CHP kaça bölünecek?
Özgür Özel’in normalleşme adı altında yaptığı ziyaretlerin başından beri göstermelik ve sahte olduğu kullandığı dil ve üslubun çirkinliğiyle kendisini gösterdi. Siyasette normalleşme arayışında olan CHP’nin ilk önce kendi politikalarını Türkiye normallerine çekmesi gerekirken sadece siyasi parti ziyaretleriyle böyle bir arayışa girmesi de suni bir politika izlediklerini ortaya koydu.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz günlerde yaptığı bir yazılı açıklamada AK Parti içindeki memnuniyetsiz kesime yönelik “AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi buna da 6’lı masanın diğer unsurlarının desteği Milliyetçi Hareket Partisinin samimi dileği ve temennisidir” şeklindeki sözlerinden sonra CHP’nin asıl niyeti somutlaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP Genel Merkezinde Özgür Özel’i ziyaretinden sonra “gayet olumlu bir görüşme oldu” şeklinde kurulan cümlelerin ertesi günü tam tersi yönde ifadelerin kullanılması CHP’nin bu konudaki ikiyüzlülüğünü ispatladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel İstanbul’da yaptığı bir açıklamada, “Devlet Bahçeli suç ortağını bize itmesin” şeklinde değerlendirmede bulundu. Bir gün önce CHP Genel Merkezinde ağırladığı ve süslü cümleler kurarak uğurladığı Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ı “suçlu” ilan etti.
Türk milletinin yüzde 52 oy oranı ile Cumhurbaşkanı seçtiği, milli iradenin hür iradesiyle tercih ettiği ve ülkeyi yönetme yetkisi verdiği, anayasanın suç unsuru görmediği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kendi mahkemelerinde sanık sandalyesine oturtuverdi, hükmünü de anında açıkladı! Tıpkı iddianamesi hazırlanan, mahkeme tarihi belirlenen, suçluları adalete teslim edilen Sinan Ateş cinayeti üzerinden MHP ve Ülkü Ocaklarını suçlu ilan ettiği gibi!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel İstanbul’da bu açıklamayı yaparken hemen yanı başında İBB Başkanı ve CHP Genel Başkanlığında eşit söz sahibi olan Ekrem İmamoğlu’nun bulunması dikkatlerden kaçmadı.
Normalleşme arayışında olan, siyasette yumuşama isteyen, görüşme trafiğini artırmayı hedefleyen bir siyasi parti Genel Başkanının göstermemesi gereken bir tavır sergiledi. Demek ki “normalleşme” maskesi altında “hizipleşme” arzu ve heyecanı vardı.
CHP Genel Başkanının bu niyetini yılların siyasi tecrübelerine dayanarak önceden öngören MHP Lideri Sayın Bahçeli yaptığı bir açıklama ile CHP’nin asıl niyetinin ortaya çıkmasını sağladı. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ise bu niyeti “Siyasete bir yumuşama bir kibarlık getirelim dedik ama bu kibarlıktan anlamayanlar İstanbul’da bir basın toplantısı yaptılar ve orada belli ki birilerinin etkisi altında kaldılar. Bizim iade-i ziyaretimizi demek ki hazmedemediler” sözleriyle gördü. Özgür Özel ise bu sözleri üzerine almadığını belirleterek sorumluluktan kaçtı. Bu sözleri üzerine almayan Özel, neden saygısızlık yapmak pahasına MHP liderinin açıklamaları üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçlu ilan etme acemiliğini gösterdi?
AK Parti çevresinde Özgür Özel’in “üzerime alınmadım” sözlerini “tartışmayı büyümek istemiyor” şeklinde değerlendirenler oldu. MHP Lideri’nin aldığı nefesten anlam çıkaranlar her ne hikmetse CHP’yi cicileştirmek için olağanüstü bir gayret içine girdiler. Özgür Özel’i “tartışmayı büyütmek istemedi” sözleriyle masumlaştıranlar asıl tartışmanın CHP içinde başladığını gündemlerine bile almadılar.
Özgür Özel’e İstanbul’da “suç ortağı” cümlesini kurduran gücün kaynağını sorgulamadılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ziyaretimizi hazmedemediler” sözleriyle işaret ettiği “CHP içindeki hazımsızlar” güruhunun kim ya da kimlerden oluştuğunu konuşmaktan kaçındılar.
MHP Lideri Bahçeli’nin AK Parti içindeki gayrı memnun kesimi işaret eden açıklamasından üzerine vazife çıkaran CHP’lilerin asıl niyetini görmezden geldiler.
CHP içinde başlayan normalleşme kavgasının yankılarına kulaklarını tıkadılar… Bakalım CHP bu konuda kaça bölünecek?
