Terracotta’da Türkçe Yazıt Türkler ve sonra Uygurlar, Tang Hanedanı döneminde en ihtişamlı günlerini yaşayan Çin’in başkenti Çang-an (Şian) ile her daim alışveriş içerisinde olmuşlardı. Moğolistan’da Türk devletine son veren ve aynı bölgede devlet kuran Uygurlar, Tang ile çok sıkı ilişkiler içerisindeydiler. Bu iyi ilişkiler çerçevesinde Yağlakar Hanedanı’nın son yıllarında, 794’te Çang’an şehrine gelip buraya yerleşen ve Çin adına çeşitli askerî görevler alan bir Uygur prensi, hayatının baharında, yeni geldiği topraklarda daha birinci yılındayken bir hastalık dolayısıyla vefat etmişti. Prensin yaptıklarını hayranlıkla karşılayan imparator onun adına Çin usulünce, tablet şeklinde küçük bir yazıt hazırlatır. Toplam 17 kısa satırdan oluşan yazıtın bulunduğu tabletin büyük bölümünde, yazıtla örtüşen Çince bir metin de var. Yazıt 2011 yılında bulunmuşsa da 2013 yılında internet ortamında ulaşılabilir hale geldi. Bugüne kadar başta C. Alyılmaz ve V. Rybatzki’ye ait olmak üzere çeşitli yayınları var. Yazıtın 2014’ün Şubat ayında bulunduğu müzede yaptığım çalışmaya dayanan, düzeltilmiş ikinci transkripsiyonu sağdaki tabloda gösteriliyor.
Sonuç olarak Türklerden kalan belgelere göre Türk dili ve tarihi son 50 yıla kadar yalnızca “Göktürk Yazıtları”ndaki bilgilere göre yorumlanabiliyordu. Şimdi birincisi 1970’ten beri bilinen Bugut Yazıtı, ikincisi ise 2014’ten beri (ekibimiz tarafından çözümlenen) Hüys Tolgoy Yazıtı aracılığıyla, Kül Tegin ve Bilge Kağan yazıtlarından 150 yıl önce Türk hakanları ve yaptıkları işler hakkında bilgi edinmiş oluyoruz. Bu belgelerin Çin kaynakları ile destekli olarak yeni yorumları, Türklerin eski tarihi konusunda ufuk açıcı yenilikler getirecektir.