23 Aralık 2024
weather
6°
Twitter
Facebook
Instagram

Türkiye geri adım mı attı?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Türkiye geri adım mı attı?

Rusya'nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna'ya saldırısının ardından kendilerinin de saldırıya uğrayacağı korkusunu yaşayan İsveç ve Finlandiya 18 Mayıs 2022 tarihinde NATO şemsiyesi altına girmek için resmi üyelik başvurusunda bulundu.

Türkiye’nin onayına takılan İsveç ve Finlandiya ile 28 Haziran 2022 tarihinde Madrid’de terörizmle mücadele ve savunma sanayi ihracatındaki kısıtlamaların kaldırılması yönünde üçlü muhtıra imzalandı. Özellikle terörle mücadele kapsamında Türkiye, Finlandiya ve İsveç’ten elindeki teröristlerin iadesini talep etti. İki ülke bu süreci başlatma kararı aldı ancak somut bir adım atılmadı.

Bu süreçte İsveç’te Kuran-ı Kerim yakma olaylarının yaşanması Türkiye’nin tutumunu daha da sertleştirdi. İsveç makamlarının ise bu olayları tasvip etmese bile seyirci kalması üyelik sürecinde yumuşamaya neden olmadı.

Türkiye, İsveç’in NATO üyeliğine yönelik tutumunu değiştirmezken 4 Nisan 2023’de Finlandiya'nın üyeliğine onay verdi. Böylelikle Finlandiya, NATO'nun 31. üyesi olarak İttifaka katıldı. Finlandiya ise bu kararın hemen ardından İsveç'in NATO’ya katılımını onayladığı belgeyi imzaladı ancak bu karar da İsveç’in üyeliği için yeterli değildi.

İsveç, Finlandiya’nın NATO’ya üye olmasının ardından 1 Haziran 2023 tarihinde aldığı kararla terörle mücadele yasasında değişikliğe gitti. Türkiye’nin güvenini kazanmak için Kuran-ı Kerime yönelik saldırılarda daha sert davranacaklarını açıkladı. İsveç’in bu tutumu NATO Genel Sekterleri Stoltenberg tarafından da desteklendi.  ABD başta olmak üzere AB üyesi ülkeler İsveç’in NATO’ya üyeliğinin onaylanması için Türkiye üzerinde baskı oluşturmaya çalıştı. Türkiye ise taleplerinin karşılanması konusunda ısrarcı davrandı, tutumunu daha da sertleştirdi ve haksızlığa uğradığı diğer konular gibi F-16 sürecini de gündeme getirdi. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan 10 Temmuz 2023 tarihinde İsveç’in NATO’ya üyelik onayının karşılığında Türkiye’nin AB’ye üye olarak alınması istedi. Bu talep NATO Genel Sekreteri tarafından desteklense de AB üyesi ülkeler tarafından “bunun İsveç’in NATO üyeliğiyle ilgisi yok” sözleriyle reddedildi. İşte bu noktadan sonra Türkiye kozlarını artırmaya başladığını hissettirdi…

ABD ise bu süreci baskılamak için Türkiye’nin 2021 yılının sonlarında resmi yollarla talep ettiği 40 adet F-16 ve 79 adet F-16 kitinin karşılanamayacağı kozunu kullanmaya başladı. Rusya’dan alınan S-400’lere tepki olarak ABD Türkiye’yi F-35 programından çıkarmış, Türkiye ise buna karşılık F-16 talebinde bulunmuştu. ABD Başkanı Biden satışı desteklese de kararı kongrenin vereceğini söylemiş,  29 Senatör de İsveç’in NATO’ya üyelik başvuruları Türkiye tarafından onaylanana kadar uçak ve modernizasyon kitlerinin satışına onay vermeyeceklerini açıklamıştı. ABD bu süreci İsveç’in NATO üyeliğinin onaylanmasına karşılık kullanmaya başladı.

F-35 programından çıkarılan Türkiye’nin hava gücünde zafiyet yaşamaması için yeni F-16’lara ve mevcutta bulunan 270 F-16’ının 79’unun seviyesini yükseltmek için modernizasyon kitlerine ihtiyacı vardı. Bu ihtiyaç ABD tarafından Türkiye’ye karşı bir koz olarak kullanıldı. Türkiye ise Rusya’dan SU-35 ve SU-57, İngiltere’den ise Eurofighter Typhoon uçaklarıyla ilgilenmeye başlayarak alternatifsiz olmadığını gösterdi.  Gelinen noktada Türkiye ABD ile kilitlenen F-16 krizini yaptığı diplomatik hamlelerle kendi istediği zemine çekti. ABD’nin kullanmaya çalıştığı koz bu noktadan sonra Türkiye’nin kozuna dönüştü…

Türkiye ve ABD arasında yürütülen diplomatik görüşmeler neticesinde İsveç’in NATO’ya üyelik süreci ilk önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından TBMM’ye sevk edildi. Oylama süreci bir yandan komisyonda devam ederken diğer taraftan da diplomasi işledi. 23 Ocak 2024 itibariyle TBMM Genel Kuruluna gönderilen kanun teklifi neticesinde İsveç'in NATO'ya katılım protokolü kabul edilerek Türkiye tarafındaki süreç tamamlandı.

Türkiye’nin sözünde durmasına rağmen F-16’ların satışı gerçekleşmezse ABD ve İsveç sözlerinde durmayan ülke olduklarını tüm dünyaya ilan etmiş olurlar. Türkiye’nin işaretini bekleyen Macaristan’ın da henüz onay vermediğinin altını çizmek gerekir. Macaristan onay vermez ise İsveç’in NATO’ya üyelik süreci kaldığı yerden devam eder.

Peki, Türkiye geri adım mı attı?

İsveç terörle mücadele yasını değiştirdi ve savunma sanayii ürünlerinin ihracına yönelik ambargoyu kaldırdı. Türkiye’nin talep ettiği teröristlerle ilgili iade sürecini yasal olarak başlattı.

Türkiye S-400 hava savunma sistemini iade etmedi. Ama talep ettiği 40 adet F-16 ve 79 adet F-16 kitinin önündeki engeli kaldırdı. ABD yasal süreci başlatmasa da Başkan Biden kongre üyelerine satış onayı için tavsiye mektubu gönderdi.

Devletlerarası ilişkiler duygularla değil, mantıkla yürütülür. Türkiye’nin İsveç’ten alacağı 21 terörist karşılığında NATO üyeliğine onay verecekken, binlerce teröristi etkisiz hale getireceği savaş uçaklarının satışı karşılığında onay verecek seviyeye geldi.

Ne Cumhurbaşkanı Erdoğan U dönüşü yaptı ne de MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sözleri havada kaldı.

Türkiye bu kararıyla geri değil, birkaç adım ileri attı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *