22 Aralık 2024
weather
6°
Twitter
Facebook
Instagram

Küresel nizamı tesis edecek tek güç Türk dünyası

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Küresel nizamı tesis edecek tek güç Türk dünyası

İçerisinde bulunduğumuz çağın haiz şartları altında küresel sistem temelinden sarsılmış, işlevsiz hale gelmiş bununla beraber de hemen her çevre yeni denge arayışı içerisine girmiştir.

21. yüzyıl içerisinde insanlığın karşı karşıya kaldığı salgınlar, ekonomik bunalımlar, terör, iklim değişikliği, iç çatışmalar, sınırı aşan göçler, savaşlar ve bu savaşların sebep olduğu krizler ülkeler üzerinde olumsuz etkiler bırakmıştır. Bu şartlar altından devletler iş birliklerini küreselleşmeden ziyade yerelleşme ekseninde şekillendirmeye koyulmuşlardır. Tek kutuplu dünya düzeni fiili olarak reddedilmeye başlanmış bu anlamda da çok kutuplu bir küresel düzenin inşa edilmesi gerekliliği hemen her çevre nazarında kabul olunmaya başlanmıştır.

Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçtikten sonra özellikle de dış politikada elde ettiği kazanımlar ile beraber erişmiş olduğu imkan ve kabiliyetlerini insanı temel alan, barış ve huzuru önceleyen Ankara merkezli bir bakış açısıyla uygulamaya koymuştur. Son dönemde yaşanan bölgesel ve küresel krizlerin çözümü noktasında Türkiye’nin üstlendiği sorumlulukla geliştirdiği politikalar, yaşanan krizlerin tüm insanlığın lehine nihayete erdirilmesi açısından bir umut ışığı olmuştur. 2020 yılında vasat bulan, Türklüğün lehine ve yine Türklüğün zaferiyle sonuçlanan Karabağ Savaşı süreci ve sonrasında Türkiye, izlediği politikalarla Kafkasya bölgesinde Türk dünyası açısından büyük öneme haiz dengelerin oluşmasında, hakkın sahibine teslim edilmesinde bununla beraber de coğrafyanın kalıcı barış, huzur iklimine kavuşmasında etkili olmuştur. Uzun yıllardır sömürgeci yaklaşımlarla idare edilmeye çalışılan Afrika kıtasında uyanış hareketleriyle beraber yabancı unsurlar kıtadan kovulurken Türkiye ise Afrika’da beklenen ve istenen ülke olarak ön plana çıkmaktadır. Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının ardından hem makul bir zeminde barış şartlarının görüşülmesi hem de savaşın sebep olduğu krizlerin çözüme kavuşturulabilmesi adına tarafları bir araya getirebilen ve birini diğerine tercih etmeden süreci yürütebilen tek ülkenin Türkiye olduğu açıkça görülmüştür. Geride bıraktığımız Ekim ayından beri Gazze’de soykırım sürdüren İsrail’e karşı uluslararası boyutta en sert yaptırımları uygulayan ülke olarak Türkiye’nin, İsrail’e karşı küresel bir kamuoyunun oluşması noktasında da en önemli aktör olduğu açıkça görülmüştür.

Diğer yandan ülkemizin en güvenilir ortak olduğu tüm çevreler nazarında kabul görürken sahip olduğumuz stratejik konum ve Zengezur Koridoru, Kalkınma Yolu projelerinin de en uygulanabilir ekonomik koridor çalışmaları olması Türkiye’yi Doğu’dan- Batı’ya, Kuzey’den- Güney’e dünyanın merkezi konumuna getirmiştir. Türkiye ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın hemen her anlamda artan iş birliği ile önümüzdeki yüzyılın Türklüğün kudretiyle şekilleneceği ise artık tartışmasız bir gerçek haline dönüşmüştür. Bu şartlar altında kendilerinin küresel güç olduğu iddiasında bulunan çevreler ise Türkiye ile ortaklık geliştirmenin, iş birliği yapmanın kendileri açısından zaruri hale geldiğini kabul etmişlerdir. Bugün tam olarak yaşanan da budur. Hem Batı bloğu hem de doğu bloğu ülkeler bu gerçeklikle Türkiye ile iş birliklerini güçlendirmeyi arzu etmektedirler. Bu gerçeklikle Doğu ile Batı arasındaki dengenin kurucusu Türkiye olurken küresel nizamı tesis edebilecek tek güç ise Türk Dünyası olacaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *