22 Aralık 2024
weather
6°
Twitter
Facebook
Instagram

Türkiye’nin yanında olan kazanır

YAYINLAMA:
Türkiye’nin yanında olan kazanır

2018 yılında hayata geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile elde edilen kazanımlar Türk dış politikasının daha etkin, daha güçlü ve küresel rekabette daha saygın bir seviyeye erişmesine olanak tanımıştır.

21. yüzyılda vasat bulan krizler hem derinleşme potansiyelleri hem de beraberinde getirdikleri küresel etkilerle hemen her coğrafya üzerinde olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Özellikle de Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla beraber insanlığın karşı karşıya kaldığı problemlerin tesiri derinleşirken farklı bölgelerde yeni krizlerin vasat bulma riski de yükselir hale gelmiştir. Rusya-Ukrayna savaşının beraberinde getirdiği olumsuzlukların ülkeleri yeni arayışlara sürüklediği bir iklimde 7 Ekim 2023’te İsrail’in Gazze’de başladığı soykırımla beraber, saldırganlığın önce Lübnan’a, rejimin yıkılmasının ardından ise Suriye’ye yönelmesi Ortadoğu’daki riski giderek tırmandırmaktadır. Diğer yandan Avrupa’da bazı hareketlenmeler yaşanırken, Asya-Pasifik bölgesinde şartlar kızışmakta, Afrika’da ise henüz arzu edilen barış, huzur ve refah ortamına erişilemediği gözlemlenebilmektedir. Yine Kafkaslar’da da bazı çevreler karanlık senaryolarını sahneleme arzusundan vazgeçmemiştir.

Risklerin ve tehditlerin bu denli yükseldiği iklimde Türkiye izlediği politikalar ile küresel anlamda arzu edilen barış, huzur ve güven ortamının sağlanabilmesi adına umut kaynağı olmuştur. Türkiye’nin öncülüğü ve arabuluculuğunda gerçekleşen görüşmeler, kurulan diyalog masaları, varılan mutabakatlar bölgesel ve küresel anlamda pozitif yönlü sonuçları doğururken, insanlığın huzurunu arzu eden tüm çevrelerce de takdirle karşılanmıştır.

Türkiye’nin Kafkaslar’da ortaya koyduğu tavır, Rusya-Ukrayna savaşı konusunda birini diğerine tercih etmeden izlediği ve olumlu, somut sonuçları beraberinde getiren politikalar, yaptığı soykırımlar sebebiyle İsrail’e karşı uluslararası kamuoyunun oluşması için gösterdiği ve netice aldığı samimi çabalar, Suriye meselesine olan yaklaşımı, Afrika’da özlenen ve beklenen devlet oluşu, Irak ile yürüttüğü işbirliği, Avrupa ve Balkanlar’daki tavrı, Ortadoğu’nun tamamının barış ve refaha kavuşması adına sergilediği çabalar az evvel bahsettiğimiz hususun temelini oluşturmaktadır.

Somali ve Etiyopya arasında uzun süredir devam eden Somaliland krizinin geride bıraktığımız hafta Türkiye’nin öncülüğü ve arabuluculuğunda çözüme kavuşturulması, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçen Çarşamba günü ağırlanan Lübnan Başbakanı Necip Mikati’nin, görüşme sonrası yaptığı konuşmasında “Önce Allah'a daha sonra da Lübnan dostlarına ve Türkiye'ye güvenmemiz gerektiğini öğrendik.” ifadelerini kullanması diğer yandan da Suriye özelinde yaşanan hadiselerle beraber öncesinde barış ve normalleşme adına ülkemizin gösterdiği çabalara bakıldığında; Türkiye’nin yanında olanın, Türkiye ile beraber hareket edenin kazandığı bir çağa girdiğimiz açıkça görülebilmektedir.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *