ABD ne ise İsrail odur
Ortadoğu’daki meselelerin temeli olarak kabul edilen Filistin-İsrail gerginliği 7 Ekim tarihinden itibaren devam etmekte, İsrail’in insanlık dışı uygulamaları ve Gazze’ye yönelik aralıksız bombardımanları sebebiyle her geçen gün zulmün şiddeti artmakta, hayatını kaybeden masum ve mazlum sayısı yükselmektedir.
Bölge dışı bazı aktörlerin savaş yanlısı ve çarpık bir zihniyetle İsrail’e verdiği destek ile küresel barışı tehdit edebilecek yeni gelişmelere zemin hazırlayan politikaları, yaşanan insanlık ve savaş suçlarını daha vahim hale getirmektedir. Çatışmaların başladığı 7 Ekim tarihinden itibaren bölgedeki barış ortamının kalıcı bir şekilde sağlanabilmesi adına Türkiye en somut ve en iradeli duruş sergileyen ülkelerin başında gelmiştir. Bugün gelinen aşamada küresel güç merkezi olduğu iddiasında bulunan ülkeler ise bir yandan İsrail’e silah ve mühimmat desteği sağlarken diğer yandan cılız ve samimiyetsiz tepkiler göstererek ne denli iki yüzlü olduklarını da açık etmişlerdir. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklamasında “Bana, Gazze’deki insanların acısını ve ıstırabını hafifletmek için ABD’den daha fazlasını yapan bir ülke söyleyin” ifadelerine yer vermiştir. Oysa ki ABD’nin, İsrail’e 200 kargo uçağı silah ve mühimmat desteği sağladıklarını da resmi makamları bizzat açıklamışlardır. Yani Filistin’de masumların üzerine atılan bombaların tamamı ABD malıdır. Diğer yandan ABD’nin Ukrayna’da savaşan bazı paralı asker gruplarını İsrail’e destek amacıyla Gazze’ye gönderdiği iddiaları da gündeme gelmiştir. Geçtiğimiz gün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Mısır tarafından ortaya koyulan ve Türkiye de dahil 100 ülkenin eş sunucusu olduğu Gazze’de acil insani ateşkes talebinde bulunulan karar tasarısını 10 hayır oyuna karşın 153 oyla kabul etti. Başta ABD ve İsrail olmak üzere Avusturya, Çekya Guatemala, Liberya, Mikronezya, Nauru, Papua Yeni Gine ve Paraguay karara hayır oyu veren ülkeler oldu. 27 Ekim 2023 tarihinde benzer bir tasarının 121 oyla kabul edilmesi bugün gelinen aşamada bu sayının artması İsrail yönetiminin ve bununla beraber ABD’nin de bu anlamda dünyada yalnızlaşmaya başladığını göstermektedir.
Ortadoğu’da barış ve istikrar ortamının ivedi bir şekilde tesis edilmesi tüm insanlığın huzuru açısından elzem bir durumdur. İsrail’in Gazze’de işlediği insanlık suçlarının hesabı muhakkak Tel Aviv yönetiminden sorulmalı, Netanyahu ve hükümeti Lahey’de yargılanarak gerekli cezayı almalıdır. İsrail, ABD olmadan bir hiçtir. ABD ne ise İsrail odur. Bugün mazlumun ve masumun kanının vebali her iki ülkenin de üzerindedir.