Bölücülerin acentesi

Terör örgütü PKK’nın uzantısı DEM’in Hakkari Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış'ın tutuklanmasının ve yerine kayyum atanmasının suçlusu yine iktidar ilan edildi.

Belediye Başkanı görünümlü bu teröristi sanki 'Silahlı terör örgütünü yönetmek', 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'Örgüt propagandası yapmak' suçlarına iktidar teşvik etmiş gibi…

10 yıldır yargılaması süren bu teröristin hukuk önünde teröristliğinin tescil edilmesine ilk itiraz CHP’den geldi. Apar topar bir komisyon kurup Hakkari’ye gönderdiler.

Terörü meşrulaştırmak için 3 temel argümana sarıldılar. Birincisi; dava neden 10 yıl sürdü? İkincisi; neden aday olmasına izin verildi? Üçüncüsü ise yerine neden belediye meclisinden biri seçilmedi de kayyum atandı?

Davanın açılmasından 10 yıl sonra 19 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırtılan sözde belediye başkanı bile “Yaptığım her şeyin arkasındayım” diyerek suçunu kabul ederken CHP ise aklamak için elinden gelen tüm çabayı gösterdi.

Hakkari Beleye Başkanının tutuklanıp yerine kayyum atanmasına karşı çıkanlar sanki dava 3 gün içinde sonuçlanmış olsa kararı kabul edeceklermiş, aday olmasına izin verilmeseydi itiraz etmeyeceklermiş ve yerine meclisten biri seçilse bu kararı destekleyeceklermiş gibi sahte demokratlık taslamaya başladılar.

Mehmet Sıddık Akış isimli teröristin dosyasına bakan hâkimin FETÖ’den gözaltına alınması bu teröristi aklamıyor. Belki de davanın bu kadar uzun sürmesinin altında FETÖ’cü hakimin eli bulunuyor. Mahkemenin uzun sürmesi bu kişinin teröristliğinin tescil edilmesini geciktirdi ancak nihai akıbetinde bir değişik olmadı. Bu süreçte mahkeme neticelenmediği ve sabıka kaydı temiz göründüğü için aday gösterilmesine engel bulunmadı. Yani “masumiyet karinesi” işledi. DEM ise hakkındaki mahkeme sürecini bildiği halde aday gösterdi. Herhâlde ellerindeki en temiz aday buydu.

Tüm bunlara rağmen “aday olmasına neden izin verdiniz” diye hukuku suçlayıp teröristi aklamaya çalışanlar, DEM’e “Terörden yargılanan birisini hukuk önünde temize çıkmadan neden aday gösterdiniz?” diye soramıyorlar. Mesele DEM olunca dilleri tutuluyor.

“Mahkeme kararından 3 gün önce neden gözaltına aldınız, 3 gün daha bekleyemediniz mi?” diye eleştiride bulunuyorlar. 10 yıl bekleyen yargı ve emniyet 3 gün daha beklerdi beklemesine de terörist bekleyemedi. Kaçmak üzere gittiği Van’da enselendi. 3 gün daha beklenseydi de belediye başkanı görünümlü terörist kuş olup uçsa mıydı?

“Hadi görevden aldınız, neden yeni başkanı meclis seçmiyor da kayyum atıyorsunuz?” diye eleştirenler bilmiyorlar mı ki yerine gelecek meclis üyesini de DEM, yani Kandil belirliyor. Yerine gelen kişi PKK’yı terör örgütü olarak gördüğünü mü ilan edecek? Gelenin gideni aratmayacağı bir durum için neden bölge halkına gidecek hizmetler neden geciksin?

PKK’lı birini aklamak için tüm bu eleştirilerin üzerine bir de Kadir Topbaş ve Melih Gökçek’i örnek vererek “onların yerine neden kayyum atanmadı?” diye eleştiren Levent Gültekin gibi aklı evveller var.  İstiyorlar ki parti için metal yorgunluk, kan değişimi vs. gibi nedenlerle görevden alınan isimleri, terör suçundan tutuklananlarla aynı kefeye koyup DEM’lilerin terör sicili temizlensin. İstiyorlar ki terör suçu alelade bir hale gelsin…

Bugüne kadar birçok yerde CHP, İP, AK Parti ve MHP’li belediye başkanlarının çeşitli nedenlerle görevden alınması sonrası belediye meclis üyeleri yeni başkanı seçti. İkisi arasındaki “terör” farkını kapatmak için kullanmadıkları boya-cila kalmayanlar PKK’nın siyasi uzantısı için adalet havarisi kesilmeye başladı.

Bölücülerin acentesi Levent Gültekin geçtiğimiz günlerde şahsi youtube kanalında yaptığı yayında MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin Hakkari Belediyesine kayyum atanmasını destekleyen sözlerini, “Devlet Bahçeli kürtleri Türkiye’den koparmak istiyor. Devlet Bahçeli bu anlayış ile Türkiye için bir beka sorununa dönüştü” diyebiliyor.

Terör örgütü PKK’nın yamağı haline gelen bu tipler Türkiye ve Türk milletinin geleceği için çırpınan bir lideri “beka sorunu” olarak görüyorlar. PKK’yı kürt kökenli vatandaşlarımızla eşitlemeye çalışan bu zihniyet, Devlet Bahçeli’yi “beka sorunu” olarak niteliyorlar.

Devlet Bahçeli, bölücülerin kendi bekası için bir sorun olarak görülüyor. Biliyorlar ki Devlet Bahçeli’yi geçmeden Türk milletini bölemez, Türkiye’yi geçemezler. Devlet Bahçeli, Türkiye düşmanları için zaten hep sorundu… Olmaya da devam edecek!