Geleceğe gençler yetiştiriyoruz

Bugün, uzun süredir röportaj yapmayı istediğim çok başarılı bir akademisyenle huzurlarınızdayım, Harun Tanrıvermiş. Bu muhteşem adamı mutlaka tanımalısınız.

Harun hocanın, 2022-2023 eğitim öğretim yılı sonunda lisans eğitimlerini başarı ile tamamlayan Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü ile Aktüerya Bilimleri Bölümü öğrencilerinin, Mezuniyet Töreninde yapmış olduğu konuşmasını dinledim. Daha sonra fakülteyi gezme, akademik kadrodan birçok kişilerle tanışma ve fakülte öğrencileriyle sohbet etme imkânım oldu.  Ankara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesine bayıldım… Merak ettiğim her şeyi sordum, sırayla paylaşacağım. Hepsini buradan okuyabileceksiniz.

Hadi, gençlere hızlı ve analitik çözümler üretebilen, alanında öncü, teorik ve uygulamalı eğitim ile mesleki bilgi ve beceri geliştirme ve iş başında eğitim olanağı sunan, uluslararası akreditasyonu çalışmalarına önem ve öncelik veren, Türkiye Yüzyılı vizyonunun gerçekleşmesine katkı sağlayacak gençlerin yetişmesinde önemli bir yer tutan bu fakülteyi daha yakından tanıyalım. Söz şimdi Harun Hoca’da…

Hocam, her insanın anlatılmayı bekleyen bir hikayesi vardır. Bu düşünceyle yola çıktığımızda Uygulamalı Bilimler Fakültesinin kuruluş hikayesi nedir?

Sevgili meslektaşım, Fakültemizin kısa bir tarihi geçmişine baktığımızda; Cumhuriyetin ilk yükseköğretim kurumu olarak 1946 yılında kurulan Ankara Üniversitesi’nin 16. Fakültesi olarak 26 Ağustos 2014 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı ile Uygulamalı Bilimler Fakültesi kuruldu. Üniversitemiz bünyesinde yer alan Fakülte, Enstitüsü ve Yüksekokullarda 1930’lu yıllarda başlayan “gayrimenkul değerleme, gayrimenkul hukuku, arazi geliştirme, arazi yönetimi ve koruma, arazi ekonomisi, şehircilik ve kent bilimleri, yerel yönetimler, kamulaştırma, iskan ve iskan politikaları, sigortacılık, aktüerya, ulaştırma ve uluslararası ticaret” gibi alanlardaki bilgi birikimi, yeni bir fakülte çatısı altında toplanarak bilim dünyası ve topluma nitelikli bireylerin kazandırılması açısından son derece önemlidir.

Fakültemizin temelleri, 2007 yılında lisansüstü düzeyde Fen Bilimleri Enstitüsüne bağlı “Taşınmaz Geliştirme” Anabilim Dalının açılmasıyla başladı. Anabilim Dalında farklı disiplinlerden birçok öğretim üyesi aynı çatı altında toplandı. O sırada tezli, tezsiz yüksek lisans ile doktora ve birleştirilmiş yüksek lisans ve doktora programlarının hepsine öğrenci alındı. Bu aynı zamanda Türkiye’de bir ilk oldu. Talep giderek arttı ve sonunda ihtiyaca göre 2014 yılında lisans programı açıldı ve 2016 yılında ilk defa öğrenci alındı 2020 yılında da ilk mezunları verildi.

Hocam, Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü ülkemizde hangi türden ne gibi açıklıkları kapattı?

Türkiye’de, gayrimenkul değerleme, gayrimenkul hukuku, arazi geliştirme, arazi yönetimi ve koruma, arazi ekonomisi, şehircilik ve kent bilimleri, yerel yönetimler, kamulaştırma, iskan ve iskan politikaları gibi konular tek tek ve farklı bazı kurumlar ve üniversitelerde yer almaktaydı. Dünya geneline bakıldığında üniversitelerdeki müfredat ve devlet politikaları gereği Türkiye’de biraz önce saydığım farklı disiplinlerin bir araya gelmesi elzem olmuştu. Gayrimenkul hukukunda uzmanlaşan bir kişi ekonomi bilmiyordu, ekonomi bilen kişi gayrimenkul ekonomisi ya da teknik konuları bilmiyordu. Biz Anabilim dalı ve Bölümün kurulmasıyla bu açıkları kapattık ve bir gayrimenkul geliştirme sürecini yani fikir aşamasından gayrimenkulün yönetimine dahil yönetebilecek uzmanlar yetiştirmeye başladık. Böylelikle ek öğrenimler gerekmeden, farklı eğitimler alınmadan mezunlarımızın doğrudan ilgili şirketlerde/kurumlarda çalışabileceklerini çok rahatlıkla söyleyebilirim.

Harun Hocam, Uygulamalı Bilimler Fakültesine diğer fakültelerde görev yapan akademisyenlerin bakış açısı nasıl?

Genellikle diğer fakültelerde görev yapan akademisyenlerin bizim fakültemize bakış açısı oldukça olumlu. Birçok alandan akademisyenler özellikle yurtdışından bizim ile çalışmak için talepte bulunuyor. Disiplinlerarası bölüm olmanın avantajı ile yapılacak çok fazla bilimsel çalışma bulunmakta ve birçok farklı akademisyenin bir araya gelmesi ile güzel fikirler ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden birçok fakülteden öğretim üyeleri kadromuzda olmasa da bizde ders vermeye devam etmekte ve birçok farklı üniversite ve fakülteden ise ders verme teklifleri ise yoğunlukla tarafımıza iletilmektedir.

Hocam, Fakültede gerek akademik kadro gerekse teknik kadroda bir gönüllülük esasını fark ettim. Bunu nasıl başardınız?

Fakültemizde, her üniversitede olduğu gibi kadro açılma konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sebeple fakültemizde butik bir öğretim üye ve eleman sayısı ile devam etmekteyiz. Bu durumda, öğretim üye ve elemanları adeta bir aile gibi birbirine yardım ederek fakülteyi benimseyerek çalışmaktadırlar. 7/24 esasına göre gönüllü olarak öğrencilerimize yardımcı olmaktayız ve her türlü soruna her zaman geri dönüş yapmaktayız. Bu başarının sırrı çalışma arkadaşlarımızın özverilerinden ve bizim bir aile gibi oluşumuzdan kaynaklanmaktadır.

Hocam, Fakültenizde teorik eğitimin yanında özellikle uygulama esaslı eğitime ağırlık veriyorsunuz. Sizi bu yöne iten sebep nedir? 

Ülkemizde yükseköğretim kurumlarının en önemli eksiklerinden biri olduğunu düşündüğümüz teorik eğitim ile uygulamanın birlikte yürütülememesi durumunu önceden gözlemlemiştik. Özellikle gayrimenkul sektöründe yapılan uygulamalara bakılırsa, önceden gelen eğilimlerle bir yere varılmaya çalışılmaktaydı. Günümüzde ise mezunlarımız çalıştıkları kurumlarda öğrendikleri bilimsel temelli teorik bilgileri hayata dönüştürüyorlar.

Öğrencilerimiz ise özellikle ikinci ve üçüncü sınıfın sonunda yapmış oldukları stajlar sayesinde uygulamanın içinde bizzat yer alıyorlar. Ayrıca vermiş olduğumuz uygulama derslerinde öğrencilerin uygulama becerilerinin geliştirilmesi amacıyla üniversite dışındaki kurum/kuruluş bağlantılarının yapılması, gayrimenkulün yerinde analizi, gayrimenkul yönetiminin yerinde izlenmesi gibi olanakları sağlıyor ve iş yaşamına uyum için grup çalışmalarına yönlendiriyoruz.

Harun hocam, Öğrenciler Uygulamalı Bilimler Fakültesini neden tercih etmeliler?

Fakültemiz Lisans Programları; gençlere hızlı ve analitik çözümler üretebilme, alanında öncü, teorik ve uygulamalı eğitim ile mesleki bilgi ve beceri geliştirme ve iş başında eğitim olanağı sunmaktadır. Mezunların dünyanın her yerinde kolayca iş bulabilecek niteliklere sahip olabilmeleri için lisans ve lisansüstü eğitim-öğretim programları hazırlanmıştır ve programların uluslararası akreditasyonu çalışmalarına önem ve öncelik verilmektedir.

Fakültemizin farklılığını ve ayrıcalığını sağlayan temel yaklaşım, eğitim-öğretim yöntemlerimizde öğrencilerimizin saygın ve geçerli bir meslek edinmelerini sağlamak için mesleki gelişime ve özellikle uygulamalara ağırlık verilmesidir. Uygulamalı Bilimler Fakültesi’nin temel eğitim-öğretim yöntemi bu husus göz önünde bulundurularak saptanmıştır. Fakültemiz ders programlarında, ilk sınıflarda çağdaş bilimsel eğitime yeterli düzeyde yer verilmektedir. Ancak, meslek ve uzmanlık kazandırma amacına ulaşılabilmesi için ileriki sınıflarda ağırlık, mesleki bilgilerin kazandırılması ve uygulamalara verilmiştir. Bu yöntem ve yaklaşımların sonunda Fakültemizden mezun olan öğrenciler bir meslek sahibi olarak kendilerini çalışma yaşamına daha yakın hissedeceklerdir. Bu olgular mezunlarımızın yurtiçinde ve dışında alanlarında kolayca iş bulma çabalarına önemli ölçüde katkı sağlayacaktır

Hocam, öğrenciler Uygulamalı Bilimler Fakültesini tercih etmedikleri takdirde neleri kaybedecekler?

Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü Lisans Programı mezunlarının; kamu ve özel kurumlarda çok geniş iş, çalışma ve kariyer geliştirme olanağı bulunmaktadır. Bölüm lisans ve lisansüstü programlarının mezunların; doğrudan Lisanslı Değerleme Uzmanı, Konut Değerleme Uzmanı, Varlık Değerleme Uzmanı, Kredi Dereceleme Uzmanı ve Gayrimenkul ve Varlık Yönetimi Uzmanı gibi unvanlarla özel sektörde iş kurmaları ve geliştirme olanağına sahiptirler.

Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü, eğitim programlarının denklik sorunlarının ortadan kaldırılması ve uluslararasılaşma için dünyanın gayrimenkul ve varlık değerleme, çevre ve yapım yönetimi alanındaki tepe meslek, eğitim ve akreditasyon kurumu olan Lisanslı Değerleme Uzmanları Kraliyet Kurumu (Royal Institution of Chartered Surveyors – RICS) tarafından akredite edilmiş olup, bu yolla mezunlarımızın dünyanın 180 ülkesinde başka yeterlilik koşulu aranmaksızın çalışma ve iş bulmalarının önü açılmıştır.

Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü Lisans Programından mezun olanlarının, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Lisans Programları mezunları ile denkliğe sahip olmaları nedeni ile özel sektörde çalışma olanakları yanından kamu kurumlarında da geniş iş olanaklarına sahipler.

Ayrıca bir mezun takip sistemimiz var. Mezun olan öğrencilerin iş bulmalarına imkan sağlıyoruz. Çeşitli kurum ve kuruluşlarla, ilgili şirketlerle görüşerek durumu bire bir yönetiyor ve işe alımları sağlıyoruz.

Hocam, birçok görevde bulunuyor, hiçbir konuyu pas geçmiyorsunuz ve çok başarılısınız. Her zaman 18 yaşında olmayı nasıl başarıyorsunuz? Yaşam ve çalışma kaynağınızın sırrı nedir?

Başarının sırrı çok çalışmaktan geçmektedir. Ben her gün saat 06:00 da kalkar iyi bir kahvaltı ile güne başlarım. Sonrasında resmî gazete dahil tüm gündeme bakar ve gece yatana kadar devamlı güncel gelişmeleri takip eder ve buna göre fakültemize nasıl yenilik katılabilirim diye düşünürüm. İşleyen demir pas tutmaz misali durmadan çalışmakla her şeyi başarmanın mümkün olduğunu söyleyebilirim.

Tüm bu röportajın sonunda şunu belirtmem gerekir ki, tabi her başarının kaynağı aileden geçmektedir. Eşim Sayın Doç. Dr. Yeşim Tanrıvermiş’in ve oğlum Ahlas Harun’un bana verdiği huzur ve yaşama sevinci ile tüm işlerime daha sıkı sıkıya bağlı ve istekli olarak yapıyorum. Buradan bir kez daha aileme beni hep destekledikleri için şükranlarımı sunuyorum.

Size de bu röportaj için teşekkür ediyor, çalışmalarınızda kolaylıklar temenni ediyorum.