CHP'nin yediği hurmalar

CHP’nin içler acısı durumu Türkiye’nin ana gündemi hâline geldi. Seçim öncesi kurulan büyük cümleler, haddinden fazla vaatler, ticareti yapılan hayaller ve boyunu aşan ihanetler seçim sonrası yaşanacak patlağın büyüklüğünü gösterdi.

Meğer ne çok şey birikmiş içlerinde…

“Hele bir seçim geçsin o zaman görüşürüz” diyerek çekmişler sineye…

Sabır taşına dönmüş mübarekler…

En başta CHP’nin yayın organları Cumhuriyet gazetesi ve Halk TV başladı “değişim” türküsü söylemeye.

Muharrem İnce bir komployla saf dışı kalınca, Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeyen milletvekillerine çıkardılar faturayı. Abdüllatif Şener’in ikinci turda Sayın Erdoğan’a oy verdiği ortaya çıkınca başladılar veryansın etmeye… Bu adamları özene bezene CHP’den milletvekili yapan, CHP’de siyaset yapmaları için el ovuşturan kendileri değilmiş gibi…

Nerede hastalıklı bir siyasi ur varsa paratoner gibi çektiler içlerine...

Nerede ihanet çemberinden geçen bir isim varsa hemen sahiplendiler.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye ihanet eden kim varsa ya da AK Parti ve MHP’nin kapının önüne bıraktığı hangi isim varsa mıknatıs gibi yapıştılar.

İhanete destek olup, “siyasi fedakârlık” adı altıda tüm ilkesizliklerini gösterdiler.

Sayın Erdoğan ve Bahçeli’ye karşı kurdukları pusuya kendileri düştü, kazdıkları kuyu ilk önce onları yuttu, attıkları ok kendilerini vurdu.

Abdüllatif Şener’in Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermemesine şaşıranlar; “tarih böyle bir ihanet görmedi” diyenler, AK Parti milletvekili olduğu hâlde Erdoğan’a karşı Abdullah Gül’ün adaylığı için zillet ittifakıyla görüşmeler yürüyen Ali Babacan’ı kendilerine ortak yaptılar.

Abdüllatif Şener’in Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermemesine şaşıranlar; CHP listelerinden milletvekili yaptıkları 38 kişinin TBMM Başkanlığı seçimlerinde CHP’nin adayını desteklememesini sineye çektiler. Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’un tepkisini bile görmek istemediler…

Abdüllatif Şener’in Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermemesine şaşıranlar; MHP’ye ihanet ederek partileşen İP’e 15 milletvekili verdiler. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ilk karşı çıkan kişinin İP Başkanı Meral Akşener olduğunu ışık hızıyla unuttular.

CHP sayesinde Meclise giren İP Başkanı Meral Akşener, çıktığı TV kanallarında CHP’ye hiçbir borçlarının olmadığını ve CHP’nin nasıl kevgire döndüğünü ballandıra ballandıra anlattı. Üstüne bir de CHP’yi borçlu çıkardı…

Abdüllatif Şener’in Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermemesine şaşıranlar; daha nice CHP’lilerin oy vermediğini göremediler. Yüzde 25 olan CHP’nin oyunun 4 partinin daha eklenmesiyle sadece yüzde 25,4’e yükselmesini nasıl izah edecekler? Ya da milletvekili sayılarının 146’dan 131’e düşmesini hangi mantıkla açıklayacaklar?

Cumhur İttifakı kaybetsin diye ihanet patentli isimleri bağrına basan CHP, ilk fırsatta sırtına hançerin okkalısını yedi.

Büyüttüğü kargalar kendi gözünü oydu.

Dün yediği hurmalar bugün tırmalar oldu…