Kaderin üstünde bir kader vardır


Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca, babası II. Murad ona çıkışarak:
– Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz! – der.
O sırada orada bulunan ve velayet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin Hazretleri, hafifçe gülümseyerek şöyle karşılık verir:
– Peder ne der, kader ne der...
Kaza ve kadere iman, İslam inancının temel esaslarından biridir. İnançlı bir insan, bu dünyada başına gelenleri Allah’ın takdiri çerçevesinde değerlendirir. Merhum Sezai Karakoç da bir şiirinde:
"Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır.
Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır."
diyerek bu inancı sanatsal bir dille ifade etmiştir. Bu bağlamda insanın yaşadığı her şey, kaza ve kader çerçevesindedir; hastalık da sağlık da bu inançla anlam kazanır.
Peki, bunları neden anlattım?
6 Şubat 2025’ten bugüne değin; imansız, ahlaksız, edepsiz ve ruh hastası bir kitlenin, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin sağlığı üzerinden sosyal medyada ürettiği yalanlara, iftiralara ve alaycı söylemlere karşı mücadele ediyoruz.
“Devlet Bahçeli 5 Şubat’ta öldü, bunu saklıyorlar” diyeni mi ararsınız, yoksa “Devlet Bahçeli’nin telefon görüşmeleri yapay zekâ üzerinden yapılıyor” diyeni mi?
Yazar diyor ya:
"İyi insanlar güzel atlara binip gittiler.
Bize de demirin tuncu, insanın p*çi kaldı."
Yurt içinden ve yurt dışından bu tanıma birebir uyan ne kadar kişi varsa; kimi sosyal medyada etkileşim almak için, kimi hastalıklı zihnini tatmin etmek için, kimi de kendi temennisini açık etmek adına, günlerce kokuşmuş beyinleriyle, irin dolu dilleriyle yazdı, çizdi, konuştu…
Eskişehir’de, ailesinin ahlaktan ve edepten mahrum bıraktığı Vandallar, üzerine “Devlet Bahçeli” yazdıkları tabutu meydanlarda taşıdı.
Bu kadar iftira attınız, bu kadar yalana başvurdunuz, en iğrenç bedduaları sıraladınız da ne oldu?
Ve işte! MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli sağlığına kavuşmuş, dinlenmiş ve dimdik bir şekilde önce Başbuğ Alparslan Türkeş’in kabrindeki programa katıldı. Oradan, Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı'nın yeni hizmet binasının açılışını yaptı ve MHP Genel Merkezi’ndeki makamına döndü! Kaç gündür de makamında çalışmalarını sürdürüyor.
Gerçi siz öyle şerefsiz, haysiyetsiz ve ruh hastası adamlarsınız ki, yarın da çıkıp “Devlet Bahçeli’nin yerine dublör kullandılar” dersiniz…
“Dersiniz” dedim ya… Vallahi billahi, Sayın Bahçeli’nin dönmesi üzerine sosyal medyada bunu yazan birçok beyinsize denk geldim.
Ama unutmayın! Kimse bu dünyada ebedî değildir. Nitekim Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de buyuruyor:
"Küllü nefsin zâikatü’l-mevt" – Her nefis ölümü tadacaktır.
Hastalıkla, sağlıkla alay edenler…
Beddualar sıralayanlar…
Siz gerçekten hiç ölmeyeceğinizi ve hiç hastalanmayacağınızı mı sanıyorsunuz?
En yakınlarınız hiç mi hastalanmadı, hiç mi bir yakınınızı kaybetmediniz? Yoksa onların da hastalanmayacağını yahut ölmeyeceğini mi düşünüyorsunuz?
Allah inancı, kaza ve kadere iman yok mu sizde?
Hiç mi aile terbiyesi almadınız?
Ahlak, edep, adap size hiç mi uğramadı?
Eğer bunların zerresi sizde olsaydı, bu kadar iğrençliği içinizde barındırmaz, insanlık değerlerini bu denli ayaklar altına almazdınız.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Sayın Devlet Bahçeli’nin doktoru olan Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul ile Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sertaç Çiçek şu açıklamayı yapmıştı:
"MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, planlı tetkik ve tedavileri için 4 Şubat 2025 tarihinde Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’ne yatırılmıştır. Yapılan tetkik ve tıbbi değerlendirmeler sonucunda, 10 yıl önce değiştirilmiş kalp kapağındaki dejenerasyon bulguları üzerine, 6 Şubat 2025 tarihinde mevcut kapak girişimsel olarak değiştirilmiş olup, işlem komplikasyonsuz olarak çok başarılı şekilde tamamlanmıştır. Tıbbi durumu son derece iyi ve stabil olup, odasında dinlenmektedir. Kısa zaman içinde hastane süreci tamamlanarak günlük yaşantısına dönecektir."
Buna rağmen yine yalana ve iftiraya başvurdunuz.
Sayın Bahçeli’nin geçirdiği sağlık operasyonunun ilk gününden itibaren, MHP’nin yöneticileri kamuoyunu bilgilendirici açıklamalar yaptı. Yine hepsini sulandırmaya çalıştınız.
Beddualarınız mühürlenmiş kalbinizde, art niyetli temennileriniz kirli zihniyetinizde sıkıştı kaldı.
İlk gün bu köşeden şu cümleleri yazmıştım, şimdi tekrar vurguluyorum:
"Sayın Devlet Bahçeli’nin sağlığı, dostlarını sevindirecek, düşmanlarını üzecek, hesap yapanları kahredecek kadar iyidir."
Onun evlatları ve dostları, sadakat ve samimiyetle “Geçmiş olsun. Allah şifa versin. Ömrüne bereket olsun.” dualarını etti.
Düşmanları ile MHP üzerinde içeriden/dışarıdan hesap yapanlar ise son ana kadar umudunu hiç yitirmeden diri tuttu.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin sağlığı üzerinden yapılan iğrenç propagandalara, vicdansızlıklara ve siyasi hesaplara bakınca, toplumdaki sosyal çürümenin boyutuna bir kez daha tanık olduk.
Kadere iman edenler olarak bu süreçte her şeyi gördük, yaşadık ve notlarımızı aldık. Liderin her sağlık problemi yaşadığı süreçlerde “Durumu malum” diyenler, malum duruma düştü.
Düşmanlar ve hesap yapanlar “ne der?” onu bilmeyiz. Bizim bildiğimiz ve inandığımız, sadece ve sadece “kader ne der” ölçüsüdür. Bunun üzerinde de hiçbir güç ve irade yoktur.
Yüce Allah, her daim Türk milletinin varlığını Türk’çe düşünen ve Türk’e öncülük eden Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’ye sağlık ve uzun ömür versin… Amin…