22 Aralık 2024
weather
6°
Twitter
Facebook
Instagram

İsraf yolu

YAYINLAMA:
İsraf yolu

Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin kamu kaynaklarını har vurup harman savurmasıyla ortaya çıkan israf siyaseti bu belediyeler üzerindeki sis perdesini kaldırdı. Konser organizasyonlarına ödenen fahiş ücretler CHP içinde de tepkiye neden oldu. Kendinden önceki belediye başkanlarının israf yaptığını öne süren ve kendi dönemlerinde kamu kaynaklarının 1 kuruşunu dahi israf etmeyecekleri sözünü veren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş kamunun milyonlarını çerez parası gibi harcadı.

Ebru Gündeş, Candan Erçetin, Mor ve Ötesi konserlerine toplam 411 milyon 361 bin 353 TL ödendiği iddiaları sonrası ABB Başkanı Mansur Yavaş 4 günlük bir sessizliğe bürünmüş ve harcamalarla ilgili araştırma yaptıktan sonra kamuoyunu detaylı bilgilendireceğini söylemişti. Mansur Yavaş’ın bugüne kadar konserlere ödenen ücretlerden haberi yok muydu? Sanatçılarla yapılan sözleşmelerden kendisinin haberi olmadı mı? Eğer olmadıysa durum daha da vahim demektir. Haberi varsa israf yapmıştır, haberi yoksa birileri belediyeyi soyup soğana çevirmiş demektir. Adı geçen sanatçılar bahsi geçen ücretleri almadığını söylediğine göre bu konserleri organize edenler faturaları şişirmiş demektir. 

4 gün süren sessizlikten sonra açıklama yapan Mansur Yavaş, 29 Ekim kutlamaları için konser organizasyonuna ödenen ücretin toplam da 94 milyon TL olduğunu açıkladı. Ancak 2024 yılı içinde düzenlenen konser programlarının tamamı bu meblağın dışında tutuldu. Örneğin 30 Ağustos’ta Tan Taşçı’nın konser organizasyonuna da 41 milyon TL ödendi. Mansur Yavaş ise Ankaralının kesesinden harcanan bu tutarı, “Sanki büyük bir israf var gibi ortalığı yaygaraya veriyorsunuz” sözleriyle savundu.  Bu meblağlar Mansur Yavaş’a az geliyorsa varın siz hesap edin daha kaç milyonun heba edildiğini… Üstelik “Ebru Gündeş’e 69 milyon değil, 45 milyon TL ödedik” diyerek tasarruf ettiğini savundu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise ABB’nin Ebru Gündeş’e ödediği miktarı görmezden gelip eski eşinin Reza Zarrab olması dolayısıyla konser organizasyonuna dahil edilmesini doğru bulmadığını söyledi. 

Ağzını her açtığında uçak biletini bile kendinin aldığını, bir gün olsun Ankara’nın billboardlarında kendi reklamını yapmadığını söyleyen Mansur Yavaş 31 Mart 2024 yerel seçimleri sürecinde reklama en fazla bütçe ayıran üç belediye arasındaydı. Üstelik bu reklamların tamamında kendi resmi, ismi ve logosu vardı. İçine düştüğü tezata bakar mısınız? İsraf olmasın diye uçak biletini bile kendisi alıyor ama reklam ve konser organizasyonlarına harcanan milyonlar için “abartmayın” diyebiliyor.  Ankaralı trafik sorununun çözümü için metro bekliyor, köprü istiyor, yaya geçidi talep ediyor, “yol yap” diyor. Mansur Yavaş ise bu talebi durmadan “israf yolu” yaparak karşılıyor. Sayesinde bu yolu kullananlar halka hizmet trafiğine takılmıyor. 

Mansur Yavaş, ABB’nin konser organizasyonlarına ödediği tutarı Cumhurbaşkanlığı harcamalarıyla kıyaslamaya kalkıyor. Cumhurbaşkanlığı bütçesi kendi içinde değerlendirilir ve hangi kalemlerde fahiş bir harcama yapıldıysa belirtilir ancak ABB’yi Cumhurbaşkanlığı bütçesiyle kıyaslamak nasıl bir aklın ürünüdür? Türkiye ABB’den yönetiliyor da biz mi bilmiyoruz? Devlet ne zamandan beri ABB’den yönetiliyor? 

Belediyede yaşanan bunca israfa rağmen kurnazlık kartını kullanmaya çalışan Mansur Yavaş, “Hesap verebilirlikte bizim üstümüze kimse yoktur. Sözümüzün arkasındayız suçu olan varsa cezasını çekecektir” diyerek kendini aklayacağını zannetti. Ne zaman ki denetçiler belediyeye girdi ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı resen soruşturma başlattı işte o zaman veryansın etmeye başladı. Güya şeffaftı ve korkusu yoktu…

Kamuda tasarruf tedbirlerine rağmen kim milletin parasını har vurup harman savuruyorsa hesabı sorulmalıdır. Hangi partinin belediye başkanı olduğuna bakılmaksızın denetimler titizlikle yapılmalıdır. İstanbul ve Ankara “bizi denetleyemezsiniz” diyor ve savcılıkların inceleme başlatmasına tepki gösteriyorsa orada bir bit yeniği var demektir. Denetlenme korkusu olmayanların “kapımız açık” demeleri gerekmez miydi?

Konser etkinliklerine gelince muazzam bonkör davranan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş aynı el açıklığını devlete olan borçlarını ödemeye gelince neden göstermiyorlar? Sosyal Güvenlik Kurumuna İBB’nin 4,2 milyarı, ABB’nin ise 8,8 milyarı bulan borçları var. Hani borç yiğidin kamçısıydı? Demek ki ya yiğit değiller ya da kamçıları sert değil… 

Yavaş ve İmamoğlu arasında uzun süredir yaşanan Cumhurbaşkanı adaylığı çekişmesi anlaşılan konser belediyeciliğinde de yaşandı. Bu yarış onları fuzuli harcamalara ve israfa teşvik etti. Kendi isimlerinden söz ettirmek için kamunun kaynaklarını hoyratça kullandılar. Ama başarılı oldular. İki isim de şuan Türkiye’nin gündeminde… Bakalım hangisi daha çok israf etmiş…

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *