Adam olmayız…
Arap Baharı isimli hadiselerin ateşi Suriye’ye sıçradığında, Suriye’de gerçekleşecek bir iç savaşın ülkemize yansıması muhtemel sonuçları üzerine hiç düşünmediler.
Derhal…
Türkiye’nin Suriye’ye savaş açması durumunda Esad’ı tutacaklarını açıkladılar.
***
Suriye’ye baktıklarında depreşen sadece Esad sevdaları değildi.
Rusya’nın ağzının içine bakıp, İran’ın izini sürdüler.
ABD’nin ne yapacağını bekleyip, İsrail’e göre pozisyon aldılar.
Haliyle…
PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG’yi terör örgütü olarak görmediklerini açıklamaktan çekinmediler.
Terör örgütüne Türkiye’ye saldırmayacağı yönünde kefil bile oldular.
Ve hatta PYD ile komşu olmamızda bir sakınca görmediklerini ifade ettiler.
Bu nedenle terörü kaynağında kurutmayı amaçlayan sınır ötesi operasyonlara karşı çıktılar.
***
Onlara göre “Suriye’de ne işimiz” vardı.
Bir gün olsun, Suriye’deki Türkmenleri akıllarına getirmediler.
Suriyelilerin çektiği çileyi görmezden geldiler.
Mesela sığınmacı meselesi…
Bu konu onlar açısından göçmen karşıtlığının körüklendiği bir oy avcılığından ibaretti.
Suriye’ye huzur getirecek adımların atılmasını belki de en çok bundan dolayı istemediler.
Suriye’ye dair tek bir istekleri vardı.
PKK’nın Suriye kolunun atını istediği gibi oynatmasını, sınırlarımızın hemen dibinde terör devleti kurmasını, bizim de tüm bu olan biteni izlememizi arzuladılar.
Suriye denilince kafalarının bastığı anca bu kadardı.
***
Bu kafa yapısının doğal bir sonucu olarak…
Esad’ın kaçışı sonrası afalladılar.
Sözde Suriye politikalarını oturttukları ana zeminin ellerinden kayışına üzüldüler.
Arap, Kürt ve Türkmenlerden oluşan Suriye Milli Ordusu’nun başlattığı terör temizliği sonrası ise ne yapacaklarını şaşırdılar.
Dillerinden düşürmedikleri Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönüşlerine sevinmediler.
***
Suriye meselesinde aslında burunlarının dibini görmediklerini, Esad’ın bindiği uçakla ülkesini terk ettiği saatlere denk gelen “Esad’la görüşülmeli” açıklamaları ile kanıtladılar.
Ama…
Suriye’ye dair her manada iflaslarını kabul etmediler, akıl vermeye devam ettiler.
CHP ve kuyruğuna takılanlar dün, Özgür Özel’in geçmişte elinde tuttuğu bir gazetenin manşetinde yer alan “adam olmayız” ifadesini ete kemiğe büründürmek için ellerinden gelenin fazlasını yaptılar.
Bugün de aynı yoldan burunlarının dikine gitmeye devam ediyorlar.
Hiçbir gelişmeyi Türkiye lehine yorumlamayacakları yönündeki ısrarlarını ortaya koyuyorlar.