sempozyum iki oturumda gerçekleştirildi. Birinci oturuma Prof. Dr. Yusuf Sarınay başkanlık yaptı ve Prof. Dr. Tevfik Erdem “Ziya Gökalp’in mefküre anlayışında Türk milliyetçiği”, Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin “Ziya Gökalp sosyolojisi ve milliyetçilik” ve Dr. Hasan Bozkurt Çelik “Ziya Gökalp’in millet tanımlanması ve Türkçülük anlayışı” konusunda birer sunum yaptılar. İkinci oturuma Prof. Dr. Hilmi Demir başkanlık yaptı ve Prof. Dr. Hanifi Macit “Ziya Gökalp’in fikir dünyasının Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesi üzerindeki etkileri”, Doç. Dr. Gökberk Yücel “Ziya Gökalp’in ittihatçılığı ve milli şuur anlayışı” ve Doç. Dr. Murat Şahin “Ziya Gökalp’in milli hayat anlayışında kültür ve medeniyet” konusunda sunumlarını yaptılar. Sempozyumun ardından bir sonuç bildirgesi yayımlandı.
Kapsamlı sonuç bildirgesinde, Ziya Gökalp'in milli şuurun canlanmasına büyük katkıda bulunduğuna vurgu yapılarak, özetle şunlar kaydedildi: Sempozyumda, çığır açan fikirleri ve eşsiz eserleriyle Türk milliyetçiliğinin referans isimlerinden biri olan Ziya Gökalp, vefatından bir asır sonra hala günümüzün çözüm bekleyen sorunlarına ışık tutmaya, Türk milletine Kızılelma yolunda rehberlik etmeye devam etmektedir. Bu nedenle Ziya Gökalp'in daha geniş kitlelere anlatılmaya, fikirlerinin iyi anlaşılmasını sağlamaya ihtiyaç bulunduğu, fikri mirasının Türk milliyetçiliğinin siyasi burcu Milliyetçi Hareket Partisi'nde geleceğe taşınmakta olduğu vurgulandı.
Ayrıca sempozyumda TASAV tarafından yayımlanan, Mustafa Yiğit’in kaleme aldığı ve Konur Alp Koçak’ın editörlüğünü yaptığı “Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp: Hayatı, Mizacı, Mefküresi” kitabı ile editörlüğünü Dr. Hasan Bozkurt Çelik’in yaptığı “Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp: Bir Mefküre Sosyoloğunun İlmi ve Fikri Mirası” kitaplarının hazırlanması ve katılımcılara dağıtılması “söz uçar yazı kalır” sözü misali Türk düşün hayatına önemli bir eser bırakmıştır.
Sempozyum sonuçlarının hayırlara vesile olmasını diliyorum.