55 yıllık mücadele
Milliyetçi Hareket Partisi siyasi hayatındaki yaşı itibariyle bugün 55. yaşını doldurdu. 9 Şubat 1969 tarihinde siyaset sahnesine çıkan Türk milliyetçileri uzun soluklu bir mücadelenin de fitilini ateşledi. Türk Milletçileri ve Ülkücülerin Başbuğu Alparslan Türkeş’in Kurucu Genel Başkanlığını yaptığı MHP, toplumsal bir talebin tezahürü olarak siyaset kurumuna dâhil oldu. “Bir partimiz olsun” denilerek sadece kâğıt üzerine atılan birkaç imza ile siyasallaşmadı elbette… Birçok badire ve engellemelere rağmen, Türk milliyetçiliği ve Turan ülküsünün hücrelere hapsedildiği bir süreçten geçildi.
1950’de Türkiye’nin çok partili siyasi hayat geçişi Türk milletçilerinin demokratik mücadelesiyle vuku buldu. Bu bakımdan 8-9 Şubat 1969 tarihli kuruluş dilekçesinin altında sadece bir imza değil çile, tabutluk, sürgün, mücadele, azim ve kararlığın izleri mevcuttu…
Türk siyasetinin çağın şartlarında demokratik bir seviyeyi yakalaması ve milli iradenin doğrudan temsili için darbe dönemlerinde direnç gösteren, bu uğurda binlerce şehit veren Milliyetçi Hareket Partisinin gücü ve dayanağı daima Türk milletinin bekası oldu. MHP, Türk milletinin istemediği hiçbir yola tevessül etmedi. Türk milliyetçilerinin varlık sebebini ortadan kaldırmak isteyenler karşılarında MHP’yi buldu.
1980 darbesiyle önce zindanlara atılan, sonra darağacına gönderilen binlerce ülkücünün tek suçu Türk milletini canından aziz bilmeleriydi. Her biri vatan sevgisinin bedelini canıyla ödedi… ABD’nin başını çektiği emperyalistlerin kuklası olan 12 Eylül darbecileri efendilerinden tam not almış “bizim çocuklar kazandı” övgüsüne mazhar olmuşlardı.
Ezdiğini sandıkları, bu topraklardan kazıdığını düşündükleri ve kukla bir yönetim inşa etmek için önlerinde engel gördükleri Türk milliyetçileri ve ülkücüler tüm antidemokratik girişimlere rağmen küllerinden yeniden doğdu. Türk milliyetçileri partilerinin kapatılmasına, binlerce dava arkadaşlarının cansız bedenini omuzlamalarına rağmen yılmadı, yıkılmadı…
Başbuğ Alparslan Türkeş ve dava arkadaşları Türkiye’yi işgal etme ve Türk milletini sindirme planlarına baş eğmedi. Öldürerek bitiremedikleri Türk milliyetçilerini bölerek yok etmeyi amaçlayanlar TBMM’de ilk defa grup kurma sayısına ulaşıldığı 1992 yılında MHP’den istifa etti. Bir taraftan MHP’nin TBMM’de grup kurmasının önüne geçilirken diğer taraftan da parti içi ideolojik kırılma yaşanması amaçlandı. Kaynağı dışarıda olan müdahaleler neticesinde Türk ve İslam tartışmaları ile Türk Milliyetçileri arasında uçurum oluşturulmak istendi.
Tarihler 4 Nisan 1997’yi gösterdiğinde MHP’nin Kurucu Genel Başkanı, Türk Milliyetçikleri ve Ülkücülerin Başbuğu Alparslan Türkeş hakka yürüdü. MHP’nin ikinci Genel Başkanı olan Sayın Devlet Bahçeli 20 Temmuz 1997 tarihinde Türk milliyetçilerinin liderliğini üstlendi. Yapılan ilk genel seçimlerde MHP yüzde 18 oy oranına ulaşarak beklenmedik bir atılım gösterdi. Bu duruma en çok şaşıranlar ise yine Türkiye ve Türk milleti karşıtı çevrelerdi…
MHP’nin koalisyon ortağı olarak yer aldığı 57. Hükümet döneminde dışarıdan yapılan siyasi operasyonlar ile DSP ikiye bölündü. Türk siyasetini dışarıdan dizayn etmek isteyenler MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin aldığı erken seçim kararıyla “Türk milletinin geleceğine yine Türk milletinin kendisinin karar vereceği” gerçeğiyle yüzleştiler.
Türk milletinin iradesini gasp etmek isteyenler yine Türk Milliyetçilerine takıldılar…
Bu süreçte Ülkücüleri sokağa çekmek için birçok teşebbüs denense de hiç biri başarılı olmadı. 2010 yılında FETÖ eliyle gerçekleştirilen operasyonla MHP’nin liderliğini dizayn etmek isteyenler bu teşebbüsü kongre süreçlerinde deneseler de yine hüsrana uğradılar. 1 Kasım 2015 seçimleri sonrasında yine başını kaldıran ve MHP’yi kontrol etmek isteyen FETÖ, yani ABD yine istediğini alamadı. Türkiye’nin işgal planı için engel gördüğü MHP’yi ele geçiremeyenler 15 Temmuz 2016’da hain ve kanlı bir darbe teşebbüsünde bulundular. MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin gösterdiği duruş ve hükümete açıkladığı destek neticesinde planlanan işgal girişimi amacına ulaşamadı.
FETÖ ve arkasındakiler ne MHP’yi ele geçirebildi ne de Türkiye’yi…
Durmadılar elbette…
Ama MHP’de pes etmedi…
Önce Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine, ardından Cumhur ittifakının kurulmasına öncülük etti…
Türkiye’yi, Türkiye muhaliflerine teslim etmedi, Türk düşmanlarına geçit vermedi…
"İlk Günkü Azim ve Kararlılık, Bitmeyen Gurur ve Onurla" Ezelden Ebede...
Çizgisi hiç değişmedi…