Ulaşımda yüzyılın yatırımı
Ülkemiz; hava, kara ve demir yolu taşımacılığında çok önemli mesafeler aldı. Geçtiğimiz gün yapımı tamamlanan Ağrı-Patnos-Tutak kara yolunun açılışı için bölgeye gittik. 70 km’lik otoyol Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni birbirine bağlayan lojistik koridor olması nedeniyle büyük önem taşıyor. Bölgeye yapılan devasa projelerin insanlara yaşattığı mutluluğa yakından şahit olduk. Türkiye’nin bölgesel ve küresel anlamda lojistik koridor olması ulaşıma yapılacak yatırımları daha önemli hâle getirdi.
Ağrı yolculuğumuzda Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile Türkiye’nin ulaştırmada geldiği seviye ve yatırım planlarına dair sohbetimizde iki müjdeli haber aldık. Birincisi, Karadeniz’e dünyanın üçüncü büyük limanının inşa edilecek olması, ikincisi ise yerli hızlı trenimizin yakında seri üretime başlayacağı.
Havalimanları
Muhalefetin sürekli eleştirdiği İstanbul Havalimanı geçtiğimiz yaz ayında günde ortalama 1400 uçağın iniş yapmasıyla rekor üstüne rekor kırdı. Avrupa’da birinci, dünyada ise ilk üçte yer aldı. Şimdi ise günde ortalama 1250 uçak iniş yapıyor. Bunun yanı sıra Sabiha Gökçen Havalimanı da aynı oranda büyüyor. Oraya da günde ortalama 600 uçak iniş yapıyor ve burası da Avrupa’da 9. sırada yer alıyor. Antalya Havalimanı ise 7. sırada. Bakan Karaismailoğlu şehrin içinde kalan Atatürk Havalimanı’nın kapanmasıyla da E-5 trafiğinin yüzde 40 azaldığını belirtiyor. Bu tabloya baktığımızda Türkiye hava yolu taşımacılığında dünyaya meydan okuyor.
Kanal İstanbul
Bakan Karaismailoğlu, Kanal İstanbul Projesi’yle ilgili olarak da her şeyin planlandığı gibi devam ettiğini belirtti. Hollanda, Belçika, Çin’den dünyanın en büyük altyapı firmalarıyla irtibatlar devam ediyor. Projeye önemli bir de detay eklendi. Roterdam ve Singapur gibi dünyanın iki büyük limanından sonra üçüncüsü Kanal İstanbul projesine dâhil edildi. Bu liman, Karadeniz’in merkez limanını oluşturacak olması nedeniyle büyük önem taşıyor. Ayrıca proje için devletin bütçesinden de bir kuruş kullanılmayacak. Kamu-özel iş birliği projesi olacak. Bakan Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul’u “Önümüzdeki yüzyılı planlıyoruz” sözleriyle özetledi.
Demir yolu yatırımları
2022 yılı itibarıyla demir yolu yatırımına ağırlık verilerek bu oran yüzde 64’e yükseltildi. Hâlihazırda 4 bin 500 km demir yolu hattında çalışmalar devam ediyor. Bunlar, Halkalı-Kapıkule, Ankara-İzmir, Ankara-Sivas, Karaman-Niğde-Mersin, Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep. Bu hatlardan hem yolcu hem yük taşınacak. 2025 yılına geldiğimizde Kapıkule’den giren bir yolcu kesintisiz olarak Sivas ve Gaziantep’e kadar hızlı tren ile yolculuk edebilecek. Bunlar tamamlandıktan sonra da hızla diğer projelere başlanacak. Demir yolu taşımacılığıyla ilgili bölgesel olarak da önemli kararlar alındı. Artan ihracatımız göz önünde bulundurularak demir yolları yatırımlarına hız verildi.
Yerli hızlı tren
Bakan Karaismailoğlu, yerli hızlı tren üretimi için testlerin 10 bin km’yi geçtiğini ve sertifikasının alınmasından sonra da seri üretime geçileceğini belirtti. Ankara’da yapılacak görkemli bir lansmanla tanıtılacak olan yerli hızlı trenimizin isminin ne olacağı henüz belli değil ancak o da TOGG gibi göğsümüzü kabartacak.
İstanbul’un toplu taşıma sorunu
İBB’nin sorumluluğu üzerinden attığı ve sürekli tartışma konusu hâline gelen İstanbul’un ulaşım sorununu Bakan Karaismailoğlu’na sorduk. Cevabı çok netti. “İstanbul’un en büyük sorunu toplu taşıma. Biz bir taraftan projelerimizi bitirirken diğer taraftan hiçbir çalışma görmüyoruz. Bunlar birbirini tamamlayan işlerdir. Bir tanesi eksik kalırsa topal kalıyor. Yerel yönetimin birinci görevi kaliteli, ekonomik ve güvenli bir toplu taşıma hizmeti vermektir. Siz de görevinizi yapın da İstanbul rahatlasın, nefes alsın. Tamamen derdimiz o. İstanbul’da günlük 4 milyon kişi otobüsle taşınıyor. O da taşınamıyor şu anda. İETT’nin filosu 6000 araç ile dünyanın en büyük filosu. Onları da yenilemek lazım. Bakıyorsun her gün biri yolda kalıyor. ‘Ankara bana izin vermediği için otobüs alamadım’ diyor. Belediye tarihinde hiçbir zaman dış krediyle otobüs alınmamıştır. Hepsi kendi bütçesinden alınmıştır. İBB’nin bütçesi kendi otobüsünü alacak güçtedir. Bunu tartışmaya bile gerek yok.”
Yap-işlet-devret
Muhalefetin ısıtıp ısıtıp gündeme getirdiği ve devletin zarar ettiğini söylediği yap-işlet-devret modeli için Bakan Karaismailoğlu, “Şimdiye kadar 37,5 milyar dolar YİD modeliyle yatırım yapıldı. Devletin cebinden ise 1 kuruş çıkmadı. YİD modeliyle yapılan yatırımlar önümüzdeki yıl devlet lehine gelir akışı yönünde artıya geçecek. 2035 yılından itibaren de hiçbir projeye devlet katkısı verilmeyecek” dedi.